Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece düşünceleri, gündüz düşünceleri diye iki farklı düşünce akışı vardı sanki: İşyerinde, başkalarıyla birlikte olduğu saatlerde dile getirdiği atılganca, ama bir o kadar da yalın gündüz düşünceleri, gece düşüncelerine göre çok daha pratik, çok daha anlaşılabilirdi. Lambadaki alev gibi çok özel, çok değişkendi gece düşünceleri. Aydınlık, ışıl ışıl düşüncelerdi bunlar; ama özleri, gerçek yüzleri neydi belirsizdi.
Sayfa 381
Liam ellerini yavaşça çekti. Dokunuşu bir sevgi gösterisi gibiydi. Hâlâ tutkusunu hissedebiliyordum ama sanki kendini yeniden bulmuş gibiydi. “Yatağa gir,” dedi emrederek. Kapıyı kapamak için diğer tarafa gittiğinde yatağa uzanıp bacaklarımı açtım. Onu bekliyordum. Gözleri daha önce hiç görmediğim bir alevle parlıyordu. Beni süzerken
Sayfa 284
Reklam
hava ve melekler
iki üç kez sevmiştim seni, yüzünü görmeden, adını duymadan önce. hani taparız ya meleklere, bize göründüklerinde: kimi bir ses, kimi belirsiz bir alev gibi. gene senin bulunduğun yere geldiğimde, gördüğüm çok güzel, görkemli bir hiçti.
“Madde günbegün hırpalıyor beni. Rüzgâra tutulmuş bir alev hassaslığındayım.”
Bir dünyanın içinde kendimize ait ayrı bir alemde yaşıyor gibiyiz.
Reklam
Roma hiç yanmam dediği yerden alev almış, en umulmadık yerinden tutuşmuştu.
Sayfa 29
Bildiğim tüm ışık kaynakları o an patlıyor . Bal sarısı güneş. Turkuaz gökyüzü. Alev alev kırmızı bir sancı.
Sayfa 249Kitabı okudu
Prometheus
Varsın saldırsın üstüme çatal dilli alev, Yarılsın gökler yıldırımla, Azgın yeller sarsın dört bir yanı, Dünyayı kökünden koparsın solukları, Denizler uğultulu dalgalarıyla.
Sayfa 44 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ömrünüz âh edip vâh işitmekle geçsin, burnunuzun sümüğüne bereket olsun, mekânınızda baykuşlar banlasın, gömleğiniz alev olsun, her parçanız bir kurdun ağzında kalsın, Allah size uyuz versin de kaşınacak tırnak vermesin, kefeniniz kara bezden olsun, iki gözünüz bir delikten baksın, Sûr üflendiğinde hiçbiriniz duymasın"
Reklam
Ödetilmeyi bekleyen bedeller var. Türk hafızası diridir!
Türk süvarilerinin gün içerisinde aldıkları Yunan esirleri gören kadınların öfkeli sesleri giderek yükselmektedir. Yakılan köyün kadınları esirlerin kendilerine verilmesini istemektedir. Tepki ve isyan büyüyünce Ahmet Zeki Bey kalabalığa hitaben, "Bize itimadınız yok mu? Türk kadını böyle pis canavarların kanıyla elini kirletmesin." sözleriyle sakinleştirmeye çalışır. O sırada kalabalık arasından yaşlı bir kadın öne çıkar. Aniden entarisini sıyırır. Bacaklarının arası parçalanmış, kan içindedir. Bir gün önce Manisa'dan çekilen Yunan jandarmasının 17 yaşındaki kızını kaçırdığını, mani olmak isteyince de kendisini bu hale getirdiklerini anlatır. Sitemkâr şekilde "ne yapıyorsanız yapın" diyerek göz yaşları içinde geldiği yöne giderken kalbi daha fazla acıya dayanamaz, son nefesini verir, yere yığılır kalır. Ahmet Zeki Bey de zabitler de tümen efradı da mahvolmuştur. Tümen komutanı karargâh subayına kaçamak bir bakış atar. Emrin söze dökülmesine gerek kalmaz. Muhafızlar yanındaki 40 kadar esirle kadınların arasından çekilip toz ve sisin arasında "hayalet süvari" adına yaraşır şekilde gözden kaybolurlar. Ellerinde orak ve bıçaklar, gözleri alev alev, üç buçuk yıl boyunca zulmedilmiş Türk kadını... İntikamın vücut bulmuş haliyle zalim arasında hiçbir engel kalmamıştır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Âlimin rahatına düşkün olanı, sıfatına layık değildir. Konfüçyüs
Hayat bana tek ve değişmez bir mevsim oldu hep. Bu hayat bir soğuk bölgede ve sonsuz bir karanlıkta geçti âdeta, öyle ki bağrımda hep aynı alev vardı ve o beni bir mum gibi eritti.
Sene 84
Kendinle kavgan hiç bitmedi ama bak, deniz bitti artık abi; her şeyi bir bakışta yakacak o harlı alev kalmadı gözünde, sen de yoruldun. Kalan gücünle hâlâ kendini bitirmeye çalışıyorsun fakat bunu bile doğru düzgün yapamıyorsun.
Sayfa 173
Oğlum Mehmede Meyvelerimizi Takdim Ederim İşte armutlarımız çırılçıplak Ne avret mahallerinde yaprak Ne de kendilerini verirken Haz ederler
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.