Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
LOKMA LOKMA DOĞRANAN VEZİR
Ahmet Paşa şişman bir zattı. İdamından sonra cesedi ana doğması soyularak cellâtlar tarafından bir hammal beygirine çaprazvari atılmış ve götürülüp Atmeydanına bırakılmıştı. İhtilâlci yeniçerilerden birkaç hunhar, fırsatı ganimet bilip cahil halkın batıl itikatlarından istifade ederek; -İnsan yağı mafsal ağrı ve sızılarına devadır diye Ahmet Paşanın etlerini lokma lokma doğrayarak beşer onar akçeye satmışlardı. Büyük şehirde de, bu kadar korkunç, tüyler ürpertici devayı satın alarak kollarına, bacaklarına sürüp bağlıyabilecek o kadar çok katı yürekli insan çıkmıştı ki, Paşanın iri yapılı vücudü hemen bir iskelet halinde kalmıştı; ölümünden ve naaşının bu feci akıbetinden sonra kendisine "Bin parça Hezarpare" lakabı verilmişti.
Venedik ile Napoli Krallığı arasındaki düşmanlıktan istifade ederek Gedik Ahmet Paşa'ya Otranto'yu işgal ettirdi ( 1480).
Sayfa 25 - Kronik YayıneviKitabı okudu
Reklam
"İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olduğu zaman bunu müspet karşılayanlardan biri de bendim. O sıralarda yabancı basından bizim gazetelere aktarılan bazı haberlerde Türk Devlet Başkanlığı adayları arasında Şükrü Kaya gibi isimlerin de bulunması cidden ürkütücü ve düşündürücü idi." "1938'de benim İstiklâl Savaşı ve Cumhuriyet çağı hakkındaki bilgim, şüphesiz çok az olduğu için, İsmet Paşa'nın Filistin bozgununda 2000 kişilik kolordusunu düşmana bırakıp tek başına kurtulduğunu, İstiklâl Savaşına nasıl katıldığını, İnönü savaşlarının tafsilâtını, Eskişehir-Kütahya bozgununu bilmiyor, bu sebeple mutedil bir devlet adamı diye bildiğim İsmet Paşa'yı o mevkie lâyık görüyordum." "Devlet Başkanı olduğu zaman Meclis'te söylediği ilk nutku, o zaman öğretmeni bulunduğum bir özel lisenin salonunda radyodan dinlemiştim. Celâdetli ve milli ruhu okşayıcı bir nutuktu. Fakat Atatürk'ün adı dahi geçmiyordu." (Ötüken 106, Ekim 1972: 3).
Aclan Sayılgan'ın "Sol'un 94 Yılı" kitabı için yazdığı yazıda Atsız, Atatürk'ün komünizme karşı tutumunu da değerlendirir: "Lenin'e herkesin inandığı bir çağda Mustafa Kemal Paşa onu şüpheyle karşılamış, hakkında bir şey bilmediği komünizmi öğrenmek için Rusya'ya, Bakü kongresine adamlar göndermiş, anlayacağını anlamış, Ruslardan faydalanmak için komünist oluyor gibi görünmüş, hatta bir gün Vekiller Heyeti'nde 'komünist olacağız' diyerek bu sözün Ruslar tarafından duyulmasını sağlamış, bir komünist partisi kurarak bu cereyanı kontrol altına almış, nihayet, Ruslardan alacağını aldıktan sonra komünist partisini kapatıp komünistleri mahkemelere sevk etmiştir. Meşhur: 'Türk âleminin en büyük düşmanı komünizmdir. Her görüldüğü yerde ezilmeli' sözünü bu sırada söylemiştir. Onun içindir ki komünistler Atatürk'ten nefret ederler. Mustafa Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşı sırasında çok büyük bir enerji ve zekâ eseri göstererek herkesten, her şeyden faydalandığı hakkındaki görüşe Aclan Sayılgan yeni bir nokta daha ekliyor..." (Ötüken 56, Ağustos 1968: 5-6).
Anzavur Ayaklanması
Öte taraftan boğazların doğusunda yaşayan halk arasındaki menfaat ve zihniyet ayrılıkları sebebiyle, İngilizlerin yapmış oldukları istiklal propagandası; Biga'dan Bolu'ya kadar uzanan dar bir şerit etrafında ve çeşitli adlar altında toplanmış olan bu insanlar arasında çabucak filizlendi ve Türk milli hareketini arkadan vurmak şeklinde
Sayfa 147Kitabı okudu
Viyana bozgunundan sonra, Belgradda idam edilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, namazından sonra Vücudum toprağa düşsün diyerek odanın kilimlerini toplatmış, uzun sakalını kendi eliyle kaldırarak cellâdın kemendi geçirmesine yardım etmiş ve cellâda "sanatını maharetle yap!"demişti. Gene Onyedinci asır vezirlerinden Hezarpâre Ahmet Paşa ise, cellâdı karşısında görünce, " vay kâfir kahpe oğlu!" diye bağırmış, mukavemet göstermiş, bir ahıra sürüklenerek götürülmüş, cellât, paşanın başındaki kavuğu alıp kendi başına, kendi başındaki kirli külahı da paşanın başına koyduktan sonra onu bir yumrukta çökertip boynuna yağlı kemendi atmıştı. Taşrada, cellât gönderilip idam edilen siyasî mahkûmların, hükmün infazından sonra hemen daima başı, yolda bozulmaması için bal doldurulmuş bir kıl torba içinde cellat tarafından İstanbula getirilir ve payitahtta yıkandıktan sonra teşhirle defnedilirdi.
Reklam
Mahkûmları söyletmek için cellâtlar tarafından tatbik edilen işkenceler:
Ustura ile diri diri deri yüzmek, saçları kesilen başa ateşte kızıl hale getirilmiş demir tas giydirmek cımbızla sinirleri çekmek, bir uzvun içine sonda gibi burgu sokmak, kaynar sudan soğuk suya ve soğuk sudan kaynar suya sokup çıkartmak, çekiçle kol ve bacak, el ve ayak kemiklerini kırmak... İdamından evvel kendisine bu korkunç işkenceler tatbik edilmiş devlet adamları, Onyedinci asır defterdarlarından Yahnikapan Abdülkerim Paşa ile Sadrazam Melek Ahmet Paşa'nın kethüdası yani dahiliye nazırı Gadde kethüdadır.Usulen, bir devlet adamı idama mahkûm olunca, ferman, kendisine bostancıbaşı tarafından eteği öpülerek hürmet gösterilir ve teselli yollu sözler söylenir ve aptes alıp iki rekât namaz kılmasına müsaade olunurdu; bu tebliğ ekseriya da metanetle karşılanırdı.
Kur'an'ı Kerim'i tekrar tekrar okumakla insan sefa ve halavet bulur ve okudukça okuyacağı gelir.
Sayfa 76 - Meydan YayınlarıKitabı okuyor
Hazreti Ebubekir'in daveti üzerine; - Osman bin Afvan - Abdurrahman bin Avf - Saad bin Ebivakkas - Zübeyir bin Avvam - Talha bin Ubeydullah iman ettiler.
Sayfa 62 - Meydan YayınlarıKitabı okuyor
Ayan kararından memnundu. Fesih Iradesi'ni dinledikten sonra Azaryan Efendi'nin sesi işitilmistir: "Padişahım çok yasa! Kurt kuzuyu yemiştir. Başka kurtlar da Gazi Ahmet Muhtar Paşa'yı parçalayacaklardır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.