Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Her ne kadar Hz. Peygamber'in (s.a.v) Sahâbe'den herhangi birini diğerlerine mutlak anlamda tafdil ettiğini söylemek doğru değilse de, kimi sahâbîlerin bazı hasletlerde diğerlerinden üstün olduğu bir gerçektir. Bu nokta bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.v) ihbar ve tesciliyle sabittir: “Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekr, Allah'ın emrini yerine getirme konusunda en serti Ömer, samimi hayâsı en çok olanı Osmân, kaza/yargı işini en iyi bileni Ali b. Ebî Tâlib, helal-haramı en iyi bileni Mu'az b. Cebel, feraizi en iyi bileni Zeyd b. Sabit, Kur'ân kıraatlerini en iyi bileni Übeyy b. Ka'b'dır. Her ümmetin bir emini vardır; bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. el-Cerrah'tır. " Yine Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân'ı dört kişiden öğrenin: Abdullah b. Mesud, Mu'az b. Cebel, Übeyy b. Ka'b, Ebû Huzeyfenin azatlısı Salim. "
Sayfa 33
Reklam
Müminlerin emiri Ali b. Ebi Talib (r.a)den rivayet edildiğine göre, Hûd Aleyhisselam'ın kabri Yemen'dedir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Sufîlerin Şeriata Uymayan Hâlleri...
Kişi birden çok kadın ve cariye sahibi olsa bu da övülür, yerilmez. Çünkü Hz.Peygamber (sav)'in birçok eşi ve cariyesi vardı. Sahabenin çoğu da bu hususta böyle davranmışlardır. Hz.Ali B.Ebi Talib (r.anh)'ın dört hür hanımı vardı ve on yedi cariyeye sahipti. Eğer kişi çocuk sahibi olmak için evlenmek isterse bu ibadetin gayesini
Sayfa 33 - Tahlil Yayınları
Süfyân b. Uyeyne (r.anh) anlatıyor: Hz. Ali b. Ebî Tâlib (r.anh), oğlu vefat eden Es'as b. Kays'a (r.anh) başsağlığı dilerken şunları söylemişti: "Eğer üzülürsen bu akrabalığın bir gereğidir; ama sabredersen, Allah katında oğlundan daha iyi bir mükâfat vardır. Kaderin ne ise, başına gelecektir. Sabredersen mükâfat ve sevap; şikâyet edersen de günah kazanırsın."
Sayfa 216Kitabı okudu
"Ama o benim kardeşim gibi" diyenlere...
Saîd b. Süfyân anlatıyor: Kardeşim vefat ederken, miras kalan malından yüz dinarını Allah yolunda harcamamı vasiyet etmişti. Bu münasebetle, Mü'minlerin Emîri Osman b. Affân'ın (r.anh) huzuruna çıktım. Yanında biri oturuyordu. Benim üzerimde de o anda, yakası ve kenarları ipek işlemeli bir entari vardı. O adam, beni böyle görünce entarimden tutarak çekmeye başladı. Neredeyse entarimi yırtacaktı. Hz. Osman (r.anh): "Adam bırak!" deyince o da bıraktı ve "Allah Resûlü'nün emirlerini çok çabuk terk ettiniz!" dedi. ... Halife Hz. Osman'ın huzurundan çıkınca yakamdan çeken adamın kim olduğunu sordum, "Ali b. Ebî Tâlib'tir," dediler. Bunun üzerine, Hz. Ali'nin evine gittim ve: "Bana niçin öyle davrandın, neyimi gördün ki?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Ben Hz. Peygamberden (sav) şöyle buyurduğunu işitmiştim: 'Çok sürmeyecek, ümmetim nâmahrem kadınlara yakın durmayı ve ipek giymeyi mübah sayacak.' İpek elbiseyi de, Müslümanlardan ilk defa senin üzerinde görüyorum." Said der ki: Onun bu sözleri üzerine, yanından çıkınca elbisemi hemen sattım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
👉619 "Sefer" lugatta; miktar tayin etmeksizin mesafe katetmek manasına gelir.(467) Misafir; sefer halinde olan kimse, yolcu demektir. Hz. Aişe (r.anha) validemizden rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te: "Namaz ikişer rek'at olarak farzkılınmıştır. Sonra sefer halinde olduğu gibi bırakılmış, hazar (mukim) namazına ziyade
Özellikle Kuran'da geçiyor olması, günümüz Müslümanlarının ilgisini çektiği gibi, sahabenin, hatta Hz. Peygamber'in de ilgisini çekmiştir. Rivayete göre Hz. Peygamber onları görmek istemiş, Allah'ın " Sen bu dünyada onları görmeyeceksin. Fakat rîsaletini tebliğ ve imana davet etmek üzere ashabının hayırlılarından dört tanesini
Sayfa 125 - Kabalcı
Said b. Cübeyr'den talebelerine tavsiyeler:
Oğullarım, ilim, Allah'ın kullarından dilediğine verdiği büyük bir nimettir. Bu nimetin şükrü ise onunla amel etmek ve insanlara öğretmektir. Kim öğrenir ve öğrendiğini yaşarsa onun ilmi Rabbânî bir ilimdir. Ama kim de ilmi öğrenir ve de muhtaç oldukları halde insanlardan onu gizlerse, kıyamet gününde onun ağzına ateşten bir gem vurulur. Kim de öğrenir ve öğrendiğiyle amel etmezse, o aynen kitapları taşıyan bir eşek gibidir. İşte bu nedenle ben sizi Hz. Peygamber'in kendisinden sonra ümmetini sakındırdığı şeyden sakındırıyorum, münafık alim olmaktan. Öğrencilerden biri şaşırarak sordu: - Münafık âlim mi? Nasıl olur da bir adam hem münafıklığı, hem âlimliği aynı anda nefsinde bulundurabilir? - Münafık alim, kalbinde Allah korkusu olmayan sözde alimdir. Ali b. Ebi Talib Hz. Peygamberden şu hadisi nakletti: - "Ben size, mü'minden de müşrikten de sakınmanızı tavsiye etmeye gerek duymuyorum. Çünkü mü'mini, imanı kötülükten alıkoyar. Müşriğin ise sahib olduğu küfür damgası sizi sakındırmaya yeter. Ama ben size münafık âlimden sakınmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü o diliyle sizin bildiklerinizi söyler, ama sizin hoş görmediğiniz işleri yapar." Anlamıştı öğrenciler. İlmin bazı insanları nasıl olup da zulme itaatten, zulme itaata fetva vermekten alıkoymadığını...
Hz. Ali (r.a.)
Adı Ali b. Ebî Talib Anlamı Yüce, ulu, şerefli Künyesi Ebû Turab/Toprağın babası
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Adem Apak
Bu kitap serisi elimde set halinde mevcut. Bu ikinci serisi ancak çok kapsamlı kitaplar değil bana göre. Zaten çok ince kitaplar. İlk kısımlarda genç yaşta Müslüman olanlardan bahsedilmiş. Bunlar ; Hz. Ali, Zeyd b. Harise, hz. Osman, Abdullah b. Mesud, Zübeyr b. Avvam, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Ebu Ubeyde b. Cerrah, Ca'fer b.
Hz. Peygamber ve Gençler
Hz. Peygamber ve GençlerAdem Apak · Beyan Yayınları · 20234 okunma
Dinden çıkan Hâricîler’i yeren birçok hadis bulunmaktadır. Söz konusu hadisler, Hâricîleri en kötü konuma düşüren, onların çirkin ve nahoş niteliklerini anlatır. Hâricîleri yeren hadislerden birisi, İmam-ı Müslim (ö.261/875)’in ve İmam-ı Buharî (ö.256/870)’nin Ebû Said el-Hudrî’den rivâyet ettikleri şu hadistir: “Biz Rasûlullah (sav)’in yanında
Sayfa 14 - Ravza Yayınları
Hâricîlerin Ortaya Çıkışları...
Bir kısım ilim erbabı Hâricîler’in ilk ortaya çıkışlarını, Rasûlullah (sav)’ın zamanına uzandığını söylemektedir. Onlara göre ilk Hâricî, Hz. Ali (r.a)’nin Yemen’den tabaklanmış bir derinin içinde gönderdiği kölçe altının taksimi sırasında Rasûlullah (sav)’a itiraz eden Zü’l-Hüvaysira’dir. Ebû Said el-Hudrî (r.a)’den rivayet edilen bir hadisi
Sayfa 11 - Ravza Yayınları
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.