İlkel diye nitelendirilen insanların gözünden modern, beyaz insanın garip dünyası ve elimde kalan sayfalarca altı çizili satır. Anlam verilemeyen alışkanlıklar, daha fazla vakit elde etmek uğruna yitip giden zamanlar, samimiyetsiz ilişkiler, bir kuruş fazla kazanmak amacıyla yapılan ahlaksızlıklar. Modern insanın kendini fazlasıyla önemsemesi, bütün insanların yararını değil hep kendini düşünmesi ve daha niceleri..
Avrupa'da zamanı olan çok azdır. Belki de hiç yoktur. Bu yüzden herkes yaşamın içine fırlatılmış birer taş gibi koşuşturur. Hemen hepsi yürürken yere bakar ve daha hızlı ilerleyebilmek için kollarını ileri savurur. (syf, 55)
Papalagi, bütün gücünü ve aklını, nasıl ederim de şu zamanı genişletirim diye düşünerek kullanır. Zamanı durdurabilmek için suya, ateşe, fırtınaya, hatta gökyüzündeki şimşeklere bile başvurur. Daha çok zamanı olsun diye ayağının altına demir tekerlekler, sözcüklerine kanat takar. Peki, ne içindir bütün bu çaba? Papalagi, zamanıyla ne yapar? (syf, 56)