Yürümek bir evredir insan hayatında hatta önemli bir evre. Bunu başarıp başaramamız bir çok aşamayı öncüller. Geç yürümek bir kötü işaret gibidir bazen yada modern bilim bunu bir mihenk noktası diye kabul eder. Bu eylem birçok insanın ilk ve önemli bir edimidir. İlk adımlarına şahit olma isteği tüm eş dost akraba ve ebeveynlerin ortak arzusudur.
"Bu sokaklar benim değil. Benim değil bu içime, dışıma, gözlüğüme, ellerime, tam adım atacağım yere yağan yağmur. Hiçbir anım yok bu yapıların önünde. Şu duvara sırtımı verip soluklanmadım;eğilip şu kuytu sokak arasında kimseyi öpmedim. Soluğumu dolduran kömür kokusu tanımadığım insanların sobalarından geliyor. Hiçbir sobanın üzerinde, ben varınca sofraya alınacak bir tencere inceden fokurdamıyor. Otobüsler, taksiler bildiğim yerlere gitmiyorlar. Atlayıversem birine hiç kimse tanıdık bakışlarla bakmayacak, sürücü selam verir gibi olup son anda çevirmeyecek başını. Yol, ben birilerini nereden tanıdığımı düşünürken bitivermeyecek, hep sürecek, kıvrılacak karanlık sokaklara, ışıklı caddelere."
Her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Aydınca düşünmeyi iyi
Bir yazıyı okurken nadir olarak bu kadar zevk alırım, paylaşmak istedim.
Sevgi niçin çok acı verir?
Sevgi acı verir çünkü o saadet için yol açar. Sevgi acı verir çünkü o dönüştürür, sevgi mutasyondur. Her dönüşüm acı verici olacaktır çünkü eski yeni uğruna terk edilmek zorundadır. Eski tanıdıktır, güvenlidir, güvencelidir, yeni olan kesinlikle