Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deli Kurt Romanının Türü: İlk baskıdaki kapağında “Büyük Türk Romanı" yazan Deli Kurt hiç şüphesiz tarihî romandır. Altan Deliorman'a verdiği cevapta Atsız da Akşam gazetesinin talebini anlatırken "Onlara tarihî bir roman lâzım olmuş." der. Yani bizzat Atsız'ın kendisi de eserini "tarihî roman" olarak nitelendirmiştir. Atsız'ın romanları üzerinde doktora tezi yapan Cihan Özdemir de Deli Kurt'u tarihî roman olarak değerlendirir. Özdemir şöyle yazar:"Nihal Atsız'ın Türk tarihini konu alan romanları Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor ve Deli Kurt'tur. Atsız, adı geçen tarihî romanlarda, Türk tarihini fiksiyon yardımıyla yeniden göz önünde canlandırmak. ta, tarih bilgisinin ışığında, Türk tarihini yeniden yorumlamaktadır. Bu romanlar tarihî roman perspektifinden değerlendirilmelidir." (Özdemir 2007: 75). Tarihte yaşanmış olaylar ve tarihî kişilikler arasına yerleştirilmiş kurmaca olaylar ve öne çıkarılmış kurmaca kişilikler romanın olay örgüsünü ve şahıs kadrosunu oluşturur. Tarihî roman olarak Deli Kurt, Bozkurtların Ölümü'nden çok Bozkurtlar Diriliyor'a benzer. Bozkurtların Ölümü'ndeki baş kahraman Kür Şad, tarihî bir kişiliktir. Bozkurtlar Diriliyor'daki Urungu ile Deli Kurt'taki Murad (Deli Kurt) kurmaca kişiliklerdir ve her ikisi de hanedandan oldukları hâlde, başlangıçta bunu bilmemektedirler. Sadece baş kahramanların kurmaca olması açısından değil, aşk teminin önemli yer tutması bakımından da iki roman birbirine benzer. Üstelik her iki romanda da âşık olunan kadınlar olağanüstü özelliklere sahiptirler.
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Reklam
Doğan Avcıoğlu'nun, 9 Mart 1971'de yenilgisiyle başlayan yalnızlığı ve "yol arkadaşları" için yüreğinde taşıdığı burukluk, ölümünden hemen önce eşine, "Yazılmasın nerede gömülece­ğim, tören falan istemem." diye sıkı sıkıya tembihte bulunmasında etkili olmuş mudur, bilinmez ancak ölüm haberinin duyurulmamasma rağmen, Büyükada'da, 5 Kasım 1983 Cumartesi günü yapılan cenaze töreninde "yol arkadaşları" Mümtaz Soysal, İlhan Selçuk, İlhami Soysal, Altan Öymen, Uğur Mumcu, Hasan Cemal, Uluç Gürkan, Korgeneral Cemal Madanoğlu, Orgeneral Muhsin Batur... onu son yolculuğunda yalnız bırakmadılar.
Sayfa 45 - ...ve Ölüm
Türkiye'deki okuma eksikliği, bireylerin yeterince yaşamı kucaklayamamasına, olup bitenleri anlayamamasına ve takvim yaşlarını, dünyada birkaç yüzyıl kalmışçasına engin bir zenginlikle donatmamasına neden olmaktadır. Okumadığımız için az yaşayan insanlarız. Az yaşayanlar, hem genç kuşakları iyi yetiştiremez, hem de özlenen bir hızla gelişemez. Ne yazık ki okumadığımız için ne kadar az yaşadığımızın bilincinde değiliz (Çetin Altan).
Sayfa 18 - Ümit Yayıncılık, Birinci Baskı, Ekim 1995Kitabı okudu
ÇETİN ALTAN VE NAZIM HIKMET ÖZDEMİR İNCE Hürriyet gazetesinden, 36 yıl önce (2002) TBMM'de kavga eden Sadi Pehlivanoğlu ile Çetin Altan'ın barışmış olduklarını öğrendim. Aslında, kavgadan çok Çetin Altan, Pehlivanoğlu'nun saldırısına uğramıştı. Pehlivanoğlu, olayı şöyle anlatıyor: “Dönemin içişleri bakanı olan Faruk Sükan, Meclis
ORKUN'DA KİMLER YAZDI? Orkun dergisinde yazıları ve şiirleri yayınlanmış olanlardan çoğu sonraki yıllarda faal memleket vazifeleri almışlar, sorumluluklar yüklenmişler, devlet kademelerinde ve hususî işlerinde başarılı olmuşlardır. Orkun'da en çok yazısı çıkanlar Atsız, İsmet Tümtürk, Nejdet Sançar, Zeki Sofuoğlu, H. Fethi Gözler, Nuri
Reklam
NATO'ya giriş ve TKP tevkifatı Cem Eroğul, 1950'ler Türkiye'sinde NATO üyeliğinin milli bir mesele olarak görüldüğünü ve üyeliğe kabulün ne kadar büyük bir sevinçle karşılandığını şöyle anlatır: Bürokrasiden basına, siyaset adamlarından şartlanmış kamuoyuna kadar, memleketin belli başlı çevreleri ve onların ideolojisini güdenler misli
Kitap sevenlerin yaşamlarıyla, sevmeyenlerin yaşamları arasındaki farklar da, gitgide belirginleşir kişilerin gözünde. Aynı koşullar altında olsalar bile birincilerin yaşam düzeyi, daha çekimli görünür herkese. Çetin Altan
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.