Mustafa Reşit Paşa devrinde bir harita kursu açılıyor. Ve kafası kesilmesi gereken bir zahir ehli çıkıp, fetva veriyor... Harita için küfür fetvası... Teftişe geliyorlar. Bütün haritaları kuyuya atıyorlar medreselerde...
Türk edebiyatı deyince aklıma, gönlüme direk Yaşar Kemal gelir. Yeri bende her daim ayrı olan yazardır. Ölümünden 1 yıl önce yani 2014 yılında İnce Memed ile tanımıştım. Daha o zamanlar 15 yaşında iken bir karaktere aşık etmişti beni uzun boylu, esmer, kara gözlü İnce Memed'e. İlk defa bir yazarla bu kadar tanışmayı çok istiyordum ne yazık ki
Bir solukta bitti. Öfke, hüzün, korku bıraktı geriye. Eserde toplumun insana neler yaptırabileceği gözler önüne serilmiş... Töre uğruna hayatı kararan bir çocuk Hasan. Bağda bahçede oyun oynayacakken içine düştüğü elim durum onu hissiz, ruhsuz, dünyadan, insanlardan uzak bir hale getiriyor. Ahh cehalet ahh. Ne geldiyse başımıza bundan gelmiyor mu zaten? O kadar yaşamdan ki nefesinizi tutarak okuyorsunuz.
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma
MARTİN EDEN ÜZERİNE
Hayatın içinden, realist konjonktürden gelen eserlere bayılıyorum Martin Eden kitabımız tam da bu minvalde bir eser. İnsanın doğasını apaçık ortaya koyan, teoride kulağa hoş gelen ama pratikte maalesef ki karşılığı olmayan zırvalardan uzak bir eser daha... Öteki ben Dostoyevskiciğimin Suç ve Ceza adlı eserinde dediği gibi
"... Sadık köpekler olalım diye bizi cehalet içinde bırakıyorlar. Derin bir bilgisizlik ve iliklerimize kadar işlemiş bir korkaklık içinde sinmişiz. Hayatımız koyu kapkaranlık bir gece gibi! Korkunç bir kabus bu..!
Cinsellik üzerine her şeyi bildiğimizi sanıyoruz...
Her yanımızdan kuşatıldığımız ısrarlı porno bombardı manlarıyla da ustalaştığımızı zannediyoruz. Oysa durum öyle değil: Bu konuda büyük bir boşluk ve bilgisizlik söz konusu.
Cehalet nedeniyle, çoğumuzun bu konuda tutuk ve ya sakçı olduğunu, net olmadığımızı, bunları yaşamış ve artık bilincinde biri olarak söylüyorum.
Televizyonda, ahh, ohh yapan iki çıplağı görmek soru nu aşmaya yetmiyor!..
Öncelikle şuan kendimi ifade etmekte çok zorlanıyorum. Sanki kelimeler bu kitabı anlatmam için yetersiz gelecek gibi. Birkaç dakika önce kitabı bitirdim. Şuan yoğun bir hayal kırıklığı ve daha birçok duygu hissediyorum her zerremde. Kitabı daha önce duymamıştım tesadüfi bir şekilde aldım. Iyiki almışım... Pervinin birçok cümlesinin, düşünceleri,
Bu akşam cinselliği konuşacağız.
Çözümlenememiş böylesi bir konuyu sahneleme düşüncesi nasıl doğdu,önce onu anlatayım.
Nasıl mı? İki binli yıllardayız. Hala cinselliği konuşmaya ihtiyacımız mı var? Evet var. Bundan kesinlikle eminim.
Cinsellik üzerine her şeyi bildiğimizi sanıyoruz ...
Her yanımızdan kuşatıldığımız ısrarlı porno bombardımanlarıyla da ustalaştığımızı zannediyoruz. Oysa durum
öyle değil: Bu konuda büyük bir boşluk ve bilgisizlik söz konusu.
Cehalet nedeniyle, çoğumuzun bu konuda tutuk ve yasakçı olduğunu, net olmadığımızı, bunları yaşamış ve artık bilincinde biri olarak söylüyorum.
Televizyonda, ahh, ohh yapan iki çıplağı görmek sorunu aşmaya yetmiyor! .. Sabahtan akşama kadar: Sabah televizyonu açıyorsun. Zaten yorgun uyanmışsın, hemen karşında bitiveriyorlar: Ahh, ohhh! Gençlere "cinselliği" kavratmak için porno yayınlar yeterli değil!..
Bu bir yana, bu filmlerdeki kızlarin dilleri dikkatinizi çekti mi?.. Bir uzun, bir uzun ki maşallah! Ömrümde böyle uzun diller görmedim ... protezle mi uzatıyorlar, nedir!
Neden cinsellikten konuşmalıyız?
"Cehalet nedeniyle, çoğumuzun bu konuda tutuk ve ya sakçı olduğunu, net olmadığımızı, bunları yaşamış ve artık bilincinde biri olarak söylüyorum.
Televizyonda, ahh, ohh yapan iki çıplağı görmek sorunu aşmaya yetmiyor!.. Sabahtan akşama kadar: Sabah televizyonu açıyorsun. Zaten yorgun uyanmışsın, hemen karşında bitiveriyorlar: Ahh, ohhh! Gençlere "cinselliği" kavratmak için porno yayınlar yeterli değil!.. Bu bir yana, bu filmlerdeki kızlarin dilleri dikkatinizi çekti mi?.. Bir uzun, bir uzun ki maşallah! Ömrümde böyle uzun diller görmedim... protezle mi uzatıyorlar, nedir!"