Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cenab-ı Hak, Davud (as)'a: "Ey Davud! Benim sana olan nimet­lerime şükret!" diye emretti. Davud (as)'da "Ya Rab! Ben sana nasıl şükredeceğimi bilemiyorum. Çünkü verdiğin nimetler şü­kür isterler. Fakat şükür de bir nimettir. Ona da şükretmek gere­kir. O da ayrı bir nimettir, o da şükür ister. Dolayısıyla ben sana nasıl şükredeceğimi bilemiyorum” dedi. Cenab-ı Hak ona "Ey Davud! Bütün bu nimetlerin benden olduğunu (hakiki şekliyle) bildiğin şu anda şükretmiş oldun” buyurdu.
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
iSRAiLOGULLARININ KAYBETTiGi BiR SINAV DAHA Hıtta (Günah) Kapısı
Mescid-i Aksa kutsal alanında gezerken uyanık olmak gerekir. Çünkü yerdeki taştan duvardaki ize, çatıdaki saçaktan, oradaki bir yapının ismine her şey sizi alıp yüzlerce, hatta binlerce yıl ötesine götürebilir. İşte şimdi anlatacağımiz yer böyle bir yerdir. Beytü'l-Makdis'in kuzeydoğu köşesindeki Sıbtlar Kapısı'ndan sonra batıya
Sayfa 42 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Bu mukaddes alan dolayısı ile, üzerine inşa edilen Süleyman Mabedi'ne de Beytü'l-Makdis, yani mukaddes ev denilmiştir. Bu özel alanın tam ortasında son derece önemli bir kaya vardır, bu kayanın ortasında da içine girilebilen bir mağara Süleyman Mabedi'nin kalbi işte tam burasıdır. Hem Davud Peygamber hem de Süleyman (as) sıklıkla bu mağaraya girmiş ve burada Allahu Teala'ya yakarmışlardır. Kutsal Kaya üzerinde kurbanlar kesmiş ve Allah'ın huzurunda iki büklüm olmuşlardır. Süleyman Mabedi'nin sunak, yani dua ve Allah'a kurban sunma alanı işte tam bu kayanın üzeridir.
Sayfa 20 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Allah Davud (as)'a buyuruyor; "Ya Davud beni kullarıma sevdir, O da; "Yarabbi bu ancak sizin elinizden gelir, ben nasıl yaparım?.." Mevla'da; "Sen kullarıma benim nimetlerimi anlat, o zaman onlar beni sever, ben de onları severim." dedi. -Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 3
Peygamberler bize dünya hayatının menfaatlerini de öğretirler. Allah, peygamberleri insanlık âlemine gönderirken yalnızca âhiret hayatının saadetini kazanmaları için değil, aynı zamanda dünya hayatının saadetini kazanmaları için de gönderir. Pek çok peygamber insanlara birtakım sanatları, aletleri yapmayı öğretmiştir. Mesela, peygamberlerden Adem (as) çiftçiliği, Nuh (as) gemi yapma sanatını, İdris (as) ilk defa yazı yazmayı ve terziliği insanlık âlemine öğretmiştir. Davud (as)'a Cenab-ı Hak zırh yapmayı öğretmiştir. Bu konuda bir ayette şöyle buyrulur: "Ona, savaş sıkıntılarından sizi koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Siz şükrediyor musunuz?" (Enbiya, 80)
Reklam
2. Zebur Zebur, Allah tarafından Davud (as)'a indirilmiş bir kitaptır. Bir ayette "Davud'a da Zebur'u vermiştik." (Nisa, 163) buyrulur. Zebur hakkında Kur'ân ve sünnette fazlaca bir tafsilat verilmemiştir. Bir kısım âlimler "Zebur, hep nasihatlerden ve ilahilerden ibaret olup, onda şer'i hükümler, kanunlar yoktu. Davud (as) da İsrailoğullarının daha önceki peygamberleri gibi, Musa (as)'ın şeriatıyla amel etmiştir" demişlerdir. Zebur da, Tevrat gibi bugün Eski Ahit denilen kitabın bir bölümünü oluşturur.
Sayfa 91 - Süeda Yayınları
1. Tevrat "Kanun, Şeriat" manasına gelen Tevrat, Musa (as)'a indirilmiş kutsal kitaptır. Tevrat bugün Eski Ahit denilen kitabın yalnızca bir bölümünü oluşturur. Tevrat, Musa (as) zamanında indiği gibi kalmamış, zamanla tahrif olmuştur. Şöyle ki: Musa (as) zamanında Tevrat tek nüsha idi. Ezberleme geleneği yoktu. Çoğaltılmamıştı.
