Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir mesai de bize düşsün
Ey Allah 'ın Resûlü! Ben dertliyim, benim derdime deva ol. Ey Allah' ın Habibi! Bu isyanı ve günahı çok olan ümmetinin elinden tut. Senin gibi bir şefaat kaynağı varken ben gidip de kime yalvarayım. Ben, yüce Peygambere âşık ağlayıp inleyen bir bülbül gibiyim. Evet, suçum ve günahım çoktur; ama buna rağmen Hz. Peygamber 'in cemaline hayranım. Ali Ulvi Kurucu
Sayfa 157Kitabı okudu
Sen, ben ne zaman sofradan erken kalksam, ne çabuk doydun, diye sorarsın sonra; ben de, doydum derim her seferinde sofra duası okurcasına. O doydum' ların birçoğu doydum değildir aslında gökçe gelin, o gün gülümü görememişimdir de öldüm' dür...
Reklam
İnsanların aynı şeylere baka baka artık kör olduklarını düşünüyorum bazen de ben gökçe gelin, aralarında yaşayıp gittiğimiz halde bizi bir türlü göremediklerini, görseler bile tanıyamadıklarını ya da ikimizi başka birileri zannettiklerini düşünür de hepimiz için üzülürüm. Yazık derim şu insanlığa, ah ne kadar yazık...
Bu antolojide yer alan şairler şiir dünyamızda yerlerini aralarken, bu çeyrek yüzyıllık dönemde birer birer yitirdiğimiz değerli şairlerin adlarını anmak, onların anılarına ve şiirlerine saygının bir ifadesi sayılmalıdır: Ercüment Behzat Lav, Ahmet Muhip Dııanas, Necip Fazıl Kısakürek, Ceyhun Atuf Kansu, Behçet Necatigil, İlhami Bekir Tez, Arkadaş Z. Özger. SuatTaşer, Nevzat Üstün, Ömer Faruk Toprak, Özdemir Asaf, Enver Gökçe, A Kadir, Hasan Hüseyin, Ali Rıza Ertan, Sabri Altınel, Ümit Yaşar Oğuzcan, Fethi Savaşçı, Orhon Murat Anburnu, Cahit Zarifoğlu, Tahsin Saraç. Abdülkadir Bulut, Metin Eloğlu, Hasan İzettin Dinamo, Turgut Uyar, Oktay Rifat, Edip Cansever, Sabahattin Kudret Aksal, Cemal Sureya, Tevfik Akdağ, Ahmed Arif, İbrahim Yıldız, Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar, Veysel Öneren, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Nahit Ulvi Akgün, Arif Karakoç, Mehmed Kemal, Hakkı Özkan, Salâh Birsel, Orhan Kotan, Cahit Külebi, Can Yücel, Mustafa Irgat.
donuna/tonuna girmek.
" Güvercin donuyla Urum'a uçan İmamlar evinün kapısını açan." -abdal musa " Ali oldum Adem oldum bahane Güvercin donunda geldim cihane." - abdal musa " Heman-dem ma'na aleminden vefayetle bir gökçe gögerçin tonuna girip..." "... Tekye önünde kondu, silkinip adem tonuna girdi." " Kul Hasan'ım var mı sözümde yalan, Münkirim gönlünü gümana salan, Doksan günlük yolu kuşlukta alan, Hünkar Hacı Bektaş Ali kendisidir."
hacı bektaşi veli için yazılmış bunların hepsi. bektaşi tasavvufta eski şamanist inancı olan donuna girmek'in tezahürü. ilk türk müslüman dervişler de zaman zaman bir kuş vs donuna girerdi. şamanlarda hayvan kılığına girme, tasavvufta manevi devir, b
Bak Şu Dağlara Alı Al Moru Mor Saf Saf, Omuz Omuza Dünya, Elvan Elvandır.
Sayfa 130
Reklam
Ali İsmail K O R K M A Z
Ben Böyle Taşların Çukurların İçinde Kalmışsam Yalnızsam Hor Görülmüşsem Arkasızsam Ve Böyleyse Bahtı Siyahım Yemin Kasem Olsun Ve And Olsun Şart Olsun Yerde Kalmaz Ahım.
Sayfa 110 - Evrensel Basım Yayın 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Nâdana fâş eyleme sırrı muhabbeti Bir gevher i yeganedir Allah emaneti İzzet Ali Paşa
Özgürlük yok edilmişti, örneğin Nazım Hikmet yıllar sürecek mahpusluğuna başlamıştı. Kırk Kuşağının Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Ömer Faruk Toprak, Ahmed Arif, Enver Gökçe, Arif Damar, Şükran Kurdakul, Attila İlhan gibi fedaileri cezaevlerini mesken etmişlerdi. Markopaşa ve devamı olan gazetelerle sol ve aydın muhalefetin önde gelen
Sayfa 87 - Berfin Yayınları
"Kemal Bey, hükümeti devirmeye yönelik tertip edilen toplantıya merkez-i umumi üyesi olarak iştirak eder. Bu kapsamda 7 Ocak 1913'te Emin Beşe'nin evinde gerçekleştirilen toplatıya Talat Bey, Ziya Gökalp, Said Halim Paşa, Midhat Şükrü, Doktor Nazım gibi isimlerle beraber katılır. Bab-ı Ali Baskını , zabitler ve Kara Kemal'in kontrolündeki örgütlü esnaf olmak üzere iki kuvvetle gerçekleştirilir ve bu esnaflar civardaki kıraathanelere yerleştirilir. Baskın sırasında örgütlü esnafları kahvehanelere yerleştirip sokağa hakim olan Kemal Bey, dönemin tek ve yaygın haberleşme yeri olan posta ve telgraf idaresini işgal edip İstanbul'un iç ve dış haberleşme bağlantılarını kesme görevini icra eder. Hamallar Kethüdalığı görevini de icra eden Kara Kemal, 1913 yılında İttihat ve Terakki'nin İstanbul müfettişi olarak görevlendirilir.
Sayfa 26 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.