Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Râşid halifelerin beşincisi olarak meşhur olan Emevî Halifesi Ömer b. Abdülaziz [rahmetullahi aleyh] Hicrî 61 (Milâdî 680) yılında Peygamber şehri Medine'de dünyaya geldi. Babası Emevîler'in Mısır valisi Abdülaziz b. Mervân, validesi Hz. Ömer'in [radıyallahu anh] torunu Ümmü Âsım'dır. Çocukluk yılları Medine'de, dayılarının yanında geçti. Küçük yaşta Kur'an'ı hıfzetmesi üzerine babası tarafından Medine'nin meşhur âlimlerinden Salih b.Keysân'a emanet edildi. Salih b. Keysân, hac için Haremeyn'e geldiğinde kendisini ziyaret eden babasına evladı için şöyle buyurdu: "Bu çocuk kadar, kalbinde Allah'a karşı sevgi olan bir başkasını görmüş değilim."
Çocukluk yılları, bir çocuğun zihni, bir çocuğun ruhu işlenmemiş bir tarla gibi boş kalır. Güzel bir tohum ekilmez. Çocuklarla iyilik, doğruluk, sevgi hakkında konuşacak olurlarsa da kemikleşmiş, sıkıcı, ödünç alınmış kelimelerle konuşurlar. Çocuğun zihnini nasıl meşgul tutup geliştireceklerini bilmiyorlar, bilmek de istemiyorlar. Kolayca etkilenen kalplerine dokunamıyorlar.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Duygusal ve psikolojik baskı altında “adam” edilmeye çalışılan çocukların büyük bölümünün ortak özelliğidir yalancılık… Yalan konusunda ustalaşmış hangi yetişkinin çocukluk yılları sorgulanmaya başlarsa karşımıza çıkacak manzara hep aynıdır: Çocukluk yıllarında, psikolojik ve duygusal baskı görülmesi.
Sayfa 134 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
O çelikten vücut sarsıldı. Çocukluk yılları düştü aklına.
Sayfa 139
Bence hayata haksızlık etmemek adına, çocukluk yılları böyle durumlarda kategori dışı tutulmalı. Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi. Nasıl götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar.
" Belki çocukluk yıllarımızdaki kadar mutlu değiliz ama yine de keyfimiz yerinde. Zaten çocuk olsak, sırf o geçidi görmek bile havalara uçmamıza yeterdi. Bence hayata haksızlık etmemek adına, çocukluk yılları böyle durumlarda kategori dışı tutulmalı. Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi. Nasıl götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar. Herkes çivi gibi, dipdiri ayaktaydı. Teyze, amca dediğimiz insanlar dahi en fazla bizim şimdiki yaşımızdaydı. İnanmıyorsan git bak, bütün o teyzeler hâlâ en vatkalı, en permalı halleriyle ordadırlar. Rüya gibi... Sanırım bu nedenle rüyalarımda çocukluğumu görmüyorum. Bir rüyanın rüyası kolay kolay görülmüyor."
Sayfa 48 - YKYKitabı okudu
Reklam
Bence hayata haksızlık etmemek adına, çocukluk yılları böyle durumlarda kategori dışı tutulmalı. Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götürmedi. Nasıl götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar.... Sanırım bu nedenle rüyalarımda çocukluğumu görmüyorum. Bir rüyanın rüyası kolay kolay görülmüyor.
Bir rüyanın rüyası kolay kolay görülmüyor.
Belki çocukluk yıllarımızdaki kadar mutlu değiliz ama yine de keyfimiz yerinde. Zaten çocuk olsak, sırf o geçidi görmek bile havalara uç­mamıza yeterdi. Bence hayata haksızlık etmemek adına, çocukluk yılları böyle durumlarda kategori dışı tutulmalı. Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi. Nasıl götürsün? Tanıdığımız herkesin hayatta olduğu, ölümsüz yıllardı o zamanlar. Herkes çivi gibi, dipdiri ayaktaydı. Teyze, amca dediğimiz insanlar dahi en fazla bizim şimdiki yaşımızdaydı. İnanmıyorsan git bak, bütün o teyzeler hala en vatkalı, en permalı halleriyle ordadırlar. Rüya gibi... Sanırım bu nedenle rüyalarımda çocukluğumu görmü­yorum. Bir rüyanın rüyası kolay kolay görülmüyor.
Bence hayata haksızlık etmemek adına, çocukluk yılları böyle durumlarda kategori dışı tutulmalı. Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi...
Asil bir hayat sürmek için mutlaka gerektiğini düşündüğümüz iki yetenek bunlar: birincisi, yargısız kapsamlı bir muhakeme yeteneği, ikincisi ise güçlü bir iradeye sahip olma ve onu kullanabilme yeteneği. Çocukluk ve gençlik yılları boyunca bu alanları, yani bireysel muhakeme ve iradeyi geliştirmek için büyük çaba sarf ediyoruz.
Sayfa 155 - Ithaki YayinlariKitabı okudu
784 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.