Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya.
Sayfa 120 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı, Mart 1996.Kitabı okudu
Ah belki de
hiç kapanmıyor insanın yaraları.
Kabını çürütür su sızdıran
saksı; bunu bil, bunu bil.
... ah şu yalnızlık
kemik gibi
ne yana dönsen batar.
Sayfa 266Kitabı okudu
“Deli gibi uykum var.
Nermin, elimden hiçbir şey gelmiyor inan,
ben her gün bir emevi asıyorum içimde
azalmıyorlar Nermin, omzumda bir gülünç ağrısı,
nereye gitsem varır varmaz arıyorum. Seni kendime. yapacak bir şeyim yok Çok sağanak yağdın zarlarıma beni içime kadar ıslattın Nermin
zührevi bir felçsin arlarıma Şuramda sen,
şuramda..”
Ah hep o kelimeyi bulmak için bütün bu
Çabalarım
Seni çağıracak olan.
Sayfa 110 - İz YayıncılıkKitabı okudu
"ben seninle müşterek bir dert içindeyim
bizi yakan ateşe odun toplar gibiyiz
ben sana emir üzre esasen rezerveyim"
Dergâh Yayınları
Kitabın adı “Grapon Kağıtları” şiiri
“Sevgili Pollyanna,
Radyo tiyatrosu dinlenirdi bir zaman içimde,
İçimde dünyanın en eski kedisi
Eski bir sobanın yanında uyuyordu.
Çocuklar bir köşede
Yenidünya çekirdekleriyle beştaş oynardı
Frenk elması da derler
Sarılı kahverengili bir meyve.
Annem işte öyle bir kadındı
Çocuklar gökyüzüne bakar sorardı:
Ay dede orada ne yapıyor anne?
Annem
Sayfa 68Kitabı okudu
...ah şu yalnızlık
kemik gibi
ne yanına dönsen batar
Sayfa 268Kitabı okudu
Ah hep aklımda, hep aklımda
Andırırsın seni sana, sana seni,
Gözlerinde, kulaklarında, dudaklarında.
"deli gibi uykum var Nermin
şuramda sen
gecenin üçünde çevirmeme girmişsin
o dakka telsizime
ela gözlü türküler çalmışlar"
Dergâh Yayınları
"Ben seninle müşterek bir dert içindeyim.
Bizi yakan ateşe, odun toplar gibiyiz"
insandan insana şükür ki fark var...
...ah şu yalnızlık,
kemik gibi
ne yanına dönsen batar.
Sayfa 256 - Beyan Yayınları, 11. Baskı.Kitabı okudu
Ah ! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi...
Sayfa 8Kitabı okudu
Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi...
Sayfa 8 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu