Hiç fark ettiniz mi, bilmem, size yabancı kalması gerekirmiş gibi görunen, hiç değilse sizi ilgilendirmezmiş gibi gelen bir kişinin adı bir kez önünüzde söylenmeyegörsün, tüm ayrıntılar gelip yavaş yavaş bu adın çevresinde toplanır, tüm dostlarımızın size şimdiye kadar hiç anlatmadıkları bir şeyden söz ettiklerini görürsünüz. O zaman bu kişinin neredeyse sizinle ilişkisi bulunduğunu anlar, hiç belli etmeden birçok kez yaşamınıza girdiğini fark edersiniz; size anlatılan olaylarla kendi yaşamınızın kimi olayları arasında gerçek bir uyarlık, gerçek bir yakınlık bulunduğunu görürsünüz.
Karanlıkta ışığın parlıyor.
Nereden geliyor, bilmiyorum.
Çok yakındaymış gibi görünüyor, oysa o kadar uzak ki.
Bilmiyorum, adın ne.
Ne olursan ol;
Parla, parla küçük yıldız!
Onlar düşünüşlerini, imanlarını Allah’a, peygambere bağlıyorlar ya, sen ona bak. Sonra dön de, bir de tarihe bak. Bütün bu ayaklanmalar, kardeş savaşları, daima bu adın uğruna yaratıldı. Allah adına, peygamber adına!
Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar
Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın