Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Teşkilat: Büyük Millet Meclisi
Türk direnişi açısından bakıldığında Müttefiklerin Sıkı yönetim başlatmalarının pek çok sonuçları olmuştur. Her şeyden önce, direnişe büyük sempati beslemelerine rağmen İstanbul'da kalarak buradan yardım sağlayan pek çok kişi şimdi artık bunun böyle devam etmesinin mümkün olamayacağını görerek, Anadolu'ya kaçanlarla birleşmişlerdir. Bunlar arasında zeki yazar Halide Edip, kocası Adnan Adıvar, Türk Kızılayı'nın en üst yetkilisi, Harp Bakanlığı'nda görevli olan ve bakanlığın hem Anadolu hem de Trakya'daki Türk milliyetçilerine yaptığı yardımları kontrol eden İsmet (İnönü), daha sonraları Türkiye'nin en önemli gazeteci ve roman, kısa hikaye yazarlarından biri olan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), hem İstanbul hükümetinde Erkân-ı Harbiye Reisliği hem de Harbiye Nazırı olarak görev yapmış olan ve Türk milli direnişinin liderliğine Mustafa Kemal'in getirilmesini isteyenlerle geniş yetkilerini kullanarak iş birliği yapmış olan ve daha sonra da Ankara'da Erkân-ı Harbiye Reisliği görevini yapan Fevzi (Çakmak), ayrılmadan önce Meclis-i Mebusan'ı süresiz erteleyen ve böylece pozisyonunun devam etmesini sağlayarak Ankara'da Meclis-i Mebusan'ın yerini almayıp devamı nitelliğinde olacak diğer bir organ kurabilecek olan Osmanlı Meclis-i Mebusan Başkanı Celaleddin Arif (bu fikir Mustafa Kemal tarafından hemen benimsenmiştir) ve daha pek çok ünlü sima bulunmaktaydı.
Esir şehir üclemesi' nin ikinci cildi esir şehrin mahpusu' nda, kamil bey hapistedir; kendisiyle, ailesiyle ve ait olduğu Osmanlı aristokrasisiyle derin bir hesaplaşmaya girişir. Çürümüş, işbirlikçi aileler, Anadolu ' da gitgide güçlenen Kuvayı Milliye direnişi ve hapiste, korkunç bir dram içinde, yapayalnız, kendisini Kurtuluş Mücadelesi' yle yeniden yaratmaya karar veren Kamil Bey...
Reklam
1800'lerin ortasından itibaren Orta Asya'yı ve Kafkaslar'ı işgal eden Ruslar'a karşı direnişin önderleri arasında da Nakşi şeyhleri vardı. Bu büyük mücahidler arasında, koca Rus ordu- suna karşı ülkesi Dağıstan'ı 25 sene boyunca savunan kahraman Şeyh Şâmil vardır. Aynı cihad ruhu Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın do- ğu bölgesini işgal eden Rus ve Ermeniler'e karşı Muhammed Ziyaeddin gibi Nakşi şeyhlerinde görüldü. Bu zat savaşa der- vişleriyle katıldı, hatta savaşta bir kolunu kaybetti. Aynı savaşta Mevlevîler, Rufâiler ve Kâdiriler de "derviş alayları" kurup cephede İngiliz ve Fransızlar'a karşı savaştılar. Osmanlı'nın son yıllarında Anadolu'da Batılı devletlerin iş- galine karşı direnişi organize etmede ve Kurtuluş Savaşı'nda yine Nakşi şeyhleri büyük rol oynadılar.
Sayfa 105
Türk milliyetçiliğinin büyük direnişi olan İstiklâl Savaşı'nı Türk milliyetçiliğinin eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması izler. Mustafa Kemal Paşa, İstiklâl Savaşı'mızın Türk milliyetçiliğinin eseri olduğunu, Mehmed Emin Yurdakul’un Anadolu'ya geçmesi üzerine kendisine çektiği şu telgraf ile dile getirir: "Türk milliyetseverliğinin ilâhî müjdecisi olan şiirleriniz, bugünkü mücadelemizin kahramanlık ruhuna doğuş ufku oluşturmuştur."
