Benimki çikolatalı olsun ahahaha :D
"Hayatın bugüne kadar korkunç bir kâbustu ama her şey düzelecek. Duyuyor musun beni? Sabırlı ol. Her şey yoluna girecek"
Ay çok güldüm buna yaaa ahahaha :D
Filmlerde öpüşenleri görürdüm de, burunları birbirine çarptırmadan ağızları nasıl denk getiriyorlar diye şaşırırdım. Ömerle sevgili olunca, beni bir derttir aldı, şimdi bu Ömer beni öpmeye kalkarsa hiç öpüşmemişim, nasıl yapılır bilmem, rezil olacağım... Bizim mahalledeki parkta bir heykel var. Bir sabah erkenden uyandım, parka gittim. İn cin top oynuyor. Heykele yaklaştım, burun buruna geldik, dudaklarımı hafifçe aralayıp başımı biraz eğdim. Heykelle öpüşüp prova yapacağım, burunları çarptırmadan öpüşmeyi öğreneceğim, tam dudağım heykelin dudağına değdi ki bir düdük sesi. Bekçi! Nasıl kaçtım bilmiyorum... Sizin anlayacağınız, ben ilk defa bir heykelle öpüştüm. Hakkını yemiyim, taş gibi adamdı.
Ahahaha :D
Dört ayrı ırmağından nimetler akan cennetmiş, yemeye ekmeğimiz yok be!
Huriler de bu itleri bekliyor cennette demek?
Ahahaha :D
Bu hiçbir şeyi dert etmemiş belli. Şunun bakışına bak, cin gibi. Ben o kadar hazırlandım. Bu saçını bile taramamış. Sabah kalkmış, donunu giyinip saatini ayarlamış gelmiş!
Ahahaha :D
BİRİ: Mickey Mouse gelip düzeltecek her şeyi! Memleket de eski haline dönecek!
DİĞERİ: Çok iyi olur! Hadi, gelsin bir an önce!
BİRİ: Ama dumana gelir o...
Yoksa nereden bulacak seni?
DİĞERİ: Ne yapacağız peki?
BİRİ: E bir zahmet yakacaksın kendini!
Necə də mən ahahaha
"Babam kitabımın başlık sayfasına pek aldırış etmeden bakıp, şöyle dedi : "Ah ! Comelius Agrippa ! Sevgili Victor, bununla vaktini ziyan etme : Saçmalıktan ibarettir."
Babam böyle demek yerine zahmet edip de, Agrippa'nın ilkelerinin tamamen değiştiğini, eskisinden çok daha büyük kudrete sahip çağdaş bir bilim sisteminin kurulduğunu, çünkü eski sistemin kudreti oldukça hayali iken, yeni sistemin kudretinin gerçek ve uygulamaya dönük olduğunu açıklasaydı, bu koşullar altında şüphesiz Agrippa'yı bir kenara bırakır, canlanan hayalgücümü daha büyük bir şevkle eski çalışmalarıma yöneltmekten hoşnutluk duyardım. Düşünce akışımın, yıkımıma yol açan ölümcül itkiye hiç kavuşmaması bile mümkündü. Fakat babamın kitabıma göz ucuyla bakıvermesi, içeriğini bildiğine emin olmamı hiçbir şekilde sağlamadı; büyük bir hevesle okumaya devam ettim."
Sayfa 50 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Ahahaha.:D
"Londra'da çok güzel bir evi olan bir centilmenin hikayesini okumuştum. Yazı geçirmek için lsviçre'ye gidip aylarca kalmış. Bir hırsız gelmiş, arkadaki pencereyi kırmış ve içeri girmiş. Sonra gidip öndeki kepenkleri açmış ve polisin gözleri önünde kapıyı açıp çıkmış. Sonra evde bir açık artırma düzenlemiş, ilan vermiş, kocaman bir tabela koymuş. Sonra büyük bir mezatçı aracılığı ile diğer adamın sahip olduğu her şeyi satmış. Sonra bir inşaatçıya gidip evi de satmış, belirli bir süre içinde evin yıkılıp, tamamen taşınması için anlaşma yapmış. Ve sizin polisleriniz ve yetkilileriniz ona baştan sona yardım etmiş. Ve evin sahibi İsviçre'deki tatilinden geri döndüğünde, evinin olduğu yerde yalnızca büyük bir delik bulmuş. Bütün bunlar en regle* (kuralına uygun) yapılmış ve bizim işimizde, biz de en regle olacağız."
İthaki YayınlarıKitabı okudu
