Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Demokrasinin Cinsiyeti
Hiçbir demokrasi,önemli ve süregiden bölünmeleri yok sayarken eşit olduğunu iddia edemez;ama bizi yalnızca kadın ya da erkek kimliklerimizle ele alırsa,demokrasi değer kaybeder.
Sayfa 22 - MetisKitabı okuyor
42.Bölüm
Belki de bir kız çocuğunun en büyük sınavı annesiydi. Çünkü biz annelerimizin gözünün içine bakarak büyürdük. Kocaman bir kadın olduğumuzda ise ya annemiz gibi olmaya çalışır ya da annemiz gibi olmaktan kaçınırdık. Tıpkı ya babamız gibi bir adam aradığımız ya da babamıza benzeyen adamlardan anlamsızca kaçtığımız gibi. İşte bu yüzden ister kız olsun ister erkek, bir çocuğun dünyaya attığı duygu bağlarının ilk kaynağı anne ve babaydı.
Reklam
Müslüman bir anne-babaya düşen, kız olsun erkek olsun çocuklarını ilim tahsiline yönlendirirken "Okusun da kimseye muhtaç olmasın, kimseye eyvallah demesin" düşüncesiyle değil, "Okusun da kendini ve Yaratanını bilsin, dünyaya halife olarak gönderildiğini fark etsin ve halife olarak gönderildiği bu dünyayı daha da güzelleştirme yolunda çalışsın, çabalasın, rızkını da bu vesileyle elde etsin." diye niyetlenmektir.
Demokrasinin Cinsiyeti
Bu perspektifin içinden çıkabilecek iki apaçık sonuç var ve ben bu kitapta ikisini de savunuyorum.Birincisi toplumsal cinsiyeti ve toplumsal eşit sizliğini belirtik bir şekilde tanınan ve böylelikle politik kararların alındığı alanlarda cinsiyetler arasında yeni bir orantılılık sağlayacak temsil mekaniz malarını geliştirmek.İkincisi,kamusal alan ile özel alan arasındaki ilişkiyi yeniden düzenlemek için,kadın hareketi politikasındaki kavrayışı gücünü temelini atmak.
Sayfa 20 - MetisKitabı okuyor
Doğa kadına erkeğinden daha narin bir beden vermiştir ama bir kız evlat olarak, bir eş olarak, bir anne olarak görevlerini yerine getirirken bedenine doğal gücünü, sinirlerine doğal sağlığına kavuşturabilecekken, kocasını sevgi ve muhabbetini kaybetmemek için kendini küçük düşürmeli, sağlıksız bir zarafet peşinde koşmalıdır diyebilir miyiz? Zayıflık erkeğin kibirli onurunu uyandırıp onda kadına karşı bir şefkat uyandırabilir ama bir haminin üstünlük taslayan okşayışları, saygınlık isteyen ve bunu hak eden soylu bir ruhu tatmin edebilir mi? Zayıf olan bir şeye karşı duyulan koruyucu sevginin dostluğun yerini tutabildiği hiç görülmemiştir!
Leydi Sapiens hiç tartışmasız bir eylem kadınıydı. Arkeoloji, antropoloji ve etnografya alanlarındaki bilgilerin toplamı sayesinde Leydi Sapiens'in, ailesinin hayatta kalabilmesi için gerekli olan birçok gündelik faaliyette yer aldığını biliyoruz. Koruyucu anne, avcı kadın, toplayıcı, zanaatkâr, sanatçı ve belki daha da fazlası...
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
• ANNE'sin. Çocuklarına karşı sorumlu, onların her türlü gereksinimini düşünmek durumunda olan bir anne. • KADIN'sın. Kocanın hoyrat arzularına yanıt vermek ve ona kayıtsız şartsız itaat etmek zorunda olan bir kadın. • EŞ'sin. Eşi olduğun insan, sana eş değeri vermese de.
Sayfa 60 - Doğan Kitap - Pdf
Doğum sırasında ek güç sağlamak için kadının yanında eşi ya da kendi babası olmalıdır. Erkeği doğum yerine almayanlar, doğum sürecinden sonra baba karakterini bilinç dışında ailenin bir parçası olarak saymazlar ve çocuğun üzerinde daha fazla hak sahibi olduklarına inanırlar. Bir kadının kocasıyla birlikte doğumhaneye girmesi, ikisinin birbirine olan bağını güçlendirir. Kadın doğum sırasında eşinin verdiği gücü hisseder. Böylece doğumu da kolaylaşır. Erkek, doğumhanede eşinin yanı başında durur ve elini tutar. Doğumdan sonra da bebeği görmeden dışarı çıkartılır. Anne ve babanın doğumu birlikte atlatmaları gerekir. Aksi halde ailede “güç birliği” oluşmaz.
Demokrasinin Cinsiyeti
Bizim döneminde,çağdaş kadın hareketi bu alanda özellikle güçlü bir bağlantı oluşturdu ve kararlı hiyerarşi eleştırisi ve değişmeyen anti otoriterli ğiyle,kendisini,demokrasinin en radi kal idealleri için gerçek bir sınama zeminine dönüştürdü.
Sayfa 14 - MetisKitabı okuyor
(...) fark ettim ki cadı, kendi şartlarıyla güce sahip olan tek kadın arketipi. Başka biri tarafından tanımlanmıyor. Eş, kız kardeş, anne, bakire, fahişe - bu arketipler diğerleriyle ilişkilerine bağlı olarak anlam kazanırlar. Ama cadı tümüyle kendi ayakları üzerinde duran bir kadındır. Çoğu kez dışlanmıştır ve hüneri dönüşümdür. Bir değişim simsarıdır ve işi konuşmayla canlanır: bir büyüyle, bir isimlendirmeyle, kutsamayla, lanetle.
Önsöz, Pam GrossmanKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.