Ah Nemecsek, canım çocuk...
Evet, Pal Sokağı'nın bir zamanlar ki neşeli neferi, şimdiki rütbesiyle hüzünlü yüzbaşısı, çok değişmişti. Zayıflamıştı, saçları uzamıştı, gözlerinin altı kararmıştı.
Sayfa 209Kitabı okudu
Paris ve Londra 'da beş parasız
"Ah ama dostum, yaşam yokuşunun inisleri, çıkışları sen rus ordusunda yüzbaşı ol, sonra birden devrim patlasın meteliksiz kal. 1916 yılında, edouard vıı otelinde bir hafta kalmıştım. 1920 'de aynı otelde gece bekçiliğine başvurdum. Bekçilik ettim, mahzende yukarıya şişe taşıdım, yerleri fırçalandım , bulaşıkçılık, hamallık, tuvaletçilik yaptım. Garsonlara bahşiş verirdim, garsonlardan bahşiş aldim." George orwell 'in gençlik dönemlerinde paris ve londra 'da beş parasız sefalet içinde geçirdiği zamanlardan esinlenerek yazdığı düşünülen bu eser, Sahici yoksulluğu insanın yüzüne vuruyor. yatacak yer bulsa yiyecek bulamayan, kıyafetlerini rehin bırakan, yollarda yarı aç yarı tok dolaşarak güçsüzlere ayrılmış yatakhanelerde sabahlayan yazar, yoksullardan korkuyu da işler romanında. Yoksul halktan korku us dışı bir korkudur. Zenginle yoksul arasında gorunmeyen ve sanki iki ayri ırktanmislar biri siyah , biri beyaz gibi bir temel ayrım olduğu düşüncesine dayanmaktadır. Fakat gerçekte bir ayrım yoktur. Zengin Kitlesiyle yoksul kitlesi yalnızca gelirleriyle birbirinden ayrılır, başka hiçbir şey değil. George orwell..
Reklam
204 syf.
10/10 puan verdi
Ah ben dün gece öyle güzel bir #şiirkitabı okudum ki. Okuduğum şiirler beni aldı 80’li 90’lı yıllara götürdü. Niye mi? Durun anlatayım.80‘lerin ikinci yarısı ile başlayan ergenlik, e tabi sonrasında gençlik başımda duman, ilk aşkım ilk heyecan vs derken hani o kalbin başka çarpması, midede kelebekler falan malum mevzuları yaşadım tüm gençler gibi
Gönül Sokağı
Gönül SokağıFerdi Pekdemir · İkinci Adam Yayınları · 20225 okunma
Ah yüzbaşım ...
"Cevap ver bana ! Şimdi babamın topraklarından ,aynı zamanda genel olarak ,toprak sahiplerinin ellerindeki topraklarından söz ediyordun ,halbuki bunlar özel mülktür. .Eğer senin iki gömleğin var da benim bir tane bile gömleğim yoksa ,senin lafina göre ..benim senin gömleklerinden birini almam lazım. ..öyle değil mi ? Yevgeni kazağın yüzünü goremiyordu ama sesinden adamın güldüğünü tahmin etti .. "Fazla gömlegimi ben kendiligimden verirdim size ....cephede , fazla gömleğim bir yana "sırtımdaki tek gömleğimi çıkarıp verdim de kaputumu çıplak sırtıma giydim.. Yalnız ben şimdiye kadar toprağını vereni hiç duymadım. ." .
Sayfa 129 - Altın kitaplar 1969 rusça aslı ile karşılaştırmalı.Kitabı okudu
:D. :D
Olay tam bir saçmalığa doğru gidiyor. Ah, eğer yarın Türkler saldırıya geçerse Strasbourg ordusunu surlarda halay çekerken görünce amma da gülerler ... İş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Yüzbaşı bağırıyor: "Susturun! Müziği susturuuuun! .." .
308 syf.
10/10 puan verdi
Gönlüm dolu âh u zâr kaldı
Öncelikle direkt bende bıraktığı etkiden bahsetmek istiyorum. Kitap okumadım ben, film izledim. Sahneler gerçek miydi hayal miydi bilmiyorum. Selim Pusat var mı yok mu varsa ona ne oldu? Emin olduğum tek şey “Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın.” dizesi ile “Izdırap çekiyorum, sen de beni seviyor musun?” dizelerini kahraman Selim Pusat’ın roman boyunca aynen yaşamış olması. Gerçek olan bir masal kehaneti de var. Hele bir mahkeme sahnesi var ki... Sonra yüzbaşı Şeref, isminden dolayı acaba bu arkadaş kitabın sonuna doğru yaşadığı olaylar neticesi Selim’in şerefini kaybedişini mi simgeliyor diye düşündüm. Roman karakterlerinin hepsi için bir fikir yürütebilirim ama Leylak Mutlak neyi simgeliyordu? Selim’in karısı Ayşe’nin bu kadar metanetli, içine kapanık, “gönlüm dolu âh u zâr kaldı” oluşu... Onun yerine ben haykırmak istedim. Kitabı bir solukta okuyacaksınız, önemli olan sonrası? Kitabın sayfaları bitiyor ama kitap bitmiyor.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927,2bin okunma
Reklam
224 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.