Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden az önce tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu
"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil
Bu kitap cidden mükemmeldi! İnişler, çıkışlar, entrikalar, sırlar! Hafif bir Brezilya dizisi tadı sezdim ancak bu o kadar da rahatsız etmedi. Eva ile Gideon'un bir ayrılıp bir barışması beni deli etse de kitabın son yüz sayfasında aklımdan geçen şey "Yok artık, bu da böyle miymiş be! Oha artık!" oldu. Sürprizlerle dolu bir kitap ve birinci kitaptan kat kat iyi olduğunu söyleyebilirim!
Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.
Demiştim sana hatırlarsan:
"Önemli olan
'zamana bırakmak' değil,
'zamanla bırakmamak'tır..."
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır.
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
Puanı vermemin üzerinden geçen zaman içinde ikilemde kaldım açıkçası. Acaba 2 bile çok muydu diyerek.
Hep kopyala hep kopyala... Bari orijinalinden azıcık da olsa feyiz alsalar da biraz üzerine koysalar...
Beni takip edenler iyi kötü bilirler. İki şekilde kitap satın alırım. Birincisi araştırırım araştırırım... Ve yüzdeye vurunca büyük oranda
Ayfer Tunç kalemini konuşturmuş. 6 öyküden oluşan bu kitabın her hikayesi insanı hüzünlendirmeye yetse de Aziz Bey bir başka. İçimi acıtan, aklımdan çıkaramadığım ve yaptığı hatalara rağmen kendisine kızamadığım bir karakter. İyi bir sona kavuşmasını istediğim bir "amca." Fakat öykünün daha başında ölüm haberi veriliyor bize. Daha sonra
OKUNDUĞUNDA İZ BIRAKAN HARİKA BİR AŞK HİKAYESİ DAHA....
Mutluluğun Anahtarı
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.
Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi
"Seni bekliyorum..
Sen yola düşende, dar gelir girdiğim her mekan. Bu şehir sensiz yaşanmaz olur. Daraltır içimi kapalı kapılar. Haberli geldiğin halde. Geleceğin vakti biliyorken; gelmenin imkansız, beklemenin anlamsız olduğu zamanlarda bile beklemenin, gözü kapıda ansızın içeriye girmenin ve bu olanaksızlıkları umut etmenin nasıl bir
GABRIEL GARCIA Marquez'in veda mektubu
Yakalandığı lenf bezi kanseri nedeniyle sağlık durumu kötüleşen ve
inzivaya çekilme kararı alan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez,
yakın dostlarına bir veda mektubu gönderdi. Yazarın mektubu, degişik
dillere çevrildi ve internet üzerinden yayına verildi.
İşte usta yazar Marquez'in duygu yüklü
Aklımdan geçen sözler
Kalbimden gelen sesler
Hepsi bir orman oldu
Bir kibritle yok oldu
Ben sigara dumanımın altında
Yana yana en sonunda kül oldum
Sen kibritin hiç yanmayan ucunda
Birinin hayatından geçmiş oldun şebnem ferah
Yağız'ı boğmak istediğim yerler de Doğa'ya kızım sen aptal mısın dediğim kesinlikle doğru.Nehir Erdemi'in okuduğum ilk kitabıydı ve sonuna geldiğimde aklımdan geçen tek şey bu kitabın 2.si de olsa tadından yenmez demekti.
Huysuz ve RuhsuzNehir Erdem · Müptela Yayınları · 2019767 okunma