Bunların olacağını önceden bilmek için orada olmaya gerek yok. Sen gereğinden çok cami açılmasını destekle, Arapça ve Kuran kurslarına göz yum ve onların zamanla olağanlaşmasını sağla, yüksekokullarında, ortaöğretimde yaradılış görüşünü okutmaya çalış, din derslerini bütün ortaöğretimde zorunlu kıl, Ramazan mahyalarında “En hakiki mürşit dindir” sözünü gözlere sok... Buna “Devlet eliyle irtica yaratmak” denmez de ne denir? Sola karşı sağı destekleme politikasının ürünlerini topluyoruz. Oysa solun dinle bir alıp veremediği yoktur; onun asıl işi, ulusal gelirin hakça paylaşılması, sendika özgürlüğünün, insan haklarının sağlamca kurulması ve korkusuzca sürdürülmesi, siyasal haklarda eşitlik, kültürden, sanatlardan eşitçe pay alma, yurtta ve dünyada barışın kurulma ve korunmasından yana olma gibi, dinle ilişkisi bulunmayan çağdaş ilkelerdir.
Sayfa 58 - RKKitabı okudu
''(...)Yarım fersah ötede, ufukta, bir çiftliğin avlusunda, piramit biçiminde bir nesne gördüler. Yer yer kırmızı noktalarla beneklenmiş dev bir kara üzüm salkımı diyeceği gelirdi insanın. Normandiya göreneğine göre, kirişleri çakılı uzun bir direkti bu, üzerine hindiler tünemiş, güneşte kabarıyorlardı. ___''Girelim'' ___Pecuchet çiftçiyle
Sayfa 249 - CanKitabı okudu
Reklam
Osmanlı Padişahları
Ali Canip Yöntem'in, liselerin dokuzuncu sınıflarında okutulan "Edebiyat" adlı kitabında bir kayıt, "... O aralık Abdülmecid tahta geçmişti. Bu, her Osmanlı pâdişâhı gibi gafil ve bîçâre bir adamdı..." Ali Canip Yöntem, câhil zamane dalkavuklarından birisi bulunsaydı, bu sözün belki o kadar ehemmiyeti olmazdı.
Guy de Maupassant Roman Üzerine
Burada, asla ilişikteki romancığı savunma niyetinde değilim. Tam tersine, anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım düşünceler daha ziyade Pierre ve Jean'da teşebbüs ettiğim psikolojik inceleme türünün eleştirisini gerektirecektir. Genel olarak Roman'ı ele almak istiyorum. Yeni bir kitabın çıktığı her sefer, aynı eleştirmenlerin aynı
Ama Alman ırkçılığını asıl etkileyen Gobineau'dur. Fransa'da sadece bir edebiyat ucubesi olarak görülen paradoksal düşünür, Wagner ve Chamberlain'in girişimleri sayesinde Almanya'da beklenmedik bir şansa kavuşmuştur. İnsan Irklarının Eşitsizliği Üzerine Deneme (1853) adlı eserinde ırklar arasında bir hiyerarşi oluşturur ve ayrı ırktan olanların çiftleşmelerine karşı çıkar: Bütün ırk karışmalarında, der, hep aşağılık ırklar üstün gelir. Dolayısıyla ona göre, çağdaş insanların gerilemesindeki ana neden budur. Irklar hiyerarşisinin en tepesine âri ırkı oturtur, ona göre bunun en kusursuz temsilcisi Almanya'dır.
KONUŞMALAR – I Bütün dünya ile birlikte Türkiye de büyük ve düşündürücü bir değişiklik içindedir. Çünkü bu değişiklik daha çok olumsuz yönlere doğrudur. Türkiye, çağdaş devlet olmaktan çıkmıştır. Devlet tarifi nedir? Bir vatandaş teşkilatlanmış bağımsız bir millet, değil mi? Türkiye bu tarife uymuyor. Bir kere bu vatandaki millet
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.