SELÂM SANA Türk Müverrihi Ahmet Refik Beye Ey muhterem Ertuğrul’un gözbebeği, Ey sevgili Gazi Osman, Ey gün yüzlü, altın kalpli erkek aslan. Ey Kayıhan oymağının asil beyi
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Reklam
Hayber Fatihi
Hazret-i Peygamber, Nâım kalesini almak için Hazret-i Ebû Bekr'i gönderdi. Fakat kaleyi alamadı. Hazret-i Ömer'i gönderdi, ona da talii yar olmadı. Yahûdiler hurûc hareketiyle onları püskürtüyorlardı. Hazret-i Peygamber: — "Yarın sancağımı Allah'ın ve Resûlünün sevgilisi olan bir adama vereceğim," dedi ve ertesi gün
Sayfa 348Kitabı okudu
İLİM [İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır]
İslâm Peygamberi Hz. Muhammed'den akıl ve ilim konusunda pek çok hadis aktarılmıştır. Mesela bir hadisinde "Bir kişinin çok namaz kıldığını, çok oruç tuttuğunu gördüğünüzde hemen onun bu hâline hayran kalmayın. Önce aklının nasıl olduğuna bakın" buyurmuştur. Hz. Muhammed bir başka yerde; “İlim öğrenmek her Müslümana farzdır. Haberiniz olsun ki, Allah, ilme düşkünleri sever" diyerek ilmi öğrenilen bir şey olarak nitelenmiştir. Hz. Muhammed; "Ben ilmin şehriyim, Ali de onun kapısıdır. İlim talep eden kapıya gelsin" buyurmuştur. İlim şehrinin kapısı Hz. Ali, ilim öğrenmeyi mal kazanmaktan daha gerekli görmüştür. Yine Hz. Muhammed Hz. Ali hakkında şöyle buyurmuştur: “Kur'ân yedi ayrıntı üzere indirildi. Onun hiçbir harfi yoktur ki bir zâhir, bir de bâtın mana taşımasın. Ebu Talip'in oğlu Ali'de bu zâhir ve bâtına ait ilim mevcuttur. İlmin dolayısıyla bilginin temel kaynağı doğru soru sormaktır. İmam Ali Rıza’ya (a); “İhtiyaç duyulan bir şeyle ilgili soru sorulmaktan vazgeçilir mi?” diye sorulmuş, İmam da bu soruya; "Hayır" diyerek cevap vermiştir. Yine İmam Ali Riza, "Her kişinin dostu aklıdır; düşmanı da cehalettir" buyurmuştur. İmam Cafer Sâdık'tan aktarılan bir hadiste ise, akıl, din ve cennet arasında doğrudan bağlantı kurulmuştur. Çünkü; "Kimin aklı varsa dinî de vardır, kimin dinî varsa cennete gider. "İmam Ali Rıza’nın bildirdiğine göre; "Akılsız dindarlığın bir değeri yoktur.”
Sayfa 82 - KRİPTOKitabı okudu
Avrupa'daki Sahipsiz Türkler Hunlardan başlayarak daha sonra Avarlar, Peçenekler, