Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
• KALBİME ÇAKILI MIH : KUDÜS •
Filistin, kabuk bağlamaz yaramız. Filistin, varlığın ruhumun yıkılmaz kalesi. Kalbimize çakılı mıh gibi. Ebabillerden alınır haberin. Bir ömür acı libası nasıl giyilir? Ve taşlar kuşlarla nasıl yarışır. Sen bildin; sen gösterdin körlere, duyurdun sağırlara. Filistin, müminlerin ayrıcalıklı azası. Kudüs, kalbimizin sekmeyen pusulası. Seninle Cennete doğar çocuklar. Unutkanlığımızı, gafletimizi alıp götüren rüzgar. Kalp aralığında dünyayı hiçe sayan Müslüman sayhası, ahiretin kocaman sorusu… Mesafeler hurafedir, Filistin söze girince. Atılan taşını göster! En uzak diyardan, kuzeyden, güneyden; doğudan ve batıdan gören, işiten; ellerinde ne taşıyorsun Filistin için. Elleri taş atmaktan nasır bağlanmış çocuklara ellerini göster, ellerindekileri. Filistin; ey ahiretin büyük sorusu, dünyanın hasat zamanı, seni nasıl, seni nereye ve kime anlatsam. Soruları, cevapları geçerek tank durduran küçük ellerin attığı taşlara mı sorsam? Hasatı hüzün olan ömrümüzün aynası, nasıl da gösteriyorsun “hiç”liğimizi bize. Ağıt yok! Marş okur orda anneler. Orada anıtlar sayhadandır, her an tazelenir. Kendi harcını karar Filistinli. Ahiret yurduyla kapı komşu. Dünyadan yüz çevireli, beklentileri yola vereli çok olmuştur. Bir anahtar konuşur, dünyanın her yerinde, ağır ağır ve vakur. Filistin olur söze girende. Bir kapıya kavuşmak için sürgünün cebinde umut olur bir anahtar. Çünkü o anahtar dünyadan ahiret kapısını açar. Anahtarlar, kuşlar ve günahsız ellerden yükselen taşlar; Filistin’in mal varlığı bunlar.
Sayfa 50 - Ahmet Mercan | 1956, Bayburt |
Üzerinden geçtiğimiz köprüler, yakarak aydınlattığımız yollar, raydan çıkmış trenler, atladığımız uçurumlar, kapattığımız ya da üzerimize kapanan kapılar, önümüzde duran çukurlar, araladığımız perdeler, çıkmaz yollar, kabuk bağlamasına izin vermediğimiz yaralar, boğazımızdaki düğümler, hiç bitmez sandığımız tırmanışlar, inandığımız yalanlar, ağaca dolanmış uçurtmalar, boynumuza asarsak hiç sokakta kalmayız sandığımız anahtarlar, önünden ayrılmadığımız duvarlar... Cenin halinde uyuduğumuz geceler... Hepsi geride kalıyordu.
Sayfa 617Kitabı okudu
Reklam
Mükemmeliyetçiliğin korkutucu bir tarafı var. Vaat edilen şey cennet, gerçekler ise trafik sıkışıklığı, kayıp anahtarlar, mutsuz ilişkiler ve vasat bir iş olunca sinirleniyoruz. Hak ettiklerimizi alamamış olduğumuz hissi, dönüp yine bizi öfkelendiriyor. Çağımızın tehlikesi işte bu. Hayatın mükemmel olması gerektiğine ve tüm sorunları çözebileceğimize inanınca diğer şeyleri takdir etmeyi bırakıyoruz.
Binanın girişinde siyah parlak taş bankonun arkasındaki uykusuz ve hırçın polis ceplerimi boşalttırıyor. Paltomun iç cebinden son romanımı ve söyleşi notlarını, tükenmez kalemi, diğer ceplerimden cüzdanımı, kâğıt mendil paketini, içinde norvasc, lipidor, prozac, desyrel tabletleri bulunan küçük madeni yuvarlak kutuyu, minik bronz yunusun ağzına takılı iki anahtarı, biraz parayı çıkarıyor, bankonun üstüne bırakıyorum. Anahtarlar nerenin diye soruyor bankodaki. Ona yine boğuk, biraz da kısık çıkan bir sesle, kamuya konuşur gibi vurgulu, yinelemeli, kalabalık, ağır bir yanıt veriyorum. Yüzüme anlamamış bakıyor. Kitabımı karıştıran Kalender, araya girip sözlerimi tercüme ediyor. Evinin anahtarıymış diyor, bak artık anlıyorum der gibi, alaycı. Kitabı, notları, diğer eşyayı bir poşete koyuyor bankodaki, önündeki klavyede bir şeyler yazıyor. Kalender beni yandaki küçük odaya götürüyor. Romanın üstünde adımı okuduğu için daha bir kalenderce davranma gereği duyuyor galiba, birine telefon etmek ister misin diye soruyor. Bir an Nâlan'ı düşünüyorum ama o olmaz çok erken, şimdi uyuyordur diyorum kendi kendime. Başkaları için de erkendir. Hayır anlamında başımı sallıyorum Kalender'e, onun orta yaşı geçmişlerin genellikle taşımak zorunda kaldıkları yorgun omuzlarına bakarak. Bir şey söylemeden kapıyı çekip gidiyor.
