Kulak ver, Ahmet b. Hanbel'e soruyorlar: ''Kul rahatlığın tadını ne zaman duyar'' diye, ''Cennete bastığı ilk adımda'' cevabını veriyor. Öyleyse, rahatlığı sök at.
Sayfa 52 - karınca polen
İş hayatı cennet değil, her yaptığınız şahane bitmiyor. İyi dedikleriniz de aslında mükemmel değil. İyi niyetle attığınız adımlarda karşılıklı çuvalladığınız oluyor...
Sayfa 162 - ElmaKitabı okudu
Reklam
İşte mucizeler böyledir, hepsi yanılsamadan ibarettir. Bir an gözümüzü boyarlar, su birikintilerini pırlanta, sokağımızı cennet yolu sanarız. Çocukluğumuzdan kalan o masum şaşkınlık duygusunu tatmaya başlarız; heyecanlanır, merak duyar, farkına varmadan yaşama bağlanırız ama bu uzun sürmez. Gerçek kısa sürede ortaya çıkar ve mucize diye birşey olmadığını, bunun bir yanılsama olduğunu anlarız. Eski karanlık sokak, kirli su birikintileri önümüze serilir. Şaşkınlığımız, heyecanımız, merakımız kaybolur. Burada tek mutlu olan şey mantığımızdır; alışkın olduğu duruma tekrar dönülmüş, işler yoluna girmiştir…
Bir İngiliz'in nüktesi: "İki kapı olsa birisinin üzerinde "Cennet" diğerinin üzerinde "Cennet Hakkında Konferans" diye yazılı olsa, bütün Almanlar ikinci kapıya saldırır."
2. Hamid ve Dedikodu
Rahmetli padişah efendimiz, mekânı cennet olsun, dedikoduya pek meraklıydı; bütün dedikoduları öğrenir, etraftaki insanların hususi hayatıyla alakalı malumatla pek yakından alakadar olurdu, sanırım insanların hususi hayatlarını bilmekten zevk alıyordu, başmabeyincisi de ona malumat diye ciddi ciddi bu dedikoduları anlatırdı. Bunları pek zevklenecek dinlediğine birkaç defa ben bizzat şahit olmuştum, gerçi o zamanlar bütün paşalar da dedikoduya meraklıydı ya, biraz dedikodu öğrenmek için her biri kendi hafiye teşkilatına tonla altın öderdi. Çok adamın hayatı dedikodu yüzünden söndü gitti ya, o da ayrı mesele. (…)
Sayfa 57
Bu hayatın, şu yarım yamalak, orasından burasından dökülen hayatın, hakikaten hayat olduğuna ikna olmuş değiliz. Hayat nedense bizim önümüzde edebiyat ve felsefede durduğu gibi durmuyor. Görkemi, uğultusu, fısıltısı, sırrı yok. Anlat deseler kekeme birkaç cümlenin, özet geçilebilir bir konusu gibi. Ama okuduklarımız? Ama içimizde yuvalanmış yokluğu? Bu yüzden, bunu, hakiki bir hayatın deneme sürümü gibi görüyoruz. Hayatı test sürüşü gibi yaşamak, onu yaşamaya henüz karar vermemiş olmak demek. Oysa bu bizim kuruntumuz. Bu hayat çoktan bizim oldu bile. Bu hayatı başka bir hayatın provası gibi sürdürmek en temel yanılgımız. Öteki dünya ve cennet ideali, bu dünyayı önemsizleştiren şeyler değil. Aksine bu dünyayı bir anda ciddileştiren, hayatileştiren şeyler.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.