Kalbinin ve düşüncesinin vasiliğini Ştolts'a bırakmış, bu na karşılık kendisi de onun üzerinde bir etkinlik kazanmıştı. Olga ilişkilerinin bu hale gelmesine sessizce ve farkına var maksızın müsaade etmişti. Şimdi nasıl birdenbire geri döne bilirdi?... Hem zaten bu dostluğa ne çok şey karışmıştı: Me rak; zevk, hareket, hayat. Bunlardan birdenbire yoksun kal sa ne yapardı? Zaten uzaklaşmak düşüncesi aklından geçti ği zaman çok geç kalmıştı. Artık buna gücü yetmezdi. 1 Onsuz geçirdiği her gün, ona açmadığı her düşünce renk siz ve anlamsızdı. "Ah yarabbi!" diyordu. "Keşke kız karde şi olsaydım. Böyle bir insanla her zaman birlikte olabilmek, yalnız düşüncelerine değil, duygularına da karışmak, bozuk bir geçmişe ait itiraflara, fedakârlıklara, vicdan azaplarına gerek kalmaksızın onunla açık ve meşru bir yakınlık içinde yaşamak ne büyük bir mutluluk olurdu. Halbuki şimdi ne dir bu halim! Kalkıp gidecek olsa gitme diyemem. Hatta ay rılmamızı dilesem bile yeridir. Alıkoyarsam ona ne diyece ğim? Her an onu görmeye, dinlemeye ne hakkım var? Ca nım sıkılıyor, kendimi yalnız, çaresiz hissediyorum; bana çok şeyler öğretiyor, beni eğlendiriyor, işime yarıyor, onun la birlikte olmaktan hoşlanıyorum... Bunlar bir neden şüp hesiz, ama bir hak değil. Bunlara karşılık ben ona ne veriyo rum? Hiçbir şey beklemeden bana hayran hayran bakacak, aşkına mukabele etmemi düşünmeye bile cesaret edemeye cek, halbuki nice kadınlar böyle bir mutluluğu...”
Sayfa 517Kitabı okudu
Unutulmuş Diyârlar-Forgotten Realms Etkinliği :))
-Drizzt Do’Urden... Zak Drizzt’e iki sikke daha verdi. Şimdi oyundan keyif almaya başlayan Drizzt sikkeleri harekete geçirdi. Altı sikke havaya fırladı ve her bir ele üç sikke düştü. “Çift el,” dedi Zak daha da vurgulayarak. En genç oğlunun gös-terisindeki zarafeti inkar edemeyen Saygıdeğer Malice ona devam etmesini işaret etti. “Yeniden
Sayfa 69 - ARKA BAHÇE YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
Eşyanın dili vardır; kuşların kendisine ait bir lisanı vardır ve ontolojik bakımdan konuşan tek varlık insan değildir. Allah (c.c) Hz. Davud ile birlikte dağların tesbih etmesi için onlara emir verdiğini şöyle ifade ediyor; (Sebe,10) “Ey dağlar! Onunla birlikte tesbih edin. Ey kuşlar! Siz de!” dedik ve onun için demiri yumuşattık.” Ey dağlar Davud ile birlikte tesbih edin, kuşlarla birlikte Davud’un t’esbihine katılın, diye Allah’ın dağlara böyle bir emir verdiğini, dağların tesbih ettiğini ifade ediyor. Efendimiz (s.a.v) gerçekten çok manidardır; “Biz Uhud’u severiz, Uhud da bizi sever!” buyuruyor.
Alım satım, borçlanma, kira, miras bölüştürme gibi her türlü hukuksal işlerin birer yazılı antlaşma ile yapılması ilk Sümerlilerde başlamıştır. Evlenme boşanmalar da, yasal sayılması için yazılı bir antlaşma ile kanıtlanmalıydı. Taşınmaz mallar ilk olarak bir kadastro yoluyla Sümer'de güvenceye alınmıştır. Vergi dengesizliğini,
Sayfa 17 - Kaynak Yayınları, 53. BasımKitabı okudu
AKILCILIĞIN POSTULATLARI
Yukanda modemlerin "akılcı" (rationnelles) diye nitelen­ dirilen bir bilim ve bir felsefe adına her tür "sırrı" (mystère) dünyadan dışarı attıklarını ve dünyayı bu şekilde gördüklerini söylemiştik. Gerçekten de diyebiliriz ki, bir düşünce ne kadar dar çerçeve içine sınırlandırılırsa, o düşünceye o kadar "akılcı"
Bahçeye geldiğimizde beyaz bir perde germişlerdi ortaya. Sanki bu dünyaya ait değilmiş de gökten düşmüş gibi bir acayip duruyordu. Arkasında annemin yattığına inanmadım Nilgün. Çocukken saklambaç oynardık bazen. Annem her seferinde salondaki beyaz tüllerin arkasına saklanmış gibi yapardı. Ben onu bulunca "Aaa! Nasıl buldun hemen?" derdi
Sayfa 237 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.