Sayfa 61 - Sislerin ArasıKitabı okudu
Kapanıyor gönlümü darabaları bu gece. Kalmadı hiçbir şey içerde, üç beş parça inanç,bir kaç takım sevgi, birazda umuttan yana. Onlarında tarihî çoktan geçmiş. Kilitler kapanıyor, anahtarlar deniz dibinde.. . Kalemim utanıyor yazmaktan. Kelimelerimin boynu bükük, Cümlelerim kaçacak yer arıyor kepenkler kapanırken. Duygularımı cımbızla topluyorum. Yaşanmışlıkları bir torbaya katıp yanıma alıyorum.. . Sevilen yine hangi labirentlerde kaybolmuş. Hangi kahpe duygu onu ondan almış. Kapanırken gönlümün darabaları. O şimdi hangi kapıları zorluyor meçhul..
Şûrâ Sûresi 12. Âyet
12. Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Rızkı dilediğine bol, dilediğine de ölçülü verir. Çünkü O her şeyi bilmektedir. ["Anahtarlar" diye çevrilen mekālîd hakkında ayrıca bk. Zümer 39/63; rızkın ilâhî iradeye bağlı oluşu hakkında bk. Rüm 30/37; Sebe' 34/36.]
Sayfa 483Kitabı okudu
Reklam
Bazı odaların kapıları kilitlidir ama her zaman anahtarlar vardır… Anahtarlar her zaman vardır.
Sayfa 156 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Ve öyle bir hayat ihsan etmiş ki, duyguları ile –bir sofra-i nimet gibi– koca cismanî âlemde, hadsiz nîmetlerinden istifade eder. Ve öyle bir insaniyet bize lütfetmiş ki, akıl ve kalb gibi çok âletleri ile hem maddî, hem mânevî âlemin nihayetsiz hediyelerinden zevk alır. Ve öyle bir İslâmiyet bize bildirmiş ki, âlem-i gayb ve âlem-i şehadetin nihayetsiz hazinelerinden nur alır. Ve öyle bir îman hidayet etmiş ki, dünya ve âhiret âlemlerinin hasra gelmez envârından ve hediyelerinden tenevvür edip müstefid eder. Güya rahmet tarafından bu kâinat hadsiz antika ve acîb ve kıymetli şeylerle tezyin edilmiş bir saraydır ve bütün o saraydaki hadsiz sandıkları ve menzilleri açacak anahtarlar insanın ellerine verilmiş ve bütün onlardan istifade ettirecek olan ihtiyaçlar, hissiyatlar insanın fıtratına verilmiş. İşte böyle dünyayı ve âhireti ve her şeyi kaplamış bir rahmet, elbette (o rahmet) vâhidiyet içinde bir ehadiyetin cilvesidir.
Sayfa 133Kitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
Ya çocukken ne inanırdık sihirli şeylereHep de ağzımızda dolanırdı elimize bir sihirli değnek geçse yapacaklarımız. O zamanlara bir sihirli değneğin olduğuna inanırdık ve o elimize geçerse pek çok şeyi değiştirebileceğimize. Sonra büyüdük. Büyüdükçe sihire de eskisi kadar inanmamaya başladık o sihirli değneğe de. Ve sonra kendimizi daha iyi
Kendi Sihrini Bulma Defteri
Kendi Sihrini Bulma DefteriMelissa Yıldıran · Ceres Yayınları · 20237 okunma
• Yogi sadece ihtiyacı olan anahtarlar ile yolundaki kapıları açmalıdır. Ne kadar gereksiz obje ile ilişki içerisine girerse yer yüzünde o kadar kilitli kalır.
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
294 syf.
9/10 puan verdi
#metinheper #ismetinönü yazar bir kaynaktan araştırdıktan sonra gözlemleri ile birlikte yeni bir yorum denemesi yapmış. "Cemiyetlerin hayatında tılsımlı anahtarlar yoktur. Demokrasinin yerleşmesi sabır ister sebat ister. Fransız ihtilalinden sonra iki defa krallık geldi. Şimdiki 5. Cumhuriyettir. Bizde de yıllar geçtikçe şikayetler azalacak, demokrasiye müdahaleler seyrekleşecek, hafifleyecektir... Milletçe yükselmemiz ancak demokratik rejim içinde, insan hakları rejimi içinde kabil olacaktır." "Soruyorum, tanımadıkları, bilmedikleri yüzbinlerce insana dinsizlik isnat etmek İslam ahlakına sığar mı?"
İsmet İnönü
İsmet İnönüMetin Heper · İş Bankası Kültür Yayınları · 20085 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.