Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
376 syf.
9/10 puan verdi
Katilin bakış açısından da sahneler yazılmış olan bir polisiye gerilim mi?! Kitap hakkında en çok hoşuma giden noktalardan biri buydu.
Tecavüze uğramış olan kadınların rahimlerini çıkardıktan sonra onları öldüren bir katil. Katili bulmaya çalışan bir ekip. Ve 2 yıl önce tecavüze uğramış, eyalet değiştirmiş olmasına rağmen yaşadıkları için ekip tarafından iletişime geçilen ve hayatı tekrar tepetaklak olacak olan bir kadın doktor.
Yazarın betimlemeleri o kadar güzeldi ki anlatamam, adeta o cinayet mahallinde ben de varmışım gibi bir his vardı içimde. Kapım kilitli mi diye gelen bir kontrol etme isteği.
Asıl üzerine yoğunlaşacağımız dedektifin kadın olması beni çeken noktalardan biriydi. Hayatı boyunca ailesinde de kadın olduğu için geride kalmış, şimdi de iş arkadaşları tarafından hor görülüyor. Ama o hep dik duruyor.
Sonunda kafama oturmayan bazı noktalar maalesef olsa da çoğu olay sonunda açıklığa kavuştu.
Kitap kesinlikle +18 bunu da belirteyim cinsellik olaraktan çok cinayet, kan, vahşet için bunu söylerim. Cinsellik boyutu da kadınların tecavüze uğruyor olması ama oraları çok ayrıntılı işlemiyor.
Selammm Canımlar
Serinin ilk kitabını okumanın üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen ikinci kitapta da aynı duyguları yaşadım resmen. Asla bir kopukluk yaşamadım. İnanılmaz keyif alarak okudum. Bu kadar gülme krizine girdiğim bir kitap daha okudum mu bilmiyorum. ( Cidden bir ara gülmekten karnım ağrıdı ) İlk kitabımız, karakterlerimiz Serce ve Ceyhun' un yüzyüze tanışmaları ile bitmişti. Bu kitapta o tanışma bir anda öyle katlandı ki ciftimizim başına gelmeyen kalmadı. İşinden kovulan, yetmezmiş gibi bir de evden atılan bizim minik kuşumuz Serce 'ye sevgilisi Ceyhun evinin kapılarını açar. Ama o da ne evde daha önce Serce'yi kekleyen Ufuk ve Avni ikilisi de onu beklemektedir. ( Kitaptaki en büyük favorimdi bunlar o kadar güldüm ki ikisinin olduğu her sayfaya anlatamam ) Serce bu ikilinin analarından emdiği sütü burunlarından getirir resmen. Ceyhun ve Serce ikilisinin özel hayatlarına, aile bağlarına, masum sevgilerine kucak açıyoruz kitapta. Hiçbir şekilde +18 barındırmayan, herkese hitap edecek cinsten bir kitaptı. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. Özellikle rs döneminden kurtarıcı niteliğinde bir bebek. Kitapta en çok deney ve lunapark sahnelerinde geberdim gülmekten ( kim okusa yerlere yatar diyorum) Hazır kitabın üçüncüsü de çıkacak mesajı verilmişken ikinciyi yeni okumuş olmam benim için büyük nimet oldu. Zorlu, kalın ve sıkıcı kitapların arasına ekleyebilirsiniz ilaç gibi geleceğine eminim. Şimdiden Hepinize Keyifli Okumalar Dilerim
Spoilerli sayılır
Arkadaşlar bu kitabı anlatamam o kadar iyi ki adamın gerçek yüzünü gördüğümüz bir kitaptı ya resmen çok iyiydi off arkadaşı bu adamın portresini çiziyor adam portresini bakıp çok yakışıklı olduğu için ben değil portre yaşlansın diyor ve olaylar akıl almaz bir hale geliyor
Mabelciim
KUMRAL ADA - MAVİ TUNA
Buket Uzuner; Roman (01.05.2009 )
Roman bir cinayet haberi ile başlıyor diyebilirim: Tuna, Ada'nın bir cinayet işlediğini okuyor gazetede...
Gelişme bölümlerinde kurgu iki ana kola ayrılıyor: Tuna'nın yaşadığı iç savaş bölümleri ile kahramanların yaşadığı -aşk diye tarif edemeyeceğim- bir ilişkinin anlatıldığı
Hani bazı insanlar vardır ya ailesine asla hayır diyemez, bundan hoşlanmadım, yapmak istemiyorum ya da en basitinden annesine canım şu yemeği çekiyor bile diyemez... İşte Valancy, tam olarak öyle bir kız. Aile dediğimde zaten Valancy'nin anası ve babasının Bir sürü kuzeni falan filan. Nedense bunların çoğu da aynı evde yaşıyor. Babası da ölmüş.
Valancy, böyle süs köpeği gibi yaşarken kalbi ağrıyor diye gizlice doktora gidiyor ve daha sonra doktordan gelen bir mektup ile en fazla bir yıl ömrü kaldığını öğreniyor. Sonra da aman zaten ölecem bari kafama eseni yapayım diyerek bütün aileyi şok edecek hareketler yapıp söylemler de bulunuyor. Ve başka başka şeyler de yapıyor ama onları da anlamayayım bari.
Valancy'nin isyanına kadar olan kısımları okurken daraldım resmen. Valancy'nin ailesi o kadar bebart ki anlatamam. Kızın annesi başta olmak üzere hepsini tokatlamak istemedim. Valancy sessiz kaldığı için onu da tokatlamak istedim de neyse ki sonradan düzeldi.
Çirkin değildi kitap ama okumasam da olurdu. Alın almayın diyemem o yüzden
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi.
kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz.
Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
Sin
Herkese merhaba
Nabersinizz
Size kalbimi tutan seriyle geldim. Bu seriye ve bunun gibi serilere bu adı vermeyi düşünüyorum. Peki nedir bu kavram benim için? Devamının gelmesini istediğim ama gelirse de ne yazılacağını bilemediğim için kararsız kaldığım, en iyisi böyledir diyip elimde olan sona kalbimi verdiğim kitap serileridir. İşte bundan böyle
Zamanın yankısı
Zamanin yankisi kitabi ile çocukluğuma ışınlandım desem abartmış olmam sanırım. Baş karakterimiz Eserin çocukluğuna gidiyoruz 80'ler 90'lar çocukluğu... o zamanları, o masumluğu nasıl özlemişim anlatamam. Eser'in kitapla tanismasi gibi benim hikayemde sadece tanistirana aşık olmadim o yıllarda çok şükür İnternet olmadigi için en
LANET
Herkese Merhabalar...
Sizlere #lanet kitabının yorumu ile geldim.
Kitabımı @arkadya_okumayadevam grubumuz için seçtim.
Uzun zamandır kitaplığımda bekliyordu.
İsim konusunda aslında kararsız kaldım acaba başka bir isim olabilir miydi diye ama zaten ismi ve kapağı görünce dikkat çekiyor ve hemen merak ediyor o ayrı...
Ayrıca kitabımız aslında
Kitabı ilk gördüğümde yaşadığım heyecanın tarifini anlatamam… Aylin Balboa’nın yazılarını uzun bir süre “Kafa Dergisinde” zevkle takip ediyor ve okuyordum. Yazar hem güçlü hem de farklı kalemi ile okuyucuya yeni bakış açıları kazandırıyor. Dergide yayımlanan ve her ay heyecanla beklediğim “Osman” serisinin bitmesine çok üzülmüştüm. Kitabı da görünce serinin devamının bu kitapta ele alındığını düşündüm fakat bir nebze hayal kırıklığına uğradım çünkü kitabın içeriği bu çok sevdiğim “Osman” serisinin toplanıp kitaplaştırılmış haliydi. Yani dergideki yazılar bir araya getirilmişti. Küçük hayal kırıklığına rağmen seriyi baştan ve toplu olarak okumak beni mutlu etti.