Sayfa 90 - Süeda Yayınları
*HİKAYE* Hz. Davud (as) kürsü üzerine oturmuş, Zebûr okurken gözleri yerde sürünen kırmızı bir kurda ilişir ve içinden «Acaba Allah'ın bu kurdu yaratmaktan muradı, ne ola ki» diye düşünür. Bunun üzerine Allah'ın izni ile dile gelen kurt O'na şöyle der. «Ey Allahın Resulü! Her gün, gündüzleri bin kere — Subhanellahi velhamdülillâhi ve lâilâhe illellahu vellahu ekber (Alah'ı noksanlıkların her türlüsünden ten- zih ederim, hamd O'na mahsustur, O'ndan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür)» demeyi, Allah bana ilham etti. Geceleri ise yine bin kere — Allahumme salli alâ seyyidina Muhammedininnebiyyil ümmiyyi ve alâ alihi ve sahbihi ve sellem (Allah'ım! Okuma-yazmasız Peygamberin olan Mu-hammed'e, O'nun soyundan gelenlere ve O'nun sahabilerine rahmet ve selâm ihsan eyle) dememi ilham etti. Sen zikrederken neler söylüyorsan bana da bildir de istifade edeyim,» Bu sözleri işiten Hz. Davud (A.S.) kırmızı kurdu küçümsediğine pişman olur, Allah'dan korkarak O'na tevbe eder ve dergâhına sığınır.
Allah, peygamberleri insanlık âlemine gönderirken yalnızca âhiret hayatının saadetini kazanmaları için değil, aynı zamanda dünya hayatının saadetini kazanmaları için de gönderir. Pek çok peygamber insanlara birtakım sanatları, aletleri yapmayı öğretmiştir. Mesela, peygamberlerden Âdem (as) çiftçiliği, Nuh (as) gemi yapma sanatını, İdris (as) ilk defa yazı yazmayı ve terziliği insanlık âlemine öğretmiştir. Davud (as)'a Cenab-ı Hak zırh yapmayı öğretmiştir. Bu konuda bir ayette şöyle buyrulur: "Ona, savaş sıkıntılarından sizi koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Siz şükrediyor musunuz?" (Enbiya, 80)
Sayfa 72 - Süeda Yayınları
Reklam
Nübüvvet, peygamberlik demektir. Peygamber kelimesi Farsça bir kelime olup "haber getiren, elçi ve aracı" anlamına gelir. Terim olarak; Allah'ın kulları arasından seçtiği, emirlerini, yasaklarını, insanların dünya ve âhiret saadetlerine vesile olacak şeyleri vahiy yoluyla kendisine bildirdiği ve bu vahiyleri insanlara ulaştırmakla görevlendirdiği elçiye peygamber denir. Arapçada, peygamber kelimesinin karşılığı olarak resul ve nebi kelimeleri kullanılır. Resul; bir kitap ve şeriatla gönderilen peygamber; Nebi ise, Allah'tan vahiy almakla beraber, toplum hayatındaki kurallar, kanunlar yönünden kendisinden önceki resulün şeriati ile amel eden peygamber demektir. Musa (as)'dan sonra İsrail oğulları içinden çıkan -Davud ve Süleyman (as) gibi- peygamberler, Musa (as)'ın şeriatıyla amel etmişlerdir. Bu konuda bir ayet şöyledir: "İçinde hidayet ve nur olan Tevrat'ı biz indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş olan nebiler onunla Yahudilere hükmederlerdi." (Maide, 44)
Sayfa 67 - Süeda Yayınları
Dâvud'un (as) mücadelesi, peygamberliğinden önce başlamıştı. Talut'un ordusunda er olarak savaslara katılmıştı. Talut o zamanın mü'min melikiydi. Zalim Câlût'a savaş ilan etmişti. Ordu yürüdü Çöl uzundu Askerler susuzdu. Tâlût askerlerine "Allah sizi ırmakla deneyecek, bir avuç sudan başka içen benden değildir" dedi. Irmağa gelince pek azı hariç büyük çoğunluk kana kana su içti. Savaştan vazgeçti. Tâlût'a uyanlar, suyu sadece avuçlayanlar, ırmağı karşıya geçti. Suyu içenler "savaşa gücümüz yok" dediler. Oturup beklediler Az ve fakat saf olan mü'minler; "Nice az topluluk çok topluluğa Allah'ın izni ile üstün gelmiştir Allah sabredenlerle beraberdir" diye birbirlerine azım ve şevk verdiler. Calût ordusuyla Tâlût'un ordusundakiler bir noktada karşı karşıya geldiler. Hemen ellerini açıp Allah'a şöyle dua ettiler "Rabbimiz! Bize sabır ver. Sebâtımızı artır, inkâr eder millete karşı buze yardım et." Onları Allah'ın izni ile bozguna uğrattılar. Davud, Calut'u öldürdü. Allah Davud'a hükümdarlık ve hikmet verdi ve ona dilediğini öğretti. "Allah'ın insanları birbirleriyle savması olmasaydı, yeryüzünün düzeni bozulurdu. Fakat Allah âlemlere lütüfkârdır."
Sayfa 197Kitabı okudu
Davud (a.s.) ibadete düşkündü. Onun bu durumu Peygamberimiz (as) tarafından şöyle övüldü: "Allah Teâla'ya en sevimli olan namaz, Dâvud'un (a.s.) namazdır. Yine Allah Teâlâ'ya en sevimli olan oruç, Dâvud'un (a.s.) orucudur" Davud (a.s.) gecenin yarısında uyurdu ve gecenin üçte birinde namaz kılardı. Gecenin altıda birinde yine uyurdu. Dâvud (a.s.) bir gün oruç tutardı, bir gün de yerdi."
Sayfa 196 - Bk. Tecrid Tercemesi, IV, 54; VI, 298; IX, 157; et-Taç, II, 98Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.