TOPLUM YAZILARI SERİSİ-13
Soğuk bir dünya sabahında herkese eşit derecede günaydınlar. Mevsimlerin bile kafasının karıştığı bir coğrafyada yeni bir güne başlayan herkese güne güzel başlaması dileğiyle. Bugün sizinle kısa bir konuya değinip ardında akan hayatın içine dalacaz. Konumuz genellikle kullanmış olduğumuz bir cümledir."Dünyayı ardına
"Dünya hoştur, içi boştur, aldanma hoşluğuna, düşersin boşluğuna" demişler.
-Mutlu pazarlar, aman boşluğa düşmeyin.
Su'yun verdiği ilham! Aman dikkat boşluğa düşmeyin!
Böylece saçları dalgalarla düzeltilen, kendi zamanımız ve rüyalarımızdır. Biz onun çiçekli bir dal gibi suda akışına o kadar alışmışızdır ki, kış günlerinin kapalı havası, bize onu iade ettiği zaman,kendiliğinden en koyu bir iç âlem dramına düşeriz; yahut da boşluğun ta kendisine...
Sayfa 169Kitabı okudu
Çelik küpe diye bir batak var arkadaşlar, aman diyeyim düşmeyin.
Sevgili ebeveynler aman tuzağa düşmeyin
Bazı özel oyuncaklar için çekici TV reklamlarıyla Noel'den önce harekete geçiyorlar. Çocuklar, doğal olarak, gördüklerini isterler ve bu ürünler için ebeveynlerinden Noel vaatleri alırlar. İşte şirketlerin planının dehası burada devreye giriyor: Ebeveynlerin söz vermelerini sağladıkları oyuncakları mağazalara yetersiz sayıda gönderiyorlar. Çoğu ebeveyn, bu oyuncakların tükendiğini fark eder ve onun yerine aynı değerde başka oyuncaklar almak zorunda kalır. Oyuncak üreticileri, elbette, mağazalara o oyuncağın yerine alınacak diğer oyuncaklardan bol miktarda tedarik etmeye özen gösterir.
Sayfa 336
Başımıza bir çocuk beresi geçirmişler ve her kelimede bize "Aman düşmeyin, kendiniz gibi konuşmak istiyorsunuz, fakat ben sizin benim gibi konuşmanızı istiyorum," diyorlar. Bir atılımda mı bulundunuz? Kolunuzdan tutup sizi hemen durduruyorlar. Güce ve hayatiyete mi sahipsiniz? Bunları iğneli sözlerle elinizden alıyorlar. Biraz başınızı mı yükselttiniz? Ellerine mezuralarını, cetvellerini almış insanlar ortaya çıkıyor ve sizi ölçebilmeleri için hemen aşağı inmenizi haykırıyorlar. Kendi kulvarınızda mı koşuyorsunuz? Karıncaların yolunuza koyduğu bütün taşlara bakmanızı istiyorlar. Böyle bir ukalalığa karşı ne bilim ne de edebiyat direnç gösterebilir. Çağımız, akademilerin kuruluşuna önayak oldu. Oysa bizleri karanlık çağların okullarına geri döndürmek istiyorlar.
Sayfa 938 - T. İş Bankası KYKitabı okudu
