Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonuna kadar okuyun :’)
Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır. Raif Efendi’nin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde canlanıyor. Halbuki o hiç de fevkalade bir insan değildi. Hatta pek alalade, hiçbir hususiyeti bulunmayan, her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlardan biriydi.
Reklam
Ah Raif Efendi
Kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, haberim olmadan ve nefsime itiraf etmeden, bir insanı aramakla geçirmiş ve bu yüzden bütün diğer insanlardan kaçmıştım.
Sayfa 62 - YKYKitabı okudu
âh raif, salondaki parkeyi cilası sökülünceye kadar izledim.
âh maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? niçin yanımda değilsin?
Sayfa 164 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu
Şair Mehmet Raif
Zaten sokaktan tiksinirdi. Ve "Ah, evimdem çıkmayabilsem!" derdi. Caddelerden tenha sokaklara sapar, vücunu duvarlara çevirerek kaçıyor gibi yürürdü. Selamını kimseye vermemek için eliyle beraber cebinde saklardı.
Sayfa 30 - Oğlak Yayınları - 17. Baskı: 2022Kitabı okudu
Muhiddin Râif Bey'den Şiirler
Sen âh deyip de geçme öyle, Bir âh'dadır Celâl-i Zâtı, Bir âh, semâyı, arşı sarsar, Bir âh yıkar bu kâinatı. Yâni: "Sen ehemmiyet vermiyorsun. Halbuki bir âh ile Celâl-i Rabbânî tecellî eder. Öyle âh vardır ki, yeri göğü sarsar ve bu kâinatı yıkabilir.”
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
Ah! Raif Efendi...
"Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgârlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?"
Ah Raif Efendi
Ben gene eskisi gibi dünyadan uzak ve daima tasavvurlarimin ve iç dünyamın bir oyuncagiydim.
Ah Raif Bey ah
Yahu, ne oluyor bunlara? Hemen ölüyor muyuz?" diye söylenmişti. "Ölsek ne olacak sanki... Onlara ne? Ben onlar için neyim?.." Sonra, daha acı ve insafsız bir tavırla ilave etmişti: "Ben onlar için hiçbir şey değilim... Hiçbir şey değildim... Senelerden beri aynı evde beraber yaşadık... Bu adam kimdir diye merak etmediler… Şimdi çekilip gideceğimden korkuyorlar…”
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Mütemadiyen onları düşünüyordum. Fakat nihayet daha fazla dayanamadım ve kafamdan uzak tutmak istediğim hayal, yavaşça, sessiz sedasız gözlerimin önüne dikildi: Maria Puder, benim Kürk Mantolu Madonnam, dudaklarının kenarındaki ince kıvrıntı ve siyah gözlerinin derin bakışlarıyla karşımda duruyordu. Yüzünde hiç dargınlık, sitem yoktu. Belki biraz
Sayfa 163 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ah Raif Efendi...
Hiçbir şey beni, hakkımdaki bir kanaati düzeltmek mecburiyeti kadar korkutmazdı.
Yavaşça defterin yapraklarını karıştırdım. İçimde mukavemet edilmez bir merakın gitgide büyüdüğünü hissediyordum. Tek çizgili sahifelerde, iri ve intizamsız harfler, gayet acele yazıldığı belli satırlar vardı. İlk sahifeye bir göz attım, serlevha filan yoktu. Sağ tarafta 20 Haziran 1933 tarihi ve hemen bunun altında şu satırlar vardı: -Dün
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ah Raif!.." dedi. "Ne var?" Biraz kendini topladı. Çabuk çabuk nefes alarak: "Hiç!" dedi, "Bugün yanımdan ayrılmanı istemiyorum... Neden biliyor musun? Dün akşam anlattığın şeylerin, sen gider gitmez, kafama hücum edeceklerini, beni bir dakika bile rahat bırakmayacaklarını zannediyorum..."
Sayfa 131 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ah Mariam ah:(
"Raif... Şimdi ben gidiyorum!" dedi. "Evet... Biliyorum!" ... "Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zmn çağırırsan gelirim..." dedi.
Ah Raif Bey ah..
Bütün mesele, etrafındakilerin onu tanımamasındaydı ve o da kendini tanıtmak için herhangi bir teşebbüste bulunacak adam değildi.
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.