O cumartesi akşamı birlikte film izlemişler, sonra Harold'la Julia, Truro'daki evin mutfağında yapılacak tadilatı konuşmaya başlamışlardı. Alçak sesle konuşmalarını uyur uyanık dinlemiş, aklında bile kalmayacak kadar sıkıcı konuşma sırasında içi muazzam bir huzurla dolmuştu: Birlikte yaşayışın mekanik taraflarını konuşacak birine sahip olmak, onun gözünde iki yetişkin arasındaki ilişkinin mükemmel ifadesiydi.
Sayfa 574 - Doğan Kitap YayıneviKitabı okudu
Her yeri gezmiş biri olmak zorundaydı en azından onun aklında ve hayalinde.
Sayfa 4Kitabı okudu
Özetle:
• Bir şeyi hatırlamak/hatırlatmak istiyorsanız, “Unutma!” dediğinizde beyin onu “Unut!” olarak alır. Onun yerine “Aklında tut!” deyin.
• Stres yapan, panik içinde birini gördüğünüzde “Panik yapma!” yerine “Sakin ol” cümlesini seçin.
• “Bugün hava çok güzel ama yarın yağmurluymuş” yerine “Yarın yağmurlu olsa da bugün hava çok güzel” deyin.
• “Ben hasta olmak istemiyorum” yerine “Ben gayet sağlıklıyım” deyin.
• Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Siz siz olun kötüyü kendi elinizle, kendi kelimelerinizle çağırmayın. îyi düşünün, iyi söyleyin, iyi olsun.
Durmadan senin kararını eleştiriyor gibi olabilirim, ama ne kadar uzağa gidersen git, buradan gerçek anlamda kaçabilir misin? Anlayamadığım tarafı bu işte. Mesafenin uzaklığına pek güvenmesen iyi olur."
Yerine göre, kader dediğimiz şey, dar bir yerde sürekli yönünü değiştirerek dönüp duran bir kum fırtınasına benzer. Sen de, ondan
-Bir kitaptan önemli pek az şey vardır, dedim hoş bir şey söylemiş olmak için.
Peyami Bey sözlerimi beğendi ve onlara karşılık aklında bir şey yakaladı. Gözleri kederli bir enerjiyle ışıldadı.
-Bu doğru, dedi. O pek az şeyden biri kitap yazma hakkıdır.
-Hak. Hürriyet manasında mı?
-Hürriyet, evet. Hak zaten var.
"Baban ölmeden iki ay önce bir olay anlatıyordu. Herifin biri, kahvede oturup çayını içen bir kabadayıyı aynen böyle alt etmiş. Tokadı vururken 'Vali efendiye küfredersin ha!' demiş. Anlıyor musun dümeni? Kimse vali efendiye küfreden birinin yanında olmak istemez. Bizim durumda da bu, müdürün camını kırmaktır. Biraz düşünsem daha sıkı bir şey bulurdum ama gördüğün gibi bu da işe yaradı. Ama aklında olsun, asla yumruk değil, tokat atacaksın."
"Neden tokat?"
"Çünkü tokat aşağılamaktır. O tokadı yedi mi, gururu incinir. pis bir şeydir tokat yemek oğlum. Yumruk mertçedir, böyle sokak piçlerine tokat yakışır. Hiç beklemediği anda..."
