“İlk üç vişneyi verdiğinde bahçedeki ağaç
Annem sevindiydi hatırlarım.
Ah demişti.
Ah!
Üç küçük kırmızı dünya verilmişti sanki ona.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı.
Bazen sevinince annem gibi,
Rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.
Annem çok sevinmelerin kadınıydı,
Sıcak yemeklerin.
Başına diktikleri o taş,
Ne zaman dokunsam soğuktur oysa.
Ben okşadığımda ama, ısınır belki biraz…”
"Ders kitaplarındaki resimlere bakıyorum da, kadınlar anneme benzemiyor; adamlar babama benzemiyor; çocuklar bana benzemiyor. Buradan da anlaşılıyor ki, beni bir kuşa benzetmeye çalışıyorlar. Olduğum gibi kalmaya kararlıyım. Eğitim sistemimizin temel amacı herkesi tektipleştirmek. Sıradan ve sürüden olmamızı istiyorlar. Koyun gibi bir halk istiyorlar. Birileri buna bir çözüm bulmalı. Öğretmenler odasını havaya uçurmayı düşündüm ama, bu lokal bir çözüm olur."
“ Anneme son kez baktıgımı bilsem daha uzun bakardım , anneme ebediyen veda ettigimi bilsem ona söylemeye çekindigim her şeyi söylerdim .Ona dünyadaki en iyi anne oldugunu söylerdim. Ama ben annem hep yaşıcak zannetim .”