"Yaşam, kaybetmeyi ögrenmektir." diye başlardı rahmetli Tufan Abi. Genellikle ikinci kadehin dibine darı ektikten sonra felsefe yapma hastalığı tutar, sağ elinin tersiyle dudaklarını kurulayarak, iştahla girişirdi söze: "Kaybetme maceramız daha ana karnından çıktığımızda başlar. Hiç emek harcamadan hüküm sürdüğünüz, dünyanın en
İyi bir filozof olabilmek için gereken tek şeyin hayret etme yeteneği olduğunu söylemiştim değil mi? Daha önce söylemediysem işte şimdi söylüyorum: iYİ BİR FİLOZOF OLABİLMEK İÇİN GEREKEN TEK ŞEY HAYRET ETME YETENEĞİDİR. Küçük çocukların hepsinde bu yetenek vardir. Yok bir de olmasaydı! Çünkü çocuklar doğduktan birkaç ay sonra yegyen bir gerçeklikle karşı karşıya geliverirler. Büyüdükçe hayret etme yetenekleri kaybolur gibi olur. Neden böyle olur acaba? Sofi Amundsen biliyor mu bu sorunun cevabını? Yani, küçük bir bebek konuşabilseydi, bize, ne ilginç bir dünyaya gelmiş olduğunu anlatırdı. Çünkü görürüz ki bebekler konusamasalar da, parmaklarıyla etrafındaki şeyleri gösterir, odadaki nesneleri merakla tutmaya çalışırlar. Birkaç kelime konuşabilecek yaşa geldiğinde, çocuk bir köpek görüşünde durup, "hav hav der. Bebek arabasında bebek köpek gördüğünde ellerini ayaklarını oynatıp yerinde zip zip zıplayarak nasıl "Hay hav! Hav hav!" dediğini gördüğümüzde, sırtinda yaşanmış epeyce yıl taşıyan bizier, bebeğin bu coşkusunu biraz abartılı buluruz. "Tabi, tabii" deriz çok alışkın bir tavırla, "hav hav" işte Ama sen şimdi güzel otur arabanda bakayım. Biz bebek gibi heyecanlanmayız, çünkü çok köpek görmüşüzdür o güne dek. Bebek, köpek gördüğünde aklı başından gitmeyecek bir hale gelene kadar, belki yüz kez daha tekrarlar bu çılginlik gösterisini Ya da bir fiil, veya bir su aygırı.Ancak çocuk konuşmayı ve de felsefî düşünceyi bile daha tam öğrenmemişken dünya bir alışkanlık haline gelir.
Reklam
Annemin sessiz geceleri için! Kaşan şehrindenim Fena sayılmaz halim, Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım, İğne ucu kadar da zevkim. Annem var, ağaç yaprağından daha güzel, Dostlar, akan sudan daha iyi
Çocuklardaki ketlenmeler, semptomlar ve kaygılar, daha sonra belirtileceği gibi, yalnızca patolojik etkilerin değil, çoğu zaman normal gelişim süreçlerine eşlik eden olguların sonucudur. Belirli bir gelişim evresi çocuk üzerine özellikle büyük talepler yüklediğinde semptom türünden belirtiler ortaya çıkar; çevrenin aklı başında davranması koşuluyla, yeni aşamaya uyum tamamlandığı ya da doruk noktası aşıldığında bu belirtiler kaybolur. Gerçi böyle geçici bozuklukları da hafife almamayı; bunların çocuğun ne kadar etkilendiğini gösteren uyarılar taşıdıklarını; çoğu zaman yalnızca görünüşte kaybolduklarını, yani yeni bir bozukluk üzerinden bir sonraki evrede yeniden ortaya çıkacaklarını; bunların da ileride semptom oluşturmanın çıkış noktaları olan izler bıraktıklarını öğrenmiş bulunuyoruz. Ama gene de çocuk yaşamında, görünüşte ağır semptomların bile kaybolmasına sık rastlanmaktadır. Fobik kaçınmalar, takıntılı titizlikler, uyku ve yeme bozuklukları çoğu zaman, anne babalar kliniğe başvurur başvurmaz hemen ortadan kalkar. Çünkü çocuklar için bunların altında yatan fanteziler, kendilerini tehdit etmekte olan tıbbi muayeneden çok daha az korku vericidir. Aynı nedenlerle, tedavinin hemen başında ya da tedavi sırasında semptomatoloji değişebilir ya da tümüyle kaybolabilir. O halde çocukta semptomatik iyileşme, yetişkine oranla daha önemsizdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bir pazar sabahı eşimle birlikte Boğaz'da kahvaltı yapıyorduk. Sağ tarafta birleştirilmiş birkaç masada genç çiftler toplanmaya başlamışlardı; o sırada yanlarında dört yaşlarında bir oğlan çocuğuyla genç bir çift geldi, önümüzden geçip gençlerin masasına yürüdüler. Oradaki kadınlardan biri çocuğu görünce: "Aaa küçük Hakan geldi!" dedi.
ASAF HALET ÇELEBİ “YENİ”NİN, YENİLİĞİN PEŞİNDE KOŞUYOR Asaf Halet Çelebi (1907-1958) Sizi de anlamadılar bu toplumda, bu ortamda. Anladılar da işlerine gelmedi, belki.1907’de doğmuşsun İstanbul’da, sanırım Beylerbeyi’nde Asaf Halet Çelebi. Yaşçaçoğumuzdan büyüktün, S.E.S. dergisi, o güzelim sanat dergisi çıktığı sıra. Hemen hemenaynı
Reklam
182 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.