İçeriğine gelecek olursak; kitapta Osman karakteri üzerinden ikili ilişkilerde “kadın” tarafının hissettiği karmaşık duygular farklı bir mizah anlayışı ile anlatılmaktadır.
Bolca mizah ögelerini içeren bu eseri okurken yer yer kendinizi bulacak ve çokça eğleneceksiniz.
Ve evet bu hikaye bütün “Osmanlar”dan daha uzun.
Selçuk Uygur'un Kaleminden...
Türkiye’de son dönemde 2. Dünya Savaşı’na yönelik yükselmekte olan ilginin son meyvesi Rommel – Bir Yaşam Öyküsü sonunda raflardaki yerini aldı. Çöküş, Hitlerin Generalleri Konuşuyor, Savaş Günlükleri, Kardeşler Takımı, Vatan ve Führer için, Fotoğraflar I. ve II. Dünya Savaşı gibi Dünya genelinde ilgiyle karşılanmış olan eserleri çevirerek
I thought that I heard you laughing
Merhaba. İlk incelemem. Çok gerginim. Sebebi bunu ilk defa yapmam değil elbette. İnceleme yapmak için teorik arka plana ihtiyacın olmaması. IG'de ve 1K'de insanların okudukları romanlar hakkında yorum içeren yazılar yazdıklarını, mantıklı bir sebebe oturtma gereği duymadan kitapları beğenip beğenmediklerini söylediklerini
Proje 2417
Selam yıldızlarım! Bugün uzun zamandır merak ettiğim ve sonunda okuyup bayıldığım “Proje 2417” kitabıyla geldim. Kitabın kapağını çok sevmiştim zaten okuyunca ayrı bir sevdim.
Başlangıçtaki tarih kitabından alınmış sahneye bayıldım! Kitaba bu şekilde başlamak muazzam hissettirdi. İnsanın kafasında o kadar farklı ve tuhaf bir evren
Merhabalar;
Kitabın ortalarına kadar geldiğimde şu düşüncedeydim ‘Bu mangayı kızım olursa ona okuturum. Tam ortaokul çağındaki çocuklar için.’ Ancak yanıldım. Hem de o kadar büyük bir yanılma ki anlatamam. Kitaptaki malum sayfayı bu düşünceyle okuduğum için farkedemedim. İkinci defa dönüp baktım ve çok tepki vermeden devam ettim okumaya. Her bir sayfadan sonra nedense o sayfaya dönüp tekrar tekrar okudum. Çok iyi. Gerçekten çok iyiydi. Vahşet seviyorsanız ve ters köşe olmak istiyorsanız mutlaka okuyun okutturun.
Hiç mutlu olmamış, dünyaya sadece acı çekmek için ufak bir gezinti yapmaya gelmiş olan birinin ölümü korkunç bir şeydir. Bir gülümseyişinin anısını saklamak bile çok zor.
Fournier okumak hep çok sıcak keyifli bana kara mizah sevdiren bir süreçti. Ancak bu kitabı ile bu okuma öyle olmadı. Kısacık sayfaları duygusal olarak o kadar zorlanarak okudum anlatamam. Bu sefer kara mizahı daha da üzülmemize olayı daha trajik hale getirmemize sebep oldu.
Sıradan gündelik yaşam içinde düşünemden çocuklarınız işe yaptığınız konuşmaların, aktiflerin, sürecin değerini anlamanıza yardımcı oluyor. Kendi içinde bunları yapamamanın verdiği öfkeye de şahit olacak ve yazarın çaresizliğini üzüntüsünü okuyacaksınız. Kim için daha zor anne/baba için mi engelli çocuklar için mi? Fournier’in tanrıya kendine zaman zaman çocuklarına olan öfkesini hayal kırıklığını buruk bir yerden okuyacaksınız.
