Beni Bırakma ile beraber tehlikeli, gizemli, yakışıklı, karizmatik ama bir o kadar da düşünceli, korumacı ve romantik erkekler dörtlemesinin son kitabı da bitmiş oldu böylece.
Kitap Elazığ’ın karlı havasında Gamze’nin Akın’a çarpmasıyla başlıyor ama aynı çarpıcılık 700 sayfa boyunca devam ediyor. Bir çeşit modern peri masalı... Ve öyle güzel bir
Memede olan olan olmuştu. Gözüne uyku girmiyordu. Düşüncelere kaptırmıştı kendini. Düşünceler kafasına akın ediyordu. Düşünüyordu artık. Dünya kafasında büyümüştü. Dünyanın genişliğini düşünüyordu. Değirmenoluk köyü bir nokta gibi kalmıştı gözünde. O kocaman Abdi Ağa, karınca gibi kalmıştı gözünde. Belki de ilk olarak doğru dürüst düşünüyordu. Kin duyuyordu artık. Kendi gözünde kendisi büyümüştü. Kendini insan saymaya başladı. Yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken söylendi. "Abdi Ağa da insan, biz de..."
"Ben ölünce, kadınım toprağımı al,
Kupa yapıp üzerine şu yazıyı yaz:
Susayınca dudağına götür beni,
Islanırsa dudağın şunu bilesin ki Erkeğindir sana öpücük veren." -Eski Meksika Şiiri