Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
MUHTEŞEM BİR ŞAHESER
Türk edebiyatının en iyi eserlerinden biri olan ince memed toplumda oluşan ağa-köylü çatışmasını çok güzel betimlemeler ve sürükleyici bir anlatımla kaleme ele alınmıştır. kitap kendini insana hayran bırakıyor bir solukta okunabilecek bir kitap
zengin-fakir, ağa-köylü, imkansız aşklar, toplumsal düzene baş kaldırı ve daha çok bir konuyu bir arada işlenilmiştir
BURADAN SONRA SPOYLER İÇERİR
İNCE MEMED yetim büyümüş bir çocuk kendisi küçük ama yüreği ve zekası ondan kat be kat büyük, içinde barındırdığı merhamet sevgisi, haksızlığa karşı gösterdiği mücadele, çocukluk aşkı olan hatçeye karşı sevgisi ile insanı büyülüyor .
sevdiği kızı abdi ağanın yeğenine verilmeye kalkışınca bir gece ansızın iki sevda bir olup kaçarlar bunu duyan abdi ağa köyde bulunan izci topal ali, yeğeni ve bir kaç kişi ile memedin peşine düşer. sonunda yakalanan memed çaresiz bir şeilde belinden çıkardığı silahı önce abdi ağaya sonra yeğenine üç el sıkar abdi ağa kurtulur ama yeğeni orda can verir. memed ordan hemen uzaklaşır ve hatçeyi eve gönderir. abdi ağa bunun memedi bulamayınca yalancı şahitler ile bütün suçu hatçeye yıkar. memed artık eşkiya olur ve hatçeyi mahkemeye giderken kaçırır. memedin peşine bir bölük asker çıkar memed daha önce hiç kimsenin bilmediği bir mağaraya sığınır uzun bir müddet oraya sığınır ama er geç izi bulunan memed uzun bir süre asker ile çatışmaya girer. kötü hava koşulları nedi ile geri çekilen askerler memedin izini tekrar kaybederler ve bütün suçlulara aff çıkar
375 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba :)
Nasıl yorumlanır, nasıl tarif edilir ki? Muhteşem bir başyapıt. İnsanı derinden etkileyen, her adımda düşündüren bir hikaye.
Ben de sınavlarım arasında okudum ve sınavdayken bile kitabı düşündüm. Elbette, her kes kitapları farklı yorumlar, yani benim üzerimdeki etkiyi sizin üzerinizde bırakmamış olabilir okuduğunuzda...
Yok, inanmam:) Bu kitabı okuyup da etkisinde kalmamak imkansız bana göre.
Övgülerime bir son vermem gerek artık, yoksa sabaha kadar yazmam gerekir. Konusuna değinmek isterim biraz da..
Arkadaşlık... Herkes için farklı anlamlar ifade eden bir kelime. İşte kitapta bu kelime oldukça iyi ele alınmış. Tabi buna arkadaşlık denir mi? Karşındaki seni arkadaş olarak görmüyorsa, ona arkadaşım der misin?
Hasan der. Hasan arkadaşı için her şeyi yapar, onu korur, onu sever.. Ama Emir ise ailesine hizmet eden bu çocuğu arkadaşı olarak görmez, onunla alay eder ve en sonunda en zor zamanında onu bırakıp gider. Hasan onu aff etmez, değil mi? Siz aff edemiyorsunuz daha, o nasıl aff etsin?
Ama eder, yine onu sever, ona hizmet eder.
Emir sonralar hatasını telafi etmek için oldukça zorlu olaylar yaşar, ama okurken onu aff etmek, ya da etmemek size kalmış.
Bu kitapta en çok tartışılan konu "biz Emir olsak ne yaparız? Bize böyle sadık ve bizi böyle seven birini korkakça terk mi ederiz, yoksa ona yardım mı ederiz?"
Herhalde ben asla Emir'in yaptığnı yapmazdım.
Okuyup karar vermek size kalmış. Mutlaka okuyun. Şiddetle tavsiye ediyorum :)
Yazım hatalarım olduysa, üzgünüm. Dilinizin yazı kanunlarına iyi hakim olmayan biri olduğumu dikkate alırsanız, çok mutlu olurum :)
Keyifli okumalar)
vatana, millete, milli mücadeleye ihanet edenler; 150likler..
-ön bilgi-
- osmanlı devleti 1914 yılında dahil olduğu I. dünya savaşını 1918 yılında mağlup olan devletler arasında yer alarak tamamlar.
-osmanlı devleti itilaf devletleri ile 30 ekim 1918de mondros mütarekesini imzalar.
-ocak 1919da başlayan paris barış konferansında osmanlı devletinin toprakları itilaf devletlerince pay edilir.
-19 mayıs
Yazılım hatalarım varsa,aff ola
Ben de bir tıp öğrencisiyim. Galiba bu yüzden bu kitap hakkında fazla bir şeyler yazamayacağım. Çünki kitapı okuduğumda her ne kadar çabalasam da obyektiv olamadım,malesef kahramana karşı. Tıp öyle her aklınıza esdiğinde esnete bileceğiniz bir yer değil malesef,bunu bir kere yapınca arada saysız zincir kopukluğu olur ve bunu ruhunuz bile duymaz ta ki, bir vakayla karşılaşana kadar.Tıp okuduğunun gerçekten bilincinde olan biri asla derslerini aksatmaz:)Yani kahraman bencil.
