“Leylâcık, Bazıları öyledir, okumazlar, ciddî düşünemezler. Gene de aydın olmaktan vazgeçemezler. Hatta aydın kişi oldukları için kendilerinde mutlu bir baht, gizli de olsa, bir müstesnalık bulurlar. Bu, bir toplum derdidir. Ferdi bunlardan ötürü ayıplamak pek doğru ve yerinde olmaz. Bilirsin ki insan, muhitiyle doğru orantılı gelişir,
Bir aralık Matriyona'nın sesini duydum tepemde... +Postacı sana bir mektup getirdi, bey... _Mektup mu kimden??? Heyecandan ayağa fırlamıştım... Zarfı açtım... Ondandı... Bağışlayın beni diyordu... Ayaklarınıza kapanarak beni bağışlamanızı diliyorum... Hem sizi, hem de kendimi aldattım... Bir düş, bir hayaldi bu... Bugün sizi düşündükçe
Reklam
Ah Sevgili Kardeşim
"...ah benim sevgili kardeşim! Küllerinin bulunduğu bu urnaya beni de kabul et, bir ölüyü diğer bir ölünün yanına al, ben de yerin altında seninle beraber oturayım! Sen hayattayken, kaderimizi paylaşırdık; şimdi de öldükten sonra, tozlarını paylaşmak istiyorum. Görüyorum ki ancak ölüler ıstırap çekmiyor..."
Sayfa 38
"Mumum iki uçtan yanıyor; Geceyi çıkarmayacak gibi. Ah sevgili dostlarım ve düşmanlarım Öyle güzel bir ışık yayıyor ki!"
... sinirlendiğim konulardan biri de şu: insanlar kendilerini nasıl temize çıkarıyorlar biliyor musun? Piyasadaki 'kötülerle' karşılaştırarak! Ah ne sakat bir mantık! Özellikle dindar geçinen insanlara bakıyorum da; kendilerini sahabe ile asla karşılaştırmıyorlar: kıçını başını açmış, günaha batmış, haram yiyen, zina eden, abdestsiz, namazsız insanlarla karşılaştırıp tatmin oluyorlar. Ulan ne iyi adamım be diye düşünüyorlar sonra da. Sevgili ahmak kardeşim; delilerle kıyasla akıllısın, katillerle kıyasla masumsun, zinacılarla kıyasla günahsızsın evet, fakat bu ne biçim mantık böyle? Ölçü! Ölçü bayım, şu hayattaki en önemli kavramlardan biridir. Ölçülerini kaybetmiş bir insan, neredeyse insanlığını kaybetmiş demektir. Yolunu şaşırması işten bile değildir. Ölçülerini kaybetmiş bir insan, iyilikten ne kadar uzak olduğunu, kötülüğe ne kadar yakın olduğunu nerden bilecek? Günahla ve rezillikle arasındaki mesafeyi nasıl tanımlayacak? Nerede durduğunu nasıl bilecek? Ölçüsü olmayan insan, kafasında bir merkez olmayan insandır.
Ah be Mahmut, ah... Yıllar önce çok sevdiğim bir arkadaşım bir şirkete genel müdür olmuştu. Onu kutlamak üzere ziyaretine gittim. Odasındaydı. Geldiğimi haber ettiler, içeriye girdim. Genel müdürlük koltuğunda oturan benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Gurur duydum onu öyle bir makamda görmekten. Yanında birileri vardı. Ama bir şeyler ters
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.