Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
gülmeyin bize gülmeden yaşamak ne ki satranç oyunu mu ah onu bilmiyoruz onu bilmiyoruz çok yazık gelin körebe oynıyalım körebeyi bilir misiniz siz biz hep körebe oynarız   körebeyi bilir misiniz siz biz hep körebe oynarız ve de hep ebe biz oluruz hep kör hep kör çıngıraklı şeytanlar dolaşır hep her yanımızda hep her yanımızda karanlıktır
Sayfa 14 - Mayıs
görebilsek önümüzü azıcık seçebilsek ardımızı tozdan dumandan gürültüye gitmese kısa günümüz kaygusundan geleceğin ve geçmişin pişmanlığından ah bir varabilsek o boyutlara!
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
“Ah, keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek!”
Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu!
Ah keşke, sevdiğimiz ruha doğru eğilip bir aynadaki gibi suretimizi görebilsek, kendimizi okuduğumuz gibi, hatta kendimizden de iyi, başkasını okuyabilsek! Şefkat ne kadar dingin, aşk ne denli saf olurdu!"
"Ah! Keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek! Ah! Keşke kendimizi onlarda okuyabilsek, hatta kendi içimizde yaptığımızdan daha iyi okuyabilsek!"
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Birbirinin sevgisinden şüphe duyan sevgililere benziyoruz. İçimize düşen kurdu besleyecek ne çok şey var. Ne çok sebep, karşımızdakinden uzaklaşmak için. Güven tazelemek için söylenen sözler bile yeni yaralar açabiliyor. Yaralar uçuruma dönüşmemeli. Çünkü uçurum hakemlik yapamaz. Gözlerimizden öpemez uçurum. Uçurum sarılamaz bize. Elimizden tutamaz. Küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını bir görebilsek! Ah, bir görebilsek küslüğümüzden kimin kârlı çıkacağını! Taş taş örmüştük surlarımızı, o taşları söküp birbirimize atamayız şimdi. Her yağmur yağdığında kokusunu içine çektiğimiz topraklarda hücum edemeyiz birbirimize. Gürültü sesi bastırır, oysa konuşmaya ihtiyacımız var. Konuşmaya ve birlikte şarkılar söylemeye. Konuşmaya ve birbirimizi can kulağıyla dinlemeye. Yanlışları dile getirmeyelim mi? Getirelim, fakat Kabil elindeki taşı kaldırdığında söylemiyordu. Taşın dili dönüyorsa söyleyecek bir şey kalmamıştır insana.
birdenbire bir kuş sürüsü havalanır gibi bir hüzün. ah bir bilebilsek sınırlarını ah bir görebilsek derinliğini renkleri nereden gelir bu bıçak hüznün dokusunda kaç bin yılın tortusu kanı ah bir varabilsek o boyutlara görebilsek önümüzü azıcık seçebilsek ardımızı tozdan dumandan gürültüye gitmese kısa günümüz kaygusundan geleceğin ve geçmişin pişmanlığından ah bir varabilsek o boyutlara!
Sayfa 40 - bilgi yayıneviKitabı okudu
Kaderemiz hep kişiliğimizde, yani alışkanlıklarımızda, doğrularımızda yada doğru bildiklerimizde gizlidir. Geçmişimize iyi bakabilsek, nerede, ne zaman ve neyi sürekli tekrar ettiğimizi görebilsek bir falcı gibi geleceğimizi okuyabiliriz. ... İnsanların kaderi de böyledir. Hep aynı motifi tekrar tekrar yaşayarak bitiririz ömrümüzü. Her tekrarda, bu sefer doğruyu bulacağımızı sanırız. Aslında, doğru, aynı motifi tekrar tekrar örerek değil, motifi değiştirerek bulunabilir. O motifi bir görebilsek, ah bir görebilsek. Sonra da kenarından da olsa az biraz değiştirebilsek, hayatımız ne kadar farklı olurdu.
Sayfa 377 - Remzi Kitapevi 24. BaskıKitabı okudu
Ah! Keşke sevdiğimiz ruhun üzerine bir ayna misali eğilip ondaki yansımamızı görebilsek!
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.