Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Abdullah İbn Selman naklediyor: "Hayber'in fethedildiği bir gün bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: — Ey Allah'ın Rasulü, bu gün ben öyle kâr ettim ki böyle bir kârı şu vadi ahalisinden hiç biri yapmamıştır, dedi. Rasulullah (sav): — Bak hele! Neler de kazandın? Diye sordu. Adam: — Ben alıp satmaya ara vermeden devam ettim. Öyle ki üç yüz okiyye kâr ettim, dedi. Rasulullah (sav): — Sana karların en hayırlısını haber vereyim mi? Diye sordu. Adam: — Oda nedir Ey Allah'ın Rasulü? Dedi. Rasulullah (sav): — Farz namazdan sonra kılacağın iki rekattır, buyurdular."
207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Peygamber'i Ekber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ifadesi ile "İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat." Hayırlı evlat yetiştirmek isteyenlerin de hayırlı anne ve baba olmaları gerekmektedir. Bazen Allah hayırlı evlatlar verir lakin anne-baba evladına Kur'an'dan bir sure öğretir gibi Allah ve Rasul sevgisini öğretmez, yavrusu Risalet davasına nefer olsun diye bir derde bir gayrete haiz olmazsa o evlattan ne bekleyebiliriz? "Alim Yetiştiren Babalar" adlı bu eser, karanlık gecelerde yoluna meşale tutmak isteyen, evladını Allah ve Rasulü'nün (sav) nurlu ve onurlu yoluna feda etmek isteyen, Orhan Gaziler, Ömer b. Abdulazizler yetiştirmek isteyen, yüreği yangın yerine dönmüş mü'minlere adeta bir reçete.
Alim Yetiştiren Babalar
Alim Yetiştiren BabalarMurat Tosun · Rehnüma Yayınları · 202091 okunma
Reklam
Hadisi şerif
(Rasulullah’ın torunu) Hasan b. Ali (ra) şöyle demiştir: “ Allah Rasulü (sav) vitirde okumam için bana şu duayı öğretti: “Allah’ım, hidayete erdirdiklerinle beraber beni de hidayete erdir. Sıhhat ve afiyet verdiklerinle beraber bana da afiyet var. Himaye ettiğin kimseler gibi beni de himaye et. Bana verdigin nimetleri bereketlendir. Verdiğin hükmün şerrinden beni koru. Hükmü sen verirsin, senin üstüne hüküm verecek kimse yoktur. Senin dost olduğun kimse asla zelil olmaz. Eksikler sana yakışmaz. Ey Rabbimiz! Yücesin ve kutlusun.” (T464 Tirmizi, Vitr, 10)
Burada dikkat etmemiz gereken bir husus var. Allah Rasulu (sav) değil puta tapmak onun yakınında bulunduğunda dahi huzursuz oluyordu. O zaman düstur şu olmalı: Küfrün yakınında değil karşısında dimdik dur. Allah'ın razı gelmediği bir işe, davranışa, insana yaklaşma. Bu pak bir imanın göstergesidir.
R.

R.

@rrctn
·
14 Temmuz 2022 14:31
Aklımı yitirmekten korkuyorum. Putun yanına her yaklaștığımda arkamda uzun boylu, beyaz bir adam belirerek bana: Ey Muhammed ona sakın dokunma. Diye sesleniyor derdi. Bundan sonra her bayram geldiğinde ortadan kayboldu. İbn sa'd tabakat 1/158
Sayfa 17
40 YAŞINA KADAR ABDULLAHIN OĞLU EL EMİN KENDİNDEN EMİN OLUNAN AHMED ÖVÜLMEYE LAYIK ÖVÜLMÜŞ BEĞENİLMİŞ ALLAHA ŞÜKREDEN MUHAMMED PEK ÇOK KERE TEKRAR TEKRAR ÖVÜLMÜŞ METHEDİLMİŞ GÜZEL HUYLU HOŞGÖRÜLÜ 40 YAŞINDAN SONRA ALLAHIN RASULU NEBİSİ MUHAMMED SAV DİR KURANI KERİM AZİMÜŞAH İLE ŞEREFLENDİRİLMİŞTİR ALLAH TEALA BİR KAVMİ BİR ELÇİ GÖNDERMEDEN
Abdullah İbn Mes’ud Ra derdi ki: Ey insanlar..! Sizden kim bir sünneti -yolu- izleyecekse, ölenlerin yolunu izlesin. Zira hayatta olanların fitneye uğramasından emin olunmaz. Onlar Allah’ın Rasul sav ’ünün ashabıdır. Onlar; bu ümmetin kalben en temiz olanları,ilmen en derin olanları ve yapmacıklıktsa en az olanlarıydı. Onlar öyle bir kavimdi ki; Allah, onları Rasulü sav ’nün dostluğu ve dininin ikame edilmesi için seçti ve onları kendilerinden sonra gelenlere üstün kıldı. Öyleyse siz de onların faziletlerini bilin ve onların izine uyun onların ahlaklarından ve üzerinde oldukları dine güç yetirebildiğiniz kadar uyun! Bilin ki onlar dosdoğru bir hidayet üzereydiler.. İbn Abdilber, Camiu Beyani’l İlmi ve Fadlihi 2/97
