Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İki el tuttum bugüne kadar ;. Biri bir damla gözyaşıma ömrünü verirdi diğeri akıttığım gözyaşlarıyla ömrümü çürüttü Biri güldürdü, diğeri ağlattı .. Biri anlattı , diğeri aldattı .. Biri toparladı , biri dağıttı.. Çekti aldı çamurdan biri , diğeri hep çamura sapladı .. Birinin adı ANNE' ydi , diğerinin adı AŞK'tı...
736 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bedellerle dolu kitap
Öncelikle bu incelemeyi yazmak için kafamı biraz toparlamam gerekti çünkü olanları hazmetmesi oldukça zor bir kitaptı. Bence kitabı okumuş olanlar ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaktır çünkü onların da kitabın sonunda uzunca bir süre kalakaldığını tahmin edebiliyorum. Öncelikle okumak isteyenler için şunu söyleyebilirim HGOİ serisi başlı
Deliler ve Cellatlar
Deliler ve CellatlarN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024294 okunma
Reklam
320 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Okudum bitti ama beni de bitirdi
Bitti. Sonunda ağlaya zırlaya bitirdim. Spoilerli ve spoilersiz anlatacağım. #Spoilersiz Dünyada su kıtlığı başlamış, buna bağlı olarak da ülkeler zamanla fakirleşmişti. Şehir hayatı artık yaşanmayacak duruma gelmiş köylere göçler artmıştı. Havalar iyice ısınmış insanlar klimasız oturamaz olmuştu. Ülkeler birleşip bir birlim kurulu oluşturmuş ve
Döngü
DöngüÇağatay Düz · Ren Kitap · 202435 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
Çok ağlattı
Kitabın sonu manyak gibi ağlattı okumayan ve okumak isteyenlere spoiler vermeden incelememi yazacağım okuduğum en iyi kitaplardandı sonunda çok ağlamıştım ama cok güzeldi okuyun okutun bem çok güldürdü hem de çok ağlattı. :))
Sonat
SonatIşılsu Gültekin · İndigo Kitap · 20211,893 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
BİR GÖNÜL DAVASI || ÜMRAN TAN Hayata pembe gözlükleriyle bakan ve her istediğini elde eden bir kızdı Gülfem Leyla Gökalp. O gözlüklerle gördüğü masalsı hayatın bir nevi prensesiydi. Ta ki beklenmedik bir olay sonucunda hiç bilmediği bir mahalleye yolu düşene kadar… Gözlük düşmüş ve pembeler kaybolmuştu, hayatın renkleri daha farklıydı artık.
Bir Gönül Davası
Bir Gönül DavasıÜmran Tan · Pukka Yayınları · 202470 okunma
Resimdeki Gözyaşları... Ağlattı Ramazan'ın hikayesi :(
Gece gece nerden mi geldi aklıma Ramazan? Yatmadan önce dinlediğim Cem Karaca şarkısından geldi. Resimdeki Gözyaşları'ndan... Birini kaybederseniz, ondan geriye tek bir resim bile kalsa, yıllar geçtikçe ona bakıp kendinizi bir nebze de olsa teselli edebilirsiniz. Ama birinden geriye gözyaşı döken bir resim bile kalmadıysa, belleğinizden ve anılarınızın izlerinden başka neye tutunabilirsiniz?
Reklam
264 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Muazzam bir kitap. İlk sayfalarında Devrim'e kızmayın sakın çünkü ileriki sayfalarda ettiğini bulacak. Boşuna sinirinizi yıpratmayın diye söylüyorum. Ah Bade ah! Kitabın sonunda beni ağlattı. Devrim'i biraz olsun konuşmasına fırsat vermedi. Kitabın 2. kitabı için sabırsızlık içindeyim. Kitap ataerkil bir toplumda olup bitenlerle başlayıp daha sonra anaerkil bir topluma dönüşüyor. Oğlunu dövmeyen dizini döver, erkeğe şiddete hayır, erkek sığınma evi gibi konular da geçiyor ama asıl önemli olan erkeklerin ev beyi olması, tacize uğramaları, hayatın kadınlar yönünden olan bütün zorluklarını artık erkekler çekiyor ve çok güzeldi. Keşke öyle bir dünya olsaydı diyorsunuz. Kurguda olsa sizi çok mutlu ediyor. Kitabı okuyun. Özellikle bence erkekler okumalı.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024205 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
Benim için Şükrü Erbaş her zaman bir başka oldu. Sevgisi,hürmeti, nezaketi... Bu kitap hakkında ne yazsam eksik kalır. Öyle güzel sevmiş ki Hatice'sini,her mısra ağlıyor gibiydi. Hatice Erbaş'ın yokluğunda ,evdeki varlığını hissetmek için,Hatice Erbaş'ın düzenini aynen devam ettirme çabası: " Merak etme,mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı" belki de yokluğuna inanamama süreci bilemiyorum,büyük bir yumru gibi oturdu boğazıma. Kalabalıklar içinde bile yalnız hissetmesi, en ufak izinin silinecek olmasına korkması, izler silinince tamamen kaybedecekmiş gibi korkusu beni ağlattı: "Misafirler gitti Biz kaldık yine. Eşyaların düzeni bozulmasın diye Çırpınıp durdum sessizce. Yeri değişen her şeyin Seni biraz daha uzaklaştırdığını söyledim Öylece baktılar yüzüme. Insan anılarını nasıl korur başka" sevgiye,aşka, emeğe,bir ömre vefa bu olsa gerek... Yokluğunda sadece ölümü düşünmek ve bir an önce kavuşmayı arzulamak: "Ömür Hanım Seni çok özledim,çok Ben gelene kadar çürüme ne olur." bol bol iç çektim, her mısrada ah be ne güzel sevmiş dedim. Yazmakla bitmeyecek kadar hürmet edilesi bir sevgi... Teşekkürler Şükrü Erbaş ♡ "Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı."
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
13 Kasım 1973: Atsız Toptaşı Cezaevi'nde Dört aylık rapor Adli Tıp'ta Kasım ayına kadar bekledikten sonra kabul edilmemiş; reviri olan bir cezaevinde cezanın çekilebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine Atsız, "13 Kasım 1973 Salı günü davet edildiği Bostancı Karakolu'ndan İstanbul İnfaz Savcılığına sevk edilmiş ve orada resmî
Atsız hapishane şartlarından şikâyetçi değildir. Hatta mahkûmların samimi davranışlarından dolayı memnundur da. Fakat ziyaretlerden memnun değildir. Turan Kekevi'ye yazdığı bir mektupta bu durumu şöyle anlatır: "(Maviş), Toptaşı'na beni ziyarete gelip iki tel kafes arasından beni görünce çok fena olmuştu. Bu yüzden bir daha getirtmedim. Hatta o tel kafesler, gençlerden ve koskoca adamlardan üç dört kişiyi de ağlattı. Bu sebeple kimsenin gelmemesini istedim ve bunu herkese duyurmaların, gelenlerden rica ettim
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.