Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşağıdaki yazı, 1312 [m. 1894] senesinde, Almanyada Würzburg şehrinde neşr edilmiş olan ve Prens Salvator, Prof. Graus, teolog Kirchberger, baron von Bibra, Bayan Threlfall tarafından hâzırlanan (Spaneien = İspanya) ismindeki eserden alınmışdır: (İspanyada en mühim şehrlerden biri, Cordoba (Arabca ismi: Kurtuba)dır. Bu şehr, Arab Endülüs
Sayfa 385 - Hakikat KitabeviKitabı okudu
Şaheser
Gözleri kamaştıran Kurtuba Ulu Camii, yüksek duvarları ve mazgallarıyla dikdörtgen bir kaleyi andırıyor âdeta. Caminin doğu ve batı cephelerindeki kapıları, görkemli bir şekilde süslenmiş. Eserin batısında 8, doğusunda ise 9 kapıs var. 2 kapı da kuzey tarafında bulunur ki bu hâliyle 19 kapılı âbidevî bir yapıya dönüşmüş.
Reklam
"Sibyl Vane'i seviyorum. Onu altın bir tahta oturtup herkesin sevdiğim kadına hayran oluşunu görmek istiyorum. Evlilik nedir? Geri dönüşü olmayan bir yemindir. Evlilikle bu yüzden dalga geçiyorsun. Bense dalga geçilecek bir şey görmüyorum. Bu geri dönüşü olmayan yemini etmek istiyorum. Onun bana güvenmesi benim güvenilir bir insan olmama
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Halbuki nasıl yanılmışım! Hasta hafızama çakılmışsın adeta.
Kaldı ki, Halit Ziya ve Hüseyin Cahit gibi üstadlar Eylül'ü bir şaheser ve yazarını bir dahi olarak ilan etmekte birbirleriyle adeta yarışa girmiş idiler. Burada bir «mazi sıygası»nı kullanıyorum ; çünki, ben bu yazarları okumağa başladığım zamanlarda onların sesleri sadaları, Sultan Hamit'in bir iradesiyle, çoktan işitilmez olmuştu ve bu hale girişleri ise benim gözümdeki itibarlarını büsbütün arttırmıştı.
İbni Haldun ve Türkler
Garodi'nin iddialarının aksine İbni Haldun'u ilk tanıyanlar da dünyaya tanıtanlar da Türkler olmuştur. 1332-1406 yılları arasında yaşayan bu ünlü Arap düşünüründen ilk tercümeyi, 1550 yılında öldüğünü bildiğimiz Muhammet b. Ahmet Hafız, al-Din, Madinat al-ilm adlı eserinde yapmıştır. 1710-1770 yılları arasında yaşayan Şeyhülislam
Sayfa 153 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Memluklular taş işçiliğinde zirveye ulaşmıştı bunun bir gereği olarak Kudüs'e taş işçiliği alanında şaheser yapıtlar bıraktılar Osmanlılarda bir su medeniyetiydi onlar da buna uygun olarak şehirde Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlatılan ilk imar faaliyetleri su yolları su toplama havuzları hamamlar sebillere yoğunlaştılar Kanuni 9 sebil yaptırmış Kerbela ve Hz Hüseyin ve taraftarlarının ölümcül susuzluğunu hatırlatma adına olsa gerek sebillerin bazılarını hususen Muharrem ayında faaliyete başlattırmıştır Osmanlılar kerbela'ya erişememişti ama yaptırdığı Sebiller kanallar su toplama havuzlarından Hz Hüseyin'in su duasına ümmetin su ihtiyacı karşılayarak cevap veriliyordu adeta..
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hâfızama çakılmışsın âdeta.
Sayende tanıdık Leyla Erbil'i
Daha daha nasılsın şaheser dost? Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere. Hâlbûki nasıl yanılmışım! Hasta hâfızama çakılmışsın âdeta. Elim erse, ayağım tutsa, seni bütün cihanın görebileceği bir kuleye çıkarır ve bağırırdım: “İşte, insan buna derler! Böyle olmağa çalışın!” İki milyar beş yüz milyon âdem evlâdının seni tanımalarını, öğrenmelerini istiyorum, anlıyor musun?
DP Dönemi Siyasetle İlişkisi Demokrat Parti’nin 1950-1960 yıllarında iktidarda bulunduğu dönemde Serdengeçti dergisinin 11. sayıdan başlamak üzere 32. sayıya kadar toplam 22 sayısı çıkmıştır. Aşağıda da örnekleriyle incelendiği üzere bu sayılarda CHP’ye yönelik eleştirilere devam edilmekle birlikte, ilk dönem DP’ye karşı destekleyen ve
Reklam
Hayat işte... Kıpır kıpır bir rapsodi, ağlatan ve gülümseten tecrübelerin doğurduğu kelimelerle yazılmış bir manifesto, palet üzerinde karışmış renklerin arasından çıkan bir şaheser, âdeta baş döndüren, müphem bir sonbahar tablosu...
Sayfa 229Kitabı okudu
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
Sen, dirilişin yitirdiğin için bu duruma geldin.
Sen, dirilişi unuttuğun zaman, hatırladığın nedir? Işığın hangi aynalarda yansıyıp duracak? Arkaik olanın içinde kırılmaz olan cevheri ne yaptın? Geçmiş zaman balını bilmem hangi marka otomobilin lastik patlağına tutmaz bir solüsyon gibi sürebileceğin zamanlara hep tanıklık mı yapacaksın? Antika dediğin nedir? Neden çıktı hayatından, çinili, “alaturka” ismiyle anılan ve iftarlarda akşam vakti evi etrafında toplayan sofraların değişmez saati, hep 12'yi gösteren, o hep huzur saçan saat. Ya hem tabii bir steno, hem en estetik yazı olan ve geçmişteki levhalarda binlerce şaheser olarak kalan, mezar taşlarını bile anıtlaştıran, o cennetten inme yazı? Evet sen, yazısını, saatini ve takvimini (evet takvimini, madem ki, Batıya ayarladın onu yitirdin demektir. Çünkü, Batılılar, yılları, takvimi, zamanı, bir doğuma, tabii bir olaya, isterse o bir peygamber doğumu olsun, dayıyorlar. Senin takvimin ise, hicrete, yani idealin büyük bir hareketine dayanıyordu. İdeali bırakıp tabii bir olayın mahkümu mu olmalıydın?) evet sen takvimini yitirmiş, fizikötesince de, tarih çerçevesinde de sallantıda kalmış birisin. Âdeta başaşağı bir uçuruma sarkıtılmış birisin. Ve ayağını da incecik bir kıl tutuyor. Sen, dirilişin yitirdiğin için bu duruma geldin.
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.