Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben duran tren Sen geçip giden istasyon İşte bütün hikaye bu
“ bu kaçıncı yezit dostlar bu kaçıncı muharrem ben gözüme sürme değil kerbelâ çektim ağlama sen ağlama gözlerim mevlâ kerimdir ben bilirim o mevlâyı mevlâ bizimdir…”
Reklam
Ağlama, dedi ihtiyar, öldükten sonra eğer bir sonraki hayatımda bir hayvan olarak yeniden doğarsam, sen olarak doğmak isterim, eğer sen de bir insan olarak yeniden doğacak olursan, benim oğlum olarak doğabilirsin, böylece birlikte yaşamaya devam edebiliriz.
Sen ağlama sevda taçlım Gurbet gözlüm sıla saçlım
Sayfa 53 - ağlayınca şöyle teselli edilmedikKitabı okudu
“Her gece düşünde gözlerinden öpeceğim, Sen bir daha yalnız olacaksın aksine, Yüreğin burkulacak yüreğin… Ağlama…”
Sayfa 51 - Burak Yayınları / AĞLAMAKitabı okudu
Aksakallı yaşlı bilge,
"Ağlama, güzel kızım. Kapkara görünsen de yüreğin hâlâ ışıl ışıl. Sen görevini yerine getirdin sadece. Ne yaşarsan yaşa sen hâlâ çok güzelsin..."
Reklam
Sen beni yangınlarda, ateşte, harda ara Kahkahalarda değil dertte, kahırda ara Yüreğin sıkışırsa yine bir yaz gecesi Şu mehtaplardan eğil, gel günahlarda ara
Sayfa 62 - Mona KitapKitabı okudu
Ağlama çoçuk Yürekleri dağlama sen İnan bana Baban değil göçük altındaki: İnsanlık!
İranlı şair Şirazi der ki; 'Ölüler için ağlama. Kuşların bile terk ettiği kafeslerinde değiller artık.' Sen de yasından kurtul. Bu yasla kendini göremezsin. Ölüler ölmüştür. Kalanlar sırasını beklemek zorundadır.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
"Gül"
... Sen ki özgürlük kadar güzelsin Sevgi kadar özgür O güzel başını uzat göklere Gül güneşlere, gül Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz Çok değil, inan az kaldı az Bu kadar erken susma, biraz bekle Ağlama, ağlama gül biraz
Sayfa 65 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
ben gözüme sürme değil kerbelâ çektim ağlama sen ‘ağlama gözlerim mevlâ kerimdir’ ben bilirim o mevlâyı mevlâ bizimdir
kiliseler ve liseler şarkısı gibi şiir
Ama olsun sen bana ağlama Ağlayacaksan eğer, kendine ağla! Ağla, sararan yaprakları son defa görüyoruz Ağla, sigaramız bitti saat onu geçti çoktan Ağla, kimse sevmiyor bizi ne devlet ne çocuklar Ağla, bahçelerine kaçan topumuzu kesmişler Ağla, benim yaralarım muhtemelen bulaşıcı Ağla, simitçi haklı varlığım bir tür dert! Ağla, bana bulaşan bir daha iflah olmaz Ağla, annem dahil bütün canlılar ölümlü Ağla... Benden çok Sana yazık!
Haris...gel benim ol boşver Karmen Ezel'in olsun
"Çok yakışıklısın! Benimle evlenir misin?" "Olmaz, bunun için çok küçüksün" "O zama büyüdüğümde olur mu? bekler misin beni?" "Beklerim. Büyü sen önce." "Bana masal anlatır mısın? Annem her gece anlatırdı." "Ben senin annen değilim, küçük insan. Ağlama! Anlatacağım"
"Sen Mustafa Kemal misin? Ölülerin intikamını alacak mısınız?"
O gün sabah erkenden artık bizim de şehri ve ecdadımızdan kalan evimizi terk etmemiz gerekiyordu. İki oğlum ile birer kat çamaşır biraz da yiyecek ekmek ne varsa kâğıt ve altın paralarımızı alıp komşunun terk etmiş olduğu at arabasına ait bir hayvan bulduk ve dolambaçlı yollardan ve Şakirpaşa'nın ilerisinden Tarsus şosesine çıktık. Fransız
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.