.....mutlu geçen çocukluklarda anneler melek, babalar kahramandır. Çocukluğu mutlu yapan şey budur. Ama büyümek, melek sandığın annenin yuva yıktığını, kahraman sandığın babanın işkencecilerin patronu olduğunu öğrendiğin halde onları sevmeye devam etmektir. Büyümek hayatın mazeretlerine inanmaktır, hatta hayata devam etmek için yeni mazeretler bulmaktır.
Sayfa 202
❝
Onlar ölse de onlara layık olmaktı görev. Bütün diğer, devrim için ölmüş yoldaşlara layık olabilmekti. Bu yeniden unutuldu. Gereken ders çıkarılamadı sanıyorum. Ama tek başıma da kalsam, bunu unutmayacağım.
❞
Ölülerin bir zamanlar yaşamış olmak gibi bir üstünlüğü var,hem bu dünya hem öbür dünya hakkında her şeyi bilir onlar,ama diriler en temel şeyi öğrenip ders çıkartmak yeteneğinden yoksundurlar.
Sayfa 291Kitabı okuyor
İnsanın duygusallaştığı dönemlerde söyleyeceği veya ideolojik bağlamlarda söyleyeceği sözleri, cümleleri var dır. Ama hayatıma, düşünce yapıma yön veren kişilerin sözleri, cümleleri daha çok etkiler beni. Mesela Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Baba Erdoğan, Orhan Bakır. . . Bu kişilerin sözleri hep daha ileriye taşıdı beni.
Özellikle Orhan Bakır ve Kaypakkaya'nın söylemleri beni çok ileri taşıyan, geliştirip çoğaltan söylemlerdi. Onların söylediklerini kendime rehber edinmiş biriyim.
Sayfa 183 - Siyah beyaz yayınevi 2018Kitabı okuyor
'Mutlu ailenin tarifi üç aşağı beş yukarı aynıdır ' derdi, 'ama birde mutsuz ailelere bak, hiçbiri diğerine benzemez.'
Sayfa 28 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Davanın yalnızca kendi tarafını bilen, davayı pek az biliyor demektir. Gerekçeleri iyi olabilir, kimse de onların yanlışlığını göstermemiş olabilir. Ama eğer o da karşı tarafın gerçeklerinin yanlışlığına aynı şekilde gösteremiyorsa; hatta onların ne olduğunu bile bilmiyorsa, iki görüşten herhangi birinin seçmesi için yeterli nedeni yoktur.
