İNCİ ARAL
1 baba evi Orhan kemal
2 nazım hikmet memleketimden insan manzaları
3 mithat cemal Kuntay üç İstanbul
4 anna karenina leo Tolstoy
5 agustos ışığı wıllıam Faulkner
6 dalgalar Virginia woolf
7 altın defter dorıs lessıng
8 marguerıte yourcenar hadrianus un anıları
9 vladımır nabokov sebastıan knıghtın gerçek yaşamı
10 ıtalo
Ahmed Günbay Yıldız lise yıllarımın unutulmazları arasında konuları neredeyse tıpatıp aynı olsa da mesajı dine yönelmek olduğu için sevdiğim bir yazardır kendisi.
Yanık Buğdaylar da bana göre en iyi kitabıdır. Olaylar bir depremle başlar. Depremde göçük altında kalan insanları kurtarmak adına mallarını çalan Çivi Salih ile Çil Rasim giderek
Çorbaname
Kana kuvvet göze fer batna cilâdır çorba
İllet-i cû'a deva mahz-ı gıdâdır çorba
Sağlara, hastalara ayni şifâdır çorba
Ağniya dostu, muhibb-i fukarâdır çorba
Hâsılı hâhiş ile ekle sezâdır çorba
"Sahne-i Lüp"te ağız Lû'bu'nın ilk perdesidir
Her zamân önde yürür, et'ime serkerdesidir
Bence hep batn-ı beşer çorba
Gönlümün bir hâli var ki gam değil, kasvet değil
Neş'e dersen hiç değil, mahzûn-i firkât değil.
Anlatır belki bu sözler derdimi erbâbına
Mey o mey, cânân o cânan, sohbet ol sohbet değil...
Gönlümün bir hâli var ki gam değil, kasvet değil
Neş'e dersen hiç değil, mahzûn-i firkât değil.
Anlatır belki bu sözler derdimi erbâbına
Mey o mey, cânân o cânan, sohbet ol sohbet değil
Ahmed Râsim Bey
Cennet Mekan Hakan Sultan II.Abdulhamid Han Tarihe ismini altın harflerle yazdırmış olan bir şahsiyettir benim için. Devrinin bütün olumsuzluklarına rağmen daha önce yıkılması ve yutulması istenen Osmanlı Devletinin ömrünü uzatmış ve 33 yıl
tabiri caizse 7 düvele karşı tek başına savaşmış ve birçok başarı elde etmiştir. Olumlu gelişmelerinin
Ahmet Rasim, Leh basının diğer Avrupa basını gibi on yedinci yüzyılda ortaya çıktığını ve Osmanlı basınından bir asırdan daha fazla bir zaman önce başladığını da belirtir. Yazarın o küçük kitapçıktan aktardığına göre, Leh basınının Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar geldiği seviyenin nerelere ulaştığını göstermesi açısından verilen bilgiler oldukça etkileyicidir. Bu kitapçıkta Yarkofski, Leh basın tarihi gelişimini devirlere ayırarak değerlendirdikten sonra “1914’te, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce, bütün dünyada yayımlanan Leh gazete ve dergileri adedinin bin iki yüz” (1200) olduğunu kaydeder. Bunların “dört yüzü Rusya’da, beş yüzü Avusturya-Macaristan’da, iki yüzü Almanya’da, on kadarı Batı Avrupa’da, doksandan ziyadesi Amerika’da yayımlanıyordu.” Ancak savaşın etkisinin basın üzerinde de hissedildiği anlaşılmaktadır ve 1914 yılı sonlarında tüm Leh basınının dört yüzden ziyade olmadığı aktarılır. Ahmed Rasim, diğer Türk yazarlarının yaptığı gibi mukayeseye gider ve Osmanlı’da bu savaş dönemi yıllarında Rum, Ermeni gazetelerini hesaba katmayarak sayının sekiz on civarında olduğunu belirtir. “Polonya dört yüz ile beş yüz arasında, biz sıfır ile on arasında. Haydi vilayetlerde yayımlananları da bol bol tahmin ederek, yirmiye çıkaralım.”