Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Kalbimin kırıldığını hissediyorum şu an.
Bir çocuk kitabı olacağını düşünmemiştim. Bir şiir kitabı beklemiştim.
Bir çocuk ve sevecen bir günışığı bir araya geliyor. Günışığı, Güneş'in milyonlarca çocuğundan birisidir. Bir gün Muharrem adında bir çocuğun yakasına konar ve bir gününü onunla geçirir. Muharrem üçüncü sınıf öğrencisidir. Hayatını
Kitabın isminden dolayı onu aşk romanı sananlar kervanindanim bende .
Orhan Pamuk'un okuduğum ilk romanı Kırmızı Saçlı Kadın. Kitabı genel olarak beğendim .
Roman yazıldığı dönem ile ilgili fazlasiyla bilgi veriyor okuyucuya.
O dönemin inşaat sektörü ve tiyatro yapısının üzerinde fazlasıyla durmuş.
Orhan pamuk'un “baba”figürü yine
272 syf.
6/10 puan verdi
Kitabi başlamadan önce bir beklentim olmadığı için idare ederdi diyebilirim ama beklenti içinde okusaydım kötü diyebilirdim.
Kitabi okurken en çok hoşuma giden karakterin kusursuz olmaması ve gerçekçi olmasıydı.
SPOILER!
Kitabi okurken Clara karakterine nedense kızamadım yaptığı yanlışlardan dolayı çünkü tek hatalı o değildi bu yüzden karaktere daha çok üzüldüm. Hayatı boyunca her daim bir baskalarıyla yarış halinde yasamış.Önce annesi tarafından ablasıyla kıyaslama yapılmış sebep ise ablasına göre daha kilolu olması daha az güzel olması vs. Bir annenin çocukları arasında böyle bir kıyas yapması ne kadar üzücü ve yanlış elin çocuğunu geç kendi öz kardeşine karşı :( Tabii bu durum Clara nin karakterine de yansımış doğal olarak.
Kız o kadar alışmış ki hayatı boyunca geri planda kalmayı bunu yadırgamıyor bile. Evlendiğinde de eşinin vasiyetiz olması onu 2-3 işte çalışma zorunda bırakıyor bu durumdan dolayı çocuklarıyla daha fazla ilgilenemiyor vs daha fazla detaya da girmek istemiyorum kitabı merak eden okusun.
Bir tek kitabın sonu hoşuma gitmedi çok ortada bıraktı bari 3. çocuğunun babasına ondan olduğunu açıklasaydı. Bebeğini babasız büyütme kararını bencillik olarak düşünüyorum hiç mi bir adım önünü öngeremiyor!
Kitabi boş vakti olan ve merak ediyorsa okusun öbür türlü daha güzel kitaplarda mevcut benden söylemesi. :)
Okuduğum en anlamlı kitaplardan biri oldu . Adı gibi Kudüs'e uyandırıyor. Bu kitabı okurken kıymetlimizin hakkında hiç bir şey bilmediğimi fark ettim . Yeri geldi çok utandım ve gözlerim dolu dolu okudum. Kitap roman gibi görünüyor ama aslına bakarsak tarihten bugüne tanıtım kitabı.
İsranın menzili,
Miracın ilk basamağı,
İsmini bizzat Rabbimizin verdiği,
Namaz farz kılındığı,
Peygamberimizin " gidin" dediği,
Bütün peygamberlerin cem olduğu,
Kendisine sahip olanın dünyaya hükmettiği,
Ümmetin unuttuğu;
Mescid-i Aksa ve Kudüs...
Sen , senin olana sahip çıkmazsan, senden olmayan senin olanı istila eder.
Bilinmelidir ki yenilginin, teslimiyetin fitilini düşman diliyle konuşmak ateşler. Kavram ve tanimlamalarda üstünlük kimdeyse istediğine ulaşmada o bir adım öndedir.
Müslümanlar kendilerine ait Burak Duvarı'nı, Yahudilerin uyduruk ağlama duvarı sanıyor, dövünebilirsiniz.
Savaşmak ve sehit düşmek Müslümanı yormaz Müslümanı yoran kardeşlerinin omuz vermemesidir.
Kendimize geleceğiz, Kur'an'a ve sünnete döneceğiz, imanımızla ayağa kalkıp bizim olana sahip çıkacağız.
286 syf.
10/10 puan verdi
EMPATİ, IRKÇILIK, TİKSİNTİ, KAN, ENSEST, AİLE, DİN, BEBEKLİK, YANİ İNSAN!
Paul Bloom kitaptaki deneyleri eşi ve aynı zamanda meslektaşı olan Yale Üniversitesi Çocuk Bilişsel Kavrama Merkezi başkanı Karen Wynn ile gerçekleştirmiş. (Hatta kitapta teşekkür bölümünde yer alıyor.) İşte o deneylerden bazıları:
Ahlakın Temeli ve Evrimsel
Ah momocum ah! Öyle sözler ediyorsun ki senin 10 yaşında olmadığını kim okursa okusun anlardı. Gerçi 14 yaşında da değilsin sen :) altını çizdiğim kısımların bazıları aşağıda, özellikle yaşlılık üstüne düşünürken şu günlerde böyle bir anlatımla karşılaşmak beni çok etkiledi. Umarım sizlerde okuyup beğenirsiniz.
“hiçbir şeyin ak ya da kara olmadığım anlatmışta bana. Çoğu kez ak, gizlenmiş bir karaydı, kara da bazen üçkâğıda getirilmiş aktı.”
“çünkü mutluluk özellikle yokluğuyla tanınan bir merettir”
Mösyö Hamil için; “Şimdi gittikçe hıyarlaşıyor, çünkü insanlar bu denli uzun yaşamak için hazırlıklı değillerdir”
“Ağlama yavrucuğum, yaşlıların ölmesi doğaldır. Senin önünde daha koskoca bir yaşam var. Beni korkutmaya mı çalışıyordu bu namussuz, ne boktur? Yaşlıar, fark ettim, hep, "Gençsin, önünde daha koskoca bir yaşam var," derler, bir yandan da tatlı tatlı gülümserler, buna çok seviniyorlarmış gibi.”
Daha çok fazla altını çizdiğim güzel çIkarımları var momonun ama birazı da bana kalsın istiyorum :)
395.jpg){kind=small}