Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anam babam sana fedâ olsun..
Anam babam ona feda olsun ki onun ilk vatanı Mekke’dir. Mekke onun gönlünün en aziz beldesidir. Kalbinin sevgilisidir. Ruhunun tercihidir. Canım ona feda olsun.
Sayfa 13 - guraba
Allah Resûlü, Sa’d b.Ebî Vakkas’a: “ Anam babam sana feda olsun Ya Sa’d!” diyecekti.
Reklam
28 yaşındaki Muaz(r.a) vesilesiyle hepimize nasihat:
Hz. Peygamber (s.a.v) bu önemli ve kritik göreve(Yemen’e emir) gitmek üzere yola çıkan Mu'âz b. Cebel'i (r.a) kalabalık bir sahâbî grubuyla birlikte Medine'nin dışına kadar yolcu etti. Kendisine verdiği resmî belge yanında bir dizi nasihatte de bulundu: "Ey Mu'az! Sana Allah'tan ittika etmeni, doğru sözlü olmanı,
Sayfa 62
Anam babam feda olsun sana Ya Resulallah.
Yıl beş yüz yetmiş bir, bir mübarek Arza teşrif eder en yüce sultan Elinde ALLAH'ın kelami KUR'AN Faniden ukbaya rahmet dağıtır.
Sayfa 58 - Kadim YayıneviKitabı okudu
"Anam Babam Sana Feda Olsun Sa'd!Atmaya Devam Et!"
...O andan itibaren Sa'd (ra), Allah yolunda İLK kan döken Müslüman olarak bilindi ve tanındı.⁹² Efendimize(sav) öylesine bağlıydı ki Sa'd, tüm savaşlarında yanındaydı. En tehlikeli zamanlarda, Onu korumak için korkmadan vücudunu siper etmekten bile asla geri durmadı. Uhud Savaşı'nda da hem Efendimizi (sav) korumaya çalışıyor, hem de düşmana oklar atıyordu. O an Efendimizin(sav) hiçbir fâniye nasip olmayan; "Anam, babam sana feda olsun Sa'd! Atmaya devam et!"⁹³
Sayfa 152 - Timaş Yay. ,Sa'd b. Ebi Vakkas, 92:İbnu Hacer, a.g.e., 2/32 ,93:İbnu Sa'd, a.g.e., 2/139Kitabı okuyor
Çok Değiştin Kimi Örnek Alıyorsun?
Asrısaadette doğan on binlerce yıldız var ama Onlar rasululahın semasında parlayan ilk yıldızdırlar. En önce O.Fahri kâinatın muhterem zevcesi. İslamdan önceki vasfı Tahire yani temiz; İslamdan sonraki vasfı Kübra yani büyük. Müminlerin annesi Temiz ve büyük Hz.HATİCE. Anneleriyle birlikte islama girdiler peygamberin gül çiçekleri. Rukayye,
Reklam
Sadâkat timsali Hz. Ebubekir..
... Mağaradaki delikleri, izarını yırtarak tıkadı. İzarı yetmeyince, geriye kalan bir deliğe de ayağını dayadı. Sonra Fahr-i Alem Efendimizi içeriye davet etti. Resul-i Ekrem içeri girdi ve mübarek başını Sıddık-ı Ekber'in dizine dayayarak uyudu. Az sonra, Hz. Ebubekir, deliğe dayadığı ayağında müthiş bir acı hissetti. Yılan ısırığı olduğunu anladı. Fakat delikten ayağını çekmedi. Hatta kainatın efendisi uykudan uyanabilir diye yerinden bile kımıldanmadı! Canı öylesine acıdı ki, gözlerinden ister istemez yaş aktı. Akan gözyaşlarının bir kaç damlası mübarek yüzlerine damlayınca Resul-i Kibriya efendimiz uyandı ve "Ne oldu ya Ebu Bekir? diye sordu. Sâdâkat timsali Hz. Ebu Bekir "Ya Rasulallah! Ayağımı bir şey soktu ama mühim değil! Anam babam sana feda olsun! diye cevap verdi.
Sayfa 361
Hz. Ebu Bekir
"Ne irkildi, ne düşündü, ne de tereddüt geçirdi; uzattı ellerini Efendimizin(sav) mübarek ellerine. Yüzüne hayranlıkla baktı bir süre. Ardından: -Anam, babam, eşim, dostum sana feda olsun ey Muhammed(sav), dedi mutluluktan uçarcasına. Doğru söylediğine inanıyorum.Allah'tan başka ilâh bulunmadığına ve Senin de O'nun Peygamberi olduğuna iman ettim.⁸¹"
Sayfa 141 - Timaş Yay. , 81:İbnu Hişam, a.g.e., 1/268 ; İbnu Sa'd, a.g.e., 3/171,172Kitabı okuyor
Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden, Kalbimizden seyrediyoruz seni.