Tüm bunların yanı sıra kitapda geçen bazı kısımlar beni rahatsız etdi hemde aşırı derece.Mesela karakterin iç dünyası, insanlara bakış açısı tüm bunların yanında kendisine olan bakış açısı bil hassa.
Okumasanız bir şey kaybetmezsiniz, zira hangi kitabı okumayınca bir şey kaybediyoruz ki, okumak istiyorsanız okuyun:)
Süper ötesi bir eser.
Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok güçlü bir kalemle yazılmış.
Herkesin okuması gereken bir kitap. "Hüzün" kelimesini iliklerimize kadar işleyen bir kitaptı...
Beni ağlatan kitap... (bir paket peçete yanı başınızda muhakkak bulundurun, gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız)
Sabah başladım okumaya ara vermeden bitirdim.
Ne oldu, ne olacak, daha ne olabilir diye.
Emir ile Hasan'ın yürek burkan dünyaları, mücadeleleri... Pişmanlıklar, sevgiler, adanmışlıklar... " Emir sonraları hatasını telafi etmek için oldukça zorlu olaylar yaşar, ama okurken onu aff etmek, ya da etmemek size kalmış."
ben affetmedim........
Affetmeyeceğim.
Bir Kara Kedi Gördüm Sanki!
Dikkat yüksek tozda spoiler içerir!
H.G Wells'i severim.Zaman Makinesindeki lanet olası Marluklardan sonra bizi yepyeni bir türle müşerref kıldı.
Bir kara kedi gördüm sanki! Lanet olsun Dostum ,yoksa bu bir deja vu mu?
Hayır, salak! Tabii ki deja vu falan değil! Bu başka bir şey! Yani bilimsel jargonla konuşursak bir çeşit viviseksiyon!
What
Hayatınızda bazen bir film bir kitap iz bırakır. Bu kitapta öyle bir sey. Hem de cok derin bir iz bırakıyor.
Hasan Emirin arkadaşı ama sonradan anlıyorki üvey kardeşi. Hasan Emir'e o kadar cok sadakatli idi ki, Emir bu mutlak sadakat karşında bir hata yaptı ve ömür boyu o acısı ile yaşadı.
Hatalarımız itiraf ile aff olunmaz ise vicdanen bizim icin her an izdarip olabilir.
Inceleme icin cok uzun şeyler yazmak istemiyorum. Ama en kisa zamanda okuyun derim
216 syf.
10/10 puan verdi
Güz ve ömrümüz
Bazan öyle kitaplar oluyor ki her harfin her sözün her kelimenin , her cümlenin koluna girip yaşayası geliyor insanın. Ne zaman Mustafa Ulusoy'un gönül bağında gezsem bütün çiçekleri vicdanıma seminer veriyor ve beni harekete geçiriyor,bir kokusu binlerce ümid devşiriyor amma illa ki o bağda tatlı bir ısırık kalbimi yakıyor.
Kitapi o kadar da sevmedim doğrusu.Ask,sevgi bu kadar basit olmamalı eğer bu kadar basitse de adı aşk olmamalı.Ne bileyim kitapta tek beğendiğim ilk önce Diyarbakır ile tanışmam oldu.Buram buram tarih kokan yerler onların anlatımı çok güzeldi.Gelelim Pirayeye.Annesine ben yalnız bana şiir yazan birine aşık olub evlenirim deyen Pirayeyi sevdim ben.Sonralar adı sevgi altında Diyarbakır'da bu kadar kendinden taviz vermeyi sevmedim.Son anda Haşimi aff edeceyinden korktum hatta.Özgürlüğüne bu kadar düşkün olan Piraye nasıl oldu da bu kadar her şeyi kabullenir oldu?Peki bu sevgi mi? Bence kesinlikle değil.Hasim Piraye için yalnızca kötü bir tecrübe ola bilir.Tesekkurler🧡
Yoksulluk nedeniyle üniversiteyi yarım bırakmış bir gencin hikayesidir,Raskolnikov. Hep düşündüğü hatta onu sinir hastası yapan bir soru kafasında döner durur. Napoleon ve onun gibiler kendi amaçları uğrunda sayısız cana kıyma hakkına sahiplerse, ben neden böyle bir hakka sahip olmayayım?
Neden, kendimi ve yakın çevremi yoksulluğun pençesinden, Sonya’yı fuhuştan kurtarmak için şu iğrenç tefeci kocakarıyı öldürerek elde edeceğim parasını bu amaç için kullanmayayım?
Aslında tüm cevaplar bir sorunun içinde
Kahramanın ismindeki raskol sözcüğü 11 yüzyıl Rusya’sında resmî kiliseye karşı çıkan ayrılıkçı bir dilimi hareketin adıdır. Yani karakterin ismi öyle sıradan seçilmemiştir.
Toplumun yetiştirdiği insanlar ve zamanın kontor ettikleri olarak değerlendire biliriz. Olayları anlatmak istemem sadece okumanız için bir giriş olsun istedim çün ki okudukca onun hazzına varacak bazen boğazınız kuruyacaktır. Neden bu duygudan mahrum olasınız ki ?!:) mutlaka okuyunuz
P.s Dostoyevski ölümü en iyi anlatan yazardır. Bunun nedeni idam cezasına çarptırılması. İdam sırasında yanındaki arkadaşın idam edilmesi ve sıra Dostoyevskiye geldiği zaman Kralın aff çıkarması , boynundan ipi açmaları sonuçu olmuştur. Bu romanda bunu daha iyi anlaya bilirsiniz
