Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ona herkesten yakın olmak istersin ama bazen sadece uzaktan bakabilirsin.
"Ben senin fısıltılarını duydum ama sen benim haykırışlarımı duyamadın."
Reklam
"Bir kar tanesi kadar beyaz ol ama onun kadar soğuk olma bir tanem."
+Fazla mı kirliyiz sanki... - Biz fazla kirli değildik, biz fazla kirletildik sanki - İlk darbe değil ki bu, Küçük kız. Neden koydu bu kadar? + Bilmiyorum, Acımasız. Her darbe sanki ilkmiş gibi. Alışamadım, bir türlü bende bu duruma. - Alışmak zorundasın. Her darbe de yıkılırsan, hep yerde kalırsın. - Dikkat çekeceksin, böyle yaparak,
“Zor oldu ama başardığım diyeceğim günleri görmek için yaşıyorum..”
‘ Ama ben , yerinde bir annenin olması gereken büyük bir boşlukla büyümek zorunda kaldım . Ve hala içimde o büyük delikle yaşıyorum. ‘
Sayfa 75
Reklam
Canım yaşamak istiyor, ben de, mantığım ne derse desin yaşıyorum. Varsın dünyanın gidişatına inancım olmasın, ama baharda yeşeren pırıl pırıl ağaç yaprakları, mavi gök, bazen inanır mısın, niçin sevdiğimi bilmediğim bir adam ruhuma öyle yakın geliyor ki!
Bazen düşünüyorum da Tomatsu gibi iyi biri 14 yaşındayken öldü. Ama iyilik için hiçbir şey yapamamış olan ben ise hala yaşıyorum... Bu Dünya çok adaletsiz.
"Plan çok basit: bırakıyoruz ve o yılan onu ısırıyor. Cenazede yalandan ağlamak için cebimde bir soğan bile var." Yok artık ama! "Cebinde bir soğan mı taşıyorsun?" Ben şoka girerken önlüğünün cebindeki soğanı çıkartıp bana gösterdi. "Yıllardır bir soğan ile yaşıyorum." "Sormaya korkuyorum ama neden?" "Siz üçünüz veya annenizin cenazesi için." "Mara!" "Ne? Umut fakirin ekmeği demişler." "Tanrı aşkına arada nasıl bir psikopat olduğunu gizlemeye çalış!"
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak? Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor. İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki. Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana. Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Reklam
ARKADİNA - Gördünüz mü cancağızım... Neden ama? Ben çalışıyorum, hayatı duyarak yaşıyorum, her an hareketteyim, siz ise yerinizden kımıldamıyor, yaşamıyorsunuz... Sonra, bir de kuralım vardır benim: İleriye bakmamak... Ne yaşlılığı, ne de ölümü getiririm aklıma... Her şey olacağına varır. MÂŞA - Benim içimdeyse, sanki çok, çok eskiden doğmuşum gibi bir duygu var... Hayatımı, bitmez tükenmez kuyruğu olan bir elbise gibi sürüklüyorum sırtımda... Çoğu kez de hiçbir yaşama isteği olmuyor içimde. (Oturur.) Tabii, saçma bütün bunlar. Silkinip canlanmam gerek.
122 syf.
8/10 puan verdi
Hadi anlaşalım..
Meksika halkının Toltekler soyundan gelen bir aileye mensup
Don Miguel Ruiz
Don Miguel Ruiz
'in kitabı
Dört Anlaşma
Dört Anlaşma
, kişisel gelişim türü kitapları tercih edenlerin severek okuyacağı ancak, bana kalırsa diğer kişisel gelişim kitaplarına benzemeyecek kadar kısa,öz ve sade bir kitap olmasından kaynaklı tür ayırt etmeksizin okunabilecek bir kitap.. Aynı anlama gelen
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Samimiyetsiz insanlara karşı hemen soğurum. Bir kapalı kutu gibiler, bi o kadar da açıklar. Genelde bu tarz insanlar başta samimi geliyorlar ama konuştukça anlıyorsunuz, sadece ihtiyacı olduğunda merhaba diyor size. Başta keşke anlasaymışım, nasıl anlayamadım demek yerine gerçek yüzlerini görmenin keyfini yaşıyorum. Buna bayılıyorum. Yalanlarını gülümseyerek dinlediğiniz biri gibi. O andan sonra asla sevmeyeceğim yabancı birine dönüşüyor. İlk gördüğüm andan daha yabancı daha uzak.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.