Geçmışi kötülemeyi, aşağılamayı ve unutmayı ders olarak okuttular bu yurdun çocuklarına. Okuma kitaplarından şu iğrenç mısraları hatırlıyorum:
“Geçmişi unut
Yeni yolu tut
Türklüğe umut
Sen ol çocuğum.”
Aklın, bilimin, inancın, idrakin dinamitlendiği bir eğitim dersen, o, yıllarca bizim uyguladığımız eğitimdir, derim.
Hafızasız bir insan, hafızasız bir millet meydana getirmek. “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” diye marşlarla beyni yıkanmak, milletimizin kaderi oldu.
Bu havayla yetişen, bu havanın cezbesi içinde yaşayan insanlara “aydın” gözüyle bakıldı. Yani ne kadar çok sövüyorsa atalarına, ne kadar çok adi ve barbar görüyorsa tarihini, ne kadar çok “Avrupa mdeniyeti”ne hayran ve bağlıysa o kadar çok “münevver” sayıldı bu toprağın çocukları.