Yaklaşık 130 yıl önce yapılan müthiş bir gezi. İbnülcemal Ahmet Tevfik Bey gördüğümüz kadarıyla tam bir bisiklet tutkunu. Bulunduğu zamanı göz önünde bulundurursak bu çok ilginç bir durum. Ve bence kesinlikle bulunduğu dönemin çok daha ilerisinde biri. Ne bir taraftaki geleneksel kişiler gibi bir yere saplanmış ne de batıya imrenen alafranga
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydın, hayırlı cumalar ve şimdiden iyi geçecek bir hafta sonu diliyorum. Kapanışı güzel ve nispeten kısa bir öykü seçkisiyle yapıyoruz. Bundan sonra nasipse öykünün üstadı diyebileceğimiz Halil Cibran kitaplarına geçeceğiz. Eski dönem beyaz kapaklı yayınlanan Can Yayınları gerçekten bitme noktasına gelmişti. Hem
NE KADAR ANLAMLI BİR KİTAP VE ONA YAKIŞAN BİR KİTAP İSMİ. İNSAN HAYAT MÜCADELESİNDE, DÜNYA TELAŞINDA; NELERİ, NASIL GÖZARDI EDİYOR, UNUTUYOR, İHMAL EDİYOR, NELERE DAHA ÇOK DEĞER VERİYOR GÜZEL ANLATMIŞ HAYATİ HOCAM. HAYATA DAİR AKLIMIZIN UCUNDA, KALBİMİZİN İÇİNDE OLMASI GEREKEN ASIL MESELELERİ ANLAMAK İÇİN TAM BİR ŞAHESER. BEYİTLERLE, AYETLERLE, ŞİİRLERLE DOLU HERKESİN KİTAPLIĞINDA OLMASI GEREKEN BİR YOL HARİTASI ADETA.
Hayati MeselelerHayati İnanç · Babıali Kültür Yayıncılığı · 2022280 okunma
İyi akşamlar arkadaşlar. Bugün hep beraber yaşadığımız, milletçe ortak olarak düşündüğümüz, yarın nasılsa barışırız diyenlerin uyuduğu ve çoğunun uyanamadığı acı dolu bir gecenin yıl dönümü. Sabahı olmayan, yeri dolmayan, silinmeyen hatıraların ve unutulmayan acıların günü. Bu süreçte ne yazık ki yaşanan felaketi anmaktan ziyade adeta hatırlatmak
Günaydın arkadaşlar. Bugün hep beraber yaşadığımız, milletçe ortak olarak düşündüğümüz, yarın nasılsa barışırız diyenlerin uyuduğu ve çoğunun uyanamadığı acı dolu bir gecenin yıl dönümü. Sabahı olmayan, yeri dolmayan, silinmeyen hatıraların ve unutulmayan acıların günü. Bu süreçte ne yazık ki yaşanan felaketi anmaktan ziyade adeta hatırlatmak
Merhaba arkadaşlar. Hepimize çok güzel, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve bereketli bir ‘Şubat’ diliyorum. Öncelikle bunu söyleyerek başlamak istedim. Louis ve Renee arasındaki mektuplaşma metinlerini okuduğumuz bir kitabı -sonunda- (ağlaya ağlaya) geride bıraktık. İki arkadaşın yaşadıkları hayata dair anılarını dinliyoruz desek yeridir. İki arkadaş
Merhaba arkadaşlar. Kuzen Bette veya Bette Abla dediğimiz bir önceki büyük etki bırakan kitaba başlarken bu kitabın onun devamı niteliğinde olduğundan bahsetmiştik. İki cilt olarak yayımlandığını da söylemiştik. Sitemizde tek cilt olarak birlikte paylaşılmış, böyle kalmasını uygun buldum aslında çok eski bir basım olduğu için çok fazla aranacağını
"Sibyl Vane'i seviyorum. Onu altın bir tahta oturtup herkesin sevdiğim kadına hayran oluşunu görmek istiyorum. Evlilik nedir? Geri dönüşü olmayan bir yemindir. Evlilikle bu yüzden dalga geçiyorsun. Bense dalga geçilecek bir şey görmüyorum. Bu geri dönüşü olmayan yemini etmek istiyorum. Onun bana güvenmesi benim güvenilir bir insan olmama
İçimdeki iflah olmayan distopya sevdasını düşününce bunca zaman böyle bir şaheser nasıl elime geçmedi merak ediyorum. Kesinlikle adı Kara Dörtleme ile birlikte anılması gereken, okurken yazarın yarattığı korkunç distopik dünyayı iliklerime kadar hissettiğim bir bilimkurgu klasiği idi.
Dünyadevlet içinde doğan,büyüyen,yaşlanan ve ölen herkes
“Kitaplar da yalan söylerdi, her şeyi güzelleştirirlerdi." diyor Hanya Yanagihara. Bu gerçeği tokat gibi her sayfada okuyucunun yüzüne çarparak adeta zorla kabullendiriyor. Mutluluğun çok kısa süreceğini ve elbet bunun bir şekilde bozulacağını size her an hissettiriyor. Karakterlerine uyguladığı acımasızlığı hiç çekinmeden siz de yaşayın, rahatsız olun diyor. Umutsuzluğa teslim olmuşken daha ne istiyorsun benden diye soruyorsunuz ama bitmiyor çünkü siz artık olmasanız bile geride kalanların acısını yaşıyorsunuz bu sefer de. Tüm yaşanılanlara ve yaşanmamışlıklara, görmediğimiz ya da işimize gelmediği için görmek istemediğimiz gerçeklere dair bir ağıt. Her ne kadar beni duygusal olarak yıpratsa da beni 9 yaşımda yaşadığım bir olaya götürse de yalan söylemediği için bu kitap benim için özel ve şaheser olarak kalacak.
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Halbuki nasıl yanılmışım! Hasta hafızama çakılmışsın adeta.
Drina Köprüsü beni çarpan, hayran bırakan, bitirmeye kıyılamayacak kadar güzel bulduğum iki romandan birisi oldu. (Don Kişot'la birlikte) Öyle ki kitabı henüz yarılamadan yazarın diğer bütün kitaplarını sipariş verdim.
Üç kıtaya yayılmış, asırlar boyunca hüküm sürdüğü topraklarda barış içinde yaşamanın teminatı olmuş bir İmparatorluğun
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Fransız edebiyatının en çok tanınan yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun (1802-1885) Sefiller adlı romanı hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Sefiller'in ilk baskısı 1862 yapılmıştır. Eserlerinde genel olarak siyasetçileri, politikayı, kilise ve din adamlarını hedef alan Hugo, bu eserinde ise toplumu
Kafka'nın içsel zenginliği ve aşkının derinlikleriyle dokunaklı bir eser. Kafka'nın Milena'ya yazdığı mektuplar, duygusal yoğunluğu ve düşünsel derinliğiyle adeta şaheser niteliğinde. Kafka'nın aşkının ve insan ilişkilerinin karmaşıklığına dair içten bir anlatım, sadece yazarın duygusal dünyasına değil, aynı zamanda insan doğasının kırılganlığına dair kesin bir anlam taşıyor.
Kitaptan bir alıntı olan 'Elinden gelen her şeyi yapıp güzelleştiremediğin yerleri terk etmek seni kötü biri yapmaz...' cümlesi ise, Kafka'nın yaşam ve aşkla ilgili derin düşüncelerini net bir şekilde yansıtıyor.