Reklam
Allah’ın dostları ; O’na iman edenler, O’nu dost edinenler, sevdiğini sevenler, nefret etti­ ğine nefret edenler, razı olduğuna razı olanlar, hoşnut olmadığı­ na hoşnut olmayanlar, emrettiğini emredenler, yasakla­dığını yasaklayanlar, verilmesini istediği kimseye verenler, yasakladığına da vermeyenlerdir. Allah Rasulü sav­ şöyle buyuruyor: İmanın en sağlam tutanağı: Allah için sevmek ve Allah için buğzet­mektir. Tirmizi - Ahmed ibn Hanbel - Heysemi Allah Rasulu sav şöyle buyuruyor: Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir ve Allah için yasaklarsa (vermezse) muhakkak ki o imanını tamamlamıştır. Ebu Davud - Ahmed ibn Hanbel
Allah'ın Rasulü(sav) bize iki tane vaiz bırakmıştır. Bunlardan birisi konuşarak, diğeri susarak öğüt vermektedir. Konuşan Kur'an'dır. Susan ise ölümdür. Bu ikidi öğüt verici olarak insana yeter.
Madam Bovary okuyunca güzel anlatımından çok insanın aklına evlilik ve aldatma gibi kavramlar geliyor. Toplumuzda aldatanın suçu her zaman kabul edilir bu yuzden buna değinmeyeceğim fakat aldatılan suçsuz ilân edilir. Genellikle her ikiside suçludur biri aldattığı için biriside ona bay Bovary gibi eşine vakit ayırmadığı için. Bizim dinimiz Islam 1400 yıl önce evlenen erkeklere ve kadınlara birbirlerine vakit ayırmalarını söylemiş buna örnek bir peygamber (sav)Musa el Esari tarafindan den nakledilen bir rivayet Sen Kureyş’in en zengin adamının hanımı iken nedir bu halin?’ diye sordular. O da, ‘Kocam geceleri ibadetle, gündüzlerini de sürekli oruç tutmakla meşgul; benimle hiç ilgilenmiyor!’ dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) eve gelince, pak zevceleri kadının durumunu kendisine haber verdiler. Efendimiz (s.a.v), Osman bin Mez’un (r.a) ile karşılaşınca, ona, ‘Ey Osman, bende senin için bir örnek yok mudur?’ diye sordu, Osman bin Mez’un; ‘Anam babam sana feda olsun Ey Allah’ın Rasulü bu nasıl söz?’ dedi. Allah Rasulü (s.a.v); ‘Geceleri sürekli ibadetle, gündüzleri de oruçla geçiren sen değil misin? Böyle yapma! Hiç şüphesiz hanımının senin üzerinde hakkı var, bedeninin senin üzerinde hakkı var. Gecenin bir kısmını ibadetle geçir, bir kısmında uyu. Bazen oruç tut, bazen ye. İbadet için hanımını ihmal etme!’ buyurdu.
Allah Rasulü' nün(sav) bağrına basarak "Bunlar benim dünya reyhanlarım!" dediği, minik kollarıyla kendini kucaklattırdığı ve; ( حسين مني وأنا من حسين؛ أحب الله من أحب حسينا… ) "Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'den. Hüseyin'i seveni Allah da sevsin...." buyurarak duygularını dile getirdiği küçücük Hüseyin, şimdi yarım astı geride bırakmış, salah ve takvası, edeb ve terbiyesi, cesaret ve cömertliği, olgunluğu ve sima güzelligi ile insanların gönlünde taht kurmuştu. Ne varki acı bir imtihanın basamaklarını çıkmak üzereydi. Annesi Fatıma’yı kaybedeli çok olmuştu. Onu hayal gibi hatırlıyordu. Babası yiğit Ali' yi haince bir saldırı ile, cok geçmeden sevgili ağabeyi Hasan'ı da bir başka hıyanetle kaybetmişti. Şimdi sevenlerinin arasındaydı. Ancak huzurlu değildi, tedirgindi.
662 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.