عَنْ عَلِي، يَقُولُ مَا رَأَيْتُ النَّبِيَّ ﷺ يُفَدِّي رَجُلاً بَعْدَ سَعْدٍ، سَمِعْتُهُ يَقُولُ ارْمِ فِدَاكَ أَبِي وَأُمِّي. 1272 Hz. Ali şöyle demiştir: "Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem Sa'd'dan başka hiç kimseye anam babam sana feda olsun dediğini duymadım. O'nun sallallahu aleyhi ve sellem Sa'd'a: "...Anam - babam sana feda olsun" dediğini bizzat işittim."
Reklam
Yüce Dosta
ayrılış günü yüklemediler bir şey alaca tüylü develere en son o ayrıldı haykırdım tutamadım kendimi uzaklara gitme diye ey benim iki gözüm, canım kesib’e mutlaka uğra yönel lâ’lâ tepesine doğru
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular: "Ey Uveymir, aklını çoğalt ki Rabb'ine yakınlığın çoğalsın.” Dedim ki: "Babam anam sana feda olsun, kim bana aklı tekeffül edecek?" "Allah'ın yasaklarından sakın, farzlarını yerine getir, aklı bulursun. Sonra iyi amel işlemekle nafile et ki, dünyada aklı çoğaltır ve Rabb'ine çok yakın olup O'nun yakınlığıyla aziz olursun." buyurdular. İzahı: -Günahları terk etmekle ve farzları yerine getirmekle aklı buluruz. -Nafile ibadetler yapmakla, dünyanın aklı- nı buluruz. -Allah'a yakınlıkla, dünya ve ahirette aziz oluruz. İnsanda akıl da var şehvet de vardır. Şehvet nefstedir. Şehvetini öldüren, şerefini ihya' etmiştir. Zira melekler şehvetsiz akıldan, hayvanlar akılsız şehvetten, insan oğlu da her ikisinden meydana gelmiştir. Aklı şehvetine ğâlib olan, melekten hayrlı; şehveti aklına ğâlib olan da hayvandan daha şerlidir. Bunun için: İnsanın en cesaretlisi şehvetini öldürendir, denilmiştir. Dimağ, kalbe de nefse de alettir, ikisine de harb meydanıdır. | İsmail Çetin, Âdab, Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015, s. 119.
Sayfa 119 - Dilara Yayınları, 6. Baskı: 2015Kitabı okudu
'Cemaat neden gelmiyor acaba ey Bilâl?'
Câbir (r.anh) anlatıyor: Bilâl-i Habeşi bana şunları anlattı: "Soğuk bir gecenin sonunda, sabah ezanını okudum. Mescide gelen olmadı. Biraz sonra, bir ezan daha okudum. Yine gelen yoktu. İkinci ezanı okuduktan sonra Allah Resûlü: 'Cemaat neden gelmiyor acaba ey Bilâl?' diye sordu. Ben de: 'Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah; Müslümanlar soğuktan dolayı evlerinden çıkamıyorlar herhalde.' dedim. Efendimiz: 'Allah'ım, Müslümanlara soğuğu tesirsiz hale getir.' diye dua buyurdu. O günün kuşluk vaktinde, Müslümanların, yelpaze ile serinlemeye çalıştıklarını şimdiki gibi hatırlıyorum."
Sayfa 435Kitabı okudu
Anam babam feda olsun sana
Geçimlerini sağlayabilecekleri bir işleri olmayan Ehl-i Suffe'nin maişetiyle bizzar ilgilenen Resulullah akşam olunca karınlarını doyurmak için onları birer ikişer ashaba taksim eder, kendisi de evine götürür, yedirip içirdikten sonra yatmaları için tekrar Suffe'ye gönderirdi. Allah Resulü'nün hemen hemen her gece evine misafir kabul ettiği Suffeliler 10 kişi civarında oluyordu. Tirmizi ve Ebu Müslim'in verdiği bilgiye göre bazen Suffe'dekilerin tamamını evine davet eder, onlara ikramlarda bulunurdu. Nitekim Hz. Zeyneb'le evlendiği zaman Ümmü Süleym'in gönderdiği düğün yemeğine, içlerinde Ashab-ı Suffe'nin de bulunduğu 300 kadar sahabi katılmış, bunlar 10'ar kişilik gruplar halinde yemek yemişti.
DT
1.098 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.