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Fakat Mustafa Kemal, çok zora gelmedikçe başkalarıyla işbirliğini kabul edecek yaradılışta bir adam değildi. O, aslında, baş olmak için yaratılmıştı." . . . Bana göre tekrar tekrar okunacak tek biyografi Atatürk biyografisidir. Kendi kaynaklarımız elbette kıymetli, daha önce okuduğum ve hala listemde bekleyen diğer eserler de elbette
Atatürk
AtatürkLord Kinross · Altın Kitaplar · 20181,987 okunma
Mondros Mütarekesi sonrasında Berlin'de buluşan Enver, Talat ve Cemal paşaların bir çabası da Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı direnişe destek olmaktır. İngiltere'ye dışarıda verecekleri her zararın Anadolu'daki direnişi kolaylaştıracağını düşünmektedirler. Cemal Paşa Hindistan'a Halil Paşa ise İran'a giderek İngilizlere karşı isyan başlatacak, Mustafa Kemal'in elini rahatlatacaklardır. Ancak olaylar planlandığı gibi gelişmez. Enver Paşa'nın Milli Mücadele'nin akamete uğraması hâlinde Rusya'da kuracağı bir orduyla Anadolu'ya geçme, savaşı sürdürme düşüncesi ve Müdafaa-i Hukuk hareketinin İttihat Terakki'den uzak durma gayreti, Enver Paşa'yla Ankara'nın arasını açar. Enver Paşa Sakarya Zaferi'nden sonra Anadolu'da ikilik çıkarmamak adına kendisine yeni bir yol çizer ve Ruslara karşı Türkistan bağımsızlık hareketine katılmak üzere Buhara'ya gider. 4 Ağustos 1922'de Cegan Tepesi'nde Sovyet birlikleriyle muharebede şehit olur. Bu haber Büyük Taarruz öncesi Mustafa Kemal Paşa'ya ulaştığında üzüntüsünü; "Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurûb ihtişamıyla batmıştır; arasını tarihe bırakalım." sözleriyle ifade edecektir.
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal sadece hırslı değildi, aynı zamanda halkı için büyük işler yapmaya yazgılı olduğuna inanıyordu. Rol arayışı içinde bir önder olarak, ateşkes sırasında Sultan'ın hükümetinde savaş bakanı olmak istiyordu.Ancak,içinden geldiği toplumsal sınıf yüzünden paşalar tarafından reddedildi..Nitelik bakımından yenilgici ve Müttefikler'in her emrine itaat etmeye istekli bir hükümetin üyesi olarak nasıl bir başarı kazanabilirdi, bilinmez.Ancak, dağılma halinde bulunan Anadolu'daki orduları denetlemesi için Genel Müfettiş olarak atanması,onu emperyalist müdahaleye karşı direnişi örgütlemek için ideal bir konuma getirdi.
463 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Esir Şehir Üçlemesi"nin ilk kitabı: Esir Şehrin İnsanları Üniversite yıllarında bu üçlemenin ilk iki kitabını okumuştum. Yıllar sonra üçüncüyü de okuyayım dedim ama ilk ikisi kitaplığımda yoktu. Üçünü alıp ilk ikisini yeniden okuyayım dedim. Tadı dimağımda kalan kitaplardı çünkü. Kitaplığımda da kalsınlar istedim. Roman, Kemal Tahir'in özgün tarzıyla işgal altındaki İstanbul'u, işgalcilerle işbirliği içinde bulunan "Osmanlı"ları, Anadolu hareketini, işgali içine sindiremeyen İstanbul'daki direnişçileri anlatıyor. Tarihimizin en güzel zaferlerinden İnönü Savaşları sonuna kadarki zaman dilimini ele alıyor. Başkahramanımız Kamil, bir paşa evladı. Uzun süre yurt dışında yaşamış, savaşlar sırasında sefaretlerde görev yapmış, cephe yüzü görmemiş bir "aydın". İstanbul'a dönünce olayların gelişmesiyle kendini "direnişçi" safında bulup içindeki "milli cevher"i ortaya döken bir "aydın" konumuna geçiyor. Olaylar da onun etrafında gelişiyor. Tarihi olgu ve olayların ışığında yaşananlar sizi sürükleyecektir. Romanı okurken bir kez daha hayıflandığım noktalar oldu. Bunlardan sadece birini paylaşayım: Bir devlet, bir ordu düşünün ki işgal sırasında tek bir direniş göstermesin. Nazırlıkların işgali, ordu karargahlarının işgali sırasında tek mermi atılmasın. Aklınız alabiliyor mu? Neyi, nasıl kazandığımızın farkına varmamız lazım. Nerede Kürşat'ın direnişi, nerede İstanbul'un dirençsiz teslim edilişi... Başka noktalar da var tabii ancak tadı kaçmasın diye yazmıyorum. Mutlaka okunması, okutulması gereken kitaplardan. İyi okumalar dilerim.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,3bin okunma
208 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.