Yaralandığı zaman bana bakışındaki o derin yakınlık bugün bile hala belleğimdedir, en son anda doğrulanan uzak bir akrabalık bağı gibi.
Sayfa 141 - Bay Kurtz
Yazar Ne Yazar Ne Yazamaz
"Zihnî akrabalık, zaman içerisinde kalbî akrabalığa dönüşür." diyor Gazali.
Sayfa 107 - Üçüncü Bölüm, 9.Kitabı okudu
"Akrabalık sadece kan bağlarıyla değil, yürek ve akıl bağlarıyla da kurulur "
Montesquieu
"Sûra üflendiğinde ne akrabalık bağları fayda verecek ne de (herkes kendi derdinde olduğundan) dünyada olduğu gibi birbirini soracak." Diriliş günü evi camiye yakın olanlar, babası medrese yapanlar, soyu evliyaya daya- nanlar değil; bizzat camide olanlar, ruhunu medrese yapanlar, kendisi de Allah'a dost olanlar kurtulacak. Kıyamet, bahanelerin sona erdiği, insanın hakikatle yüzleştiği gün olacak."
Sayfa 25 - Hüküm KitapKitabı okudu
Taberáni ve İbn Hibban es-Sahih'inde Ebû Zer'den (ra) şöyle rivayet eder:
Dostum Resûlullah bana şu hayırlı hasletleri tavsiye buyurdular:
•Bana, benden yukarıda olanlara bakmamamı, benden aşağıda olanlara bakmamı tavsiye ettiler.
•Bana, yoksulları sevmemi ve onlara yakın olmayı tavsiye buyurdular.
•Akrabalarım sırt dönmüş olsalar bile, bana akrabalık bağını gözetmemi tavsiye ettiler.
•Allah yolunda kimsenin kınamasından çekinmememi tavsiye ettiler.
•Acı da olsa hakkı söylememi bana tavsiye buyurdular.
•Çok sık olarak 'La havle ve lâ kuvvete illâ billâh' dememi tavsiye etti. Çünkü bu cümle cennet hazinelerinden bir hazinedir.
Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 20906; İbn Hibban, es-Sahih, 449; Taberäni, el-Mu'ce- mü's-Sagir, 268; el-Mu'cemü'l-Kebir, 1648; Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrá, 10/91. Bezzår, el-Müsned, 3309; Ebû Nuaym, Hilyetü'l-Evliya, 1/159.
asabiyet (action group feeling): 1. İbni Haldun'un sosyolojiye kazandırdığı kavram. Bu kavramla kastedilen anlam, birlik ruhuna dayalı olan kuvvettir. Bu bakımdan asabivet terimi iki kavramı birlikte kapsar. Hem dayanışmayı hem de güçlü olmayı içerir. İbni Haldun asabiyetin iki kaynağının akrabalık ve nesep (soy) olduğunu belirtir. Mukaddime de kavram şöyle tanımlanır. Bir nesilden gelenlerin bir araya toplanarak kuvvet, kudret ve üstünlük sahibi olmaları ve bir ideal etrafında toplanmaları. 2. Eyleme dönüşmüş grup (birlik) ruhu.
