Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"sen, ben ne zaman sofradan erken kalksam, ne çabuk doydun, diye sorarsın sonra; ben de doydum derim her seferinde sofra duası okurcasına. o doydum'ların birçoğu doydum değildir aslında gökçe gelin, o gün gülümü görememişimdir de öldüm'dür... bazen sürç-ü lisan edip öldüm diyorumdur belki ben ama, sen tutup onu doydum, anlıyorsundur, olamaz mı? bal gibi olur, derim ben; yani gerçek nereye ve nasıl gizlenirse gizlensin arada bir kendiliğinden parlayıp söner..."
İnsanların aynı şeylere baka baka artık kör olduklarını düşünürüm bazen de ben gökçe gelin, aralarında yaşayıp gittiğimiz halde bizi bir türlü göremediklerini, görseler bile tanıyamadıklarını ya da ikimizi başka birileri zannettiklerini düşünür de hepimiz için üzülürüm.
Reklam
Bilirim, ulaşılan her şeyde ulaşılamayan bir başka şeyin yokluğu vardır ve o onun kadar noksandır da demezsin. Sen inat edip bunları demiyorsun ya, ben de, ona ulaşabilmemin asla mümkünü yoktur gökçe gelin artık hiç tasalanma, demem sana.
Madalyonun öteki yüzünü çevirince ne görürüz? Sabahattin Ali, Aziz Nesin “Mim Uykusuz” daha sonra Rifat Ilgaz, o inanılmaz ve yiğit “Markopaşa” serüvenine girmişlerdir. “Yürüyüş” dergisinde Akıncıoğlu, A. Kadir, Ö.F. Toprak, Cahit Irgat, Rıfat Ilgaz, Sabri Soran, daha önce “Ses” dergisinde Dinamo'nun sürdürmeye çalıştığı 'temeli içimizden olan' toplumcu şiirin sesini geliştirmeye çalışırlar. Arkasından “Gün”, “And”, “Gerçek Söz” dergileri sökün edeceklerdir, İzmir'de “Adım Adım” ve “Genç Nesil” dergileri, Adana'da “Başak” sesini duyuracaktır. Bu dergiler sayesinde de Arif Barikat (Damar), Şükran Kurdakul, Ahmet Arif, Enver Gökçe, Kamuran Bozkır ve Attila İlhan! Bu dergilerin çoğu iki üç sayı ya yaşar ya yaşamaz, vırt zırt kapatılırlar, şairlerin kitapları toplatılır, yazarları sürülür, en azından aç ve açıkta kalır. Oysa yazdıkları şiirlerde faşizme karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı, düşmanlığa karşı kardeşliği savunmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Yine de CHP diktası peşlerini bırakmaz, hepsini teker teker adım adım izlettirir. Zaten Pertev Boratav, Niyazi Berkes, Behice Boran ve Mediha Berkes'in 'solcu profesör' oldukları iddiasıyla üniversitedeki görevlerinden atılmaları, Mehmet Ali Aybar'ın 1947'de 'Truman doktrini Türkiye'yi yeni bir kapitülasyonlar dönemine sokacaktır.’ dedi diye, kürsüsünden alınıp hapse atılması, Sabahattin Ali'nin öldürülmesi bu sıralara rastlayacaktır.
Sayfa 290 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 5. basımKitabı okudu
Bak Şu Dağlara Alı Al Moru Mor Saf Saf Omuz Omuza Dünya Elvan Elvandır
Sayfa 108
SÖZBAŞI Milliyetçilik Türk fikir hayatının en etkili akımıdır. Tarihimizde Tanzimat döneminden günümüze kadar geçen zaman diliminde bu kavramın çok farklı şekilde yorumlandığı bir gerçektir. Milletler sürekli olarak değişen şartlara uyum göstermek mecburiyetindedirler. Sürekli bir akış içinde olan hayatta, önemli husus akan süreçte milletin
Reklam
..ve gene beklerim; neyi beklediğimi bilemezsin gökçe gelin, ben de bilemem doğrusu, hiç mi hiç bilemem ama beklerim..
Sayfa 49
O gün havuz problemlerini çözebilirken Şimdi problem havuzunda yüzer olduk Havuzun altından çok sular aktı öğretmenim Ali'nin topu patladı, Oya'nın ipini çaldılar Mehmet'in beyaz atı koşmaktan çatladı Ayşe'yi o günden sonra gören olmadı..
Sayfa 90 - mavi ağaçKitabı okudu
Muhabbetin sırrını cahillere ifşa etme. 0, Allah'ın emanetidir ve biricik bir cevher gibidir. İzzet Ali Paşa
SÖZBAŞI Milliyetçilik Türk fikir hayatının en etkili akımıdır. Tarihimizde Tanzimat döneminden günümüze kadar geçen zaman diliminde bu kavramın çok farklı şekilde yorumlandığı bir gerçektir. Milletler sürekli olarak değişen şartlara uyum göstermek mecburiyetindedirler. Sürekli bir akış içinde olan hayatta, önemli husus akan süreçte milletin
127 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.