Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ben sizinle evlenmeyi rica ediyorum" diyen sesiniz Kulağımdan gitmedi... Uyuyamadım, çünkü sizin nişanlınız olarak geçirdiğim tek saadet gecesi'nin bir dakikasını ziyan etmemek lazımdı... Ömrümün sonuna kadar size minnettar kalacağım.
Gidelim öyleyse, sen ve ben, Eterlenmiş hasta gibi bir masada Serilmişken akşam göğe karşı; Bildik yarı ıssız sokaklar arasından geçerek gidelim Tek gecelik ucuz otellerdeki huzursuz gecelerin Mırıldanan inziva köşelerine Ve bıçkı tozlu ve istiridye kabuklu lokantalara: Sinsi bir niyetin usandırıcı bir savı gibi Ezici bir soruya seni
Reklam
" Çünkü her şeyin bittiğini zannettiğimiz zaman, her şey yeniden başlıyor. Tıpkı kış fırtınalarının yıkıp harap ettiği ağaçları, baharların tekrar çiçeklerle donatması gibi."
Sayfa 59
Babalar uyurken sever...
Ömrümün en güzel gecesi kabusa döndü. Bu kabus çabucak bitsin diye uyumaya çalıştım. Çünkü uyku çözer tüm sorunları. Sonra bir koku geldi burnuma. Çocukluğum koktu her yer. Babam geceleri taksiye çıkardı. Annem de erkenden yatırırdı beni zorla. Bazen uyumamış olurdum, babamın arabasının sesini tanırdım. Sokağa girdiğinde içim ferahlardı. Babam usulca odama girerdi. Uyuyormuş gibi yapardım o yanıma geldiğinde. Yastığımın altına para koyardı. Uyandırmaya kıyamaz, sessizce saçlarımı okşardı. Sonra da geldiği gibi usulca çıkardı odadan. Beni severken yüzünün aldığı şekli hiç görmedim. Bir tek o kokusu kaldı aklımda, şu an burnuma gelen koku. Gözlerimi açtığımda babam nezaretin kapısındaydı. "Baba?" ...
Küsurat YayınlarıKitabı okudu
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
Ömrümün en güzel gecesi kâbusa döndü. Bu kâbus çabucak bitsin diye uyumaya çalıştım. Çünkü uyku çözer tüm sorunları. Sonra bir koku geldi burnuma. Çocukluğum koktu her yer. Babam geceleri taksiye çıkardı. Annem de erkenden yatırırdı beni zorla. Bazen uyumamış olurdum, babamın arabasının sesini tanırdım. Sokağa girdiğinde içim ferahlardı. Babam usulca odama girerdi. Uyuyormuş gibi yapardım o yanıma geldiğinde. Yastığımın altına para koyardı. Uyandırmaya kıyamaz, sessizce saçımı okşardı. Sonra da geldiği gibi usulca çıkardı odadan. Beni severken yüzünün aldığı şekli hiç görmedim. Bir tek o kokusu kaldı aklımda, şu an burnuma gelen koku.
Sayfa 85 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanları bazen münakaşa etmeksizin,günahları ile baş başa bırakmak,daha doğrudur.
Oyundan sonra alkış almayan bir aktör hastalanır. Alkış o meşak katli mesleğin tek ama en yoğun mükâfatıdır. Tanrı'nın her gecesi alkışlanırlar yine de doymazlar. Ömrümün çoğu, onların arasında geçti. Gün boyu otuz dokuz derece ateşle yatıp inleyen, saat dokuza doğru doping iğneleri ile tiyatroya koşan oyuncu, perde açılıp da sahne ışıklarını ve seyircilerin elektriğini üzerinde hissedince hastalığını o anda unutur, giyindiği kişi olur, oyundaki kişiliğine bürünür. Hele oyun bitip de dört yüz çift elin alkışını alınca dün yadaki dopinglerin en güzeli ve güçlüsü ile dört yapraklı gül olur.
Sayfa 177Kitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.