Anne ve babanın ayrılacağı fikri her çocuğu korkutur
Tıpkı Zeytin'in hikâyesinde olduğu gibi tüm ayrılıklar önce çocuğun önünde yapılan tartışmalar ve yükselen seslerle başlar. Her ne kadar sinirli hallerinizden hemen sıyrılsanız da çocuğunuz etrafa çöken ağır sessizlikten ve sevecen bir vücut dilinin eksikliğinden annesiyle babasının neler hissettiğini ve aile birliğinin tehdit altında olduğunu hemen anlar. Çünkü annesiyle babasının ayrılacağı endişesi tüm çocuklarda vardır.
Sayfa 20 - Edwige AntierKitabı okudu
İnsan sosyal bir varlıktır, dostluk ve ilişki arar. İlişki ve dostluklar, bize kişisel bir kimlik duygusu kazandırır. Sosyal varlıklar olarak birbirimize güvenmek isteriz. Batı toplumlarında daha fazla olmak üzere, genel olarak dünyada, güvenin azaldığı görülüyor. İşten çıkarmalar artıyor, evlilikler sıklıkla boşanmayla sonuçlanıyor, terör her yerde patlak veriyor. O halde güven yeniden inşa edilmeli, okullarda ve evlerde sağlam bir ahlak eğitimi sağlanmalı. Çocukların ve gençlerin sırtlarını dayayabilecekleri daha istikrarlı aile ve toplum yapıları inşa edilmeli. Yalan söyleyen, dünyayı kan gölüne çeviren siyasi liderler, sandıklarda mağlup edilmeli.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
HAYALİM
Bir çırpıda #okudumbitti Gülnur Ünal Ben O Hayalim kitabı yüzaltmış sayfa ve beş bölümden oluşuyor. Bilgi Üniversitesi, Televizyon Programcılığı ve Yayıncılığı Lisans mezunu olan yazarımız Bahçeşehir Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişimi üzerine yüksek lisans yapmış. İş hayatında medya ve televizyonlarda çalışan yazarımız Los Angeles Kaliforniya Üniversite Psikoloji ve İletişim programlarını tamamladıktan sonra spiritüalizm ve ruhsal gelişim alanıyla ilgilenmeye başladı. Bu konu hakkında yurtiçi ve yurtdışında eğitimlere katıldı. Aile danışmanlığı masteri yaparak , çift terapisi eğitimi ile birlikte Aile ve İlişki Mentorluğu yapmaya başladı. Gülümse Terapi Aile Danışmanlığı Merkezi'nin Kurucu ortağı olarak Güney Koreli Zen Budist masterı Ga on bir ve Na rin bit 'le beraber Zen öğretimi yapmaktadır. Kitabımıza geri dönecek olursak ilk bölümde "Bitti diye üzülme, yaşandı diye sevin" adıyla 'beklentiler ve dünya' ile kendimize yolculuğa başlıyoruz. 'Yoğunlaşın büyüsün' başlığı ile neleri yapmamız gerktiğini öğreniyoruz. 'Hayalimdeki kişi' başlığı ilişkimizi yönetiyoruz. İkinci bölüm ise 'Bilinçaltına yolculuk' . Beş makale ile bu bölümüzü size bırakıyorum. Üçüncü bölüm Titreşimler. Dördüncü bölüm Yeni Bir Hayat Yaratma: Yaratıcı İmgeleme. Son bölümümüz ise Sağlıklı İletişim. Kitap hakkında daha yazacak çok şey var ama size kitabı altını çizerek ve not alarak okumanızı öneriyorum. @okuyankuzenler ile birlikte okuduk. @fenikskitap çıkan kitabı okuyun okutun.
Ben O Hayalim
Ben O HayalimGülnur Ünal · Feniks Kitap · 040 okunma
“Bu yüzyılın başlarına , yani düne kadar, toplum çocuğa en ufak bir ilgi göstermedi. Onu doğduğu yere yani sadece ailesinin bakımına terk etti. Çocuğun tek koruyucusu 2000 yıl önceki Roma hukukunun bir kalıntısı olan baba otoritesiydi. Bu kadar uzun zaman içinde bir yetişkinin hizmetinde bulunan medeniyet, yasalarını yetişkinin lehine değiştirerek evrim geçirdi ama çocuğa hiçbir toplumsal koruma sağlamadı. Çocuğa yalnızca içine doğmuş olduğu ailenin maddi,ahlaki ve entellektüel kaynakları ayrılmıştı. Ailesinin böyle bir kaynağı olmadığındaysa çocuk maddi, ahlaki ve entellektüel bir sefalet içinde gelişmek zorunda kaldı ; toplum çocuğa karşı en ufak bir sorumluluk hissetmedi… Resmi belge talep etmeye ve detaylı hazırlıklara gelince oldukça titiz davranan ve toplumsal sorumluluğun en ufak bir izini taşıyan her konuda düzenleme yapmaya bayılan Devlet, anne baba adaylarının çocuklarına yeterli koruma sağlamaları veya onların gelişimlerini güvence altına alma konusundaki yeterliliklerini belirleme zahmetine girmez. Ebeveynlerini hazırlamak ve yönlendirmek adına hiçbir gayret göstermemiştir. Devletin nezdinde aile kurmak isteyen herhangi birinin nikah kıyması yeterlidir… Yetişkinlerin lehine ilerleyen sürekli bir gelişimin ortasında çocuklar insanlığa ait olmayan, toplum dışı, yalıtılmış toplumun dikkatini çekmelerini sağlayacak herhangi bir iletişim aracından yoksun canlılar olarak kaldılar. Toplumun farkında olmadığı kurbanlar olarak nitelendirilebilirlerdi
kaknüs yayıneviKitabı okudu
Kadınların erkeklerle aynı eğitimi alıp çocuk bakımı ve ev işlerinden kurtulmaları halinde aynı akla sahip olabileceğine inanıyordu Platon. Üstelik devletin yöneticileri ve muhafızları arasında aile ve özel mülkiyeti ortadan kaldırmak niyetindeydi. Çocuk yetiştirme işi zaten tek tek kişilere bırakılmayacak kadar önemliydi.107
Ailenin verdiği eğitim aslında ailenin kendisine verdiği eğitimdir.Unutulmamalıdır ki aile her koşulda çocuğun ilk ve daimi eğitmenidir.Okulun farkı ise aile terbiyesinden farklı bir müfredata sahip olmasıdır. Yani okul eğitimi aile eğitiminin yerini tutmaz. Buna rağmen birçok aile çocukları okula başladıktan sonra aile içi eğitimi ikinci plana atıp eğitim görevini okula devreder.Oysa ailenin eğitim görevi üzerinden atamadığı ve atamayacağı en önemli görevidir. Bu görev mecburi yapılması gereken bir ödev değil ,kalp atışı kadar doğal bir eylemdir.Aile çocuğunu okula göndererek çocuğun eğitim almasını sağlar fakat sorumluluğunun hala kendinde olduğunu da bilir, bilmelidir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.