Olumsuz düşünceler birleşmesi: Kendinizi ne kadar değersiz, aptal ya da çirkin görürseniz hayatı o şekilde yorumlamaya da o kadar çok şartlanırsınız. Bir düşünce döngüsünün içine hapsolursunuz. Aynı şey başkalarıyla ilgili düşünceleriniz için de geçerlidir. İnsanları öfkeli, adaletsiz ya da bencil görme alışkanlığına bir kez düştünüz mü her yerde öyle insanlar görürsünüz.
"Başkalarının yalanlarını dinlemek ve bu yalanları yutmuş göründüğün için seni aptal bellemelerine göz yummak, alçalmayı sineye çekmek, dürüstçe, özgür insanların yanında olduğunu açık açık söyleyememek, üstelik yalan söylemek zorunda kalmak, gülümsemek... Hayır, hayır beş para bile değeri olmayan bir lokma ekmek, bir sıcak köşe, bir mevki için çekilmez bütün bunlar. Böyle bir dünyada yaşanmaz!"
Sayfa 27
Reklam
- "İnsanoğlu ne zaman iğrenç bir şey yapsa ben mutlu oluyorum!" - "İyi şeyler mutlu etmiyor mu seni? Sanatçı ruhlu insanlar, yaratıcı kadın ve erkekler?" - - "Hayır, hayır. Onlar ruhumu sıkıyor. Aptallıklar arasında bir durgunluk. Manzarayı, kesik gülleri ve natürmortlarıyla bozan birkaç saf enayinin varlığı, yeraltı makinelerini yağlayan ve dünyayı mahvoluşa sürükleyen mağara adamlarının, cüce soluncanların, yılanların varlığını daha da belirginleştiriyor. Kıtalar geniş birer çamur deryası olduğu için, koca bir çift çizme alıp içinde yuvarlanmaya karar verdim yıllar önce. Ama bu bir rezalet; aptal bir fabrikanın içine kilitlendik kaldık şimdi. Onlara gülmek istiyorum, onlar tarafından yok edilmek değil."
Off bu nasıl anlatım, kalbimi bıraktım..
Asıl özen göstermemiz gereken ölüm tarzımızdır ve bunu yapmak için yaşamımıza özen göstermemiz gerekir, çünkü ne olursa olsun sonunda bir aptal gibi mi öldüğümüzü yoksa ölümümüzün kabul edilebilir bir ölüm mü olduğunu bize söyleyen yaşamdır. Sen benim yaşamımsın, aşkımsın, yaşamımın anlamısın ve sen benim yaşamım olduğun için öldüğümde yanımda senden başkası olsun istemiyorum. Fakat öleceğimi öğrendiğinde ölüm döşeğime koşturmanı ya da ben artık seni göremiyor, koklayamıyor ve yüzünü öpemiyorken cenazeme gelip bana veda etmeni istemem, ne de, hatta aynı fikirde olsan ya da istesen bile, sırf ikimiz saygın, zavallı ve ayrı yaşamlarımızda hayatta kaldığımız için gelip son yıllarımda bana eşlik etmeni istemem, bu yeterli değil. … O an geldiğinde senin sadece bir hatıra ya da aslında şu an yaşadığımız an olan belirsiz ve uzak bir zamana ait karmaşık bir figür olmana dayanamam. İşte bu yüzden, şimdi gitmemelisin çünkü eğer şimdi gidersen, benden sadece yaşamımı, sevgimi, yaşamımın anlamını değil, seçtiğim ölüm tarzımı da almış olacaksın.
Sayfa 14 - SEL Yayınları, 2009Kitabı okudu
İkimiz de aynı anda iç çektik. Onun içimdeki varlığını bir kere daha hissetmek inanılmazdı. Sırtımı iyice gerginleştirip denemeyle kalçalarımı gevşettim... bir... iki... üç kere. Bisiklete binmek konusunda söyledikleri gerçekten doğruydu. Bedenim bunu çok çabuk hatırlamıştı. Sırtımda o aptal önlükle Simon'ın üzerinde hareket etmeye başladım. İçime girişini, bana karşılık verişini, beni ödüllendirişini, bana dayayışını ve asla merhamet etmeyişini hissettim. İleri geri giderek, birbirimizi iterek birlikte hareket ettik. Hatta mutfak zemininde biraz yer değiştirmiştik. Altımda doğruldu, ben çığlıklar atarken daha da içime doğru hareket etti. Ellerim vahşice saçlarından tutuyordu. Kendimi ona kenetlerken parmaklarımın üzerinde doğruluyordum. Gözlerimi kapadım ve başladım. O uçurumun kenarına doğru uzun yürüyüşüme başladım. Uçurumun kenarını görebiliyordum. Azgın dalgaların yukarısmdaydı. Kenara gidip aşağıya bakınca onu gördüm. OR. Bana el salladı, denize dalıp seksi bir pozla geri çıktı. Oyuncu kaltak. Simon boynumu öpüyor, yalıyor, tenimi emiyor, beni kendimden geçiriyordu.
Sayfa 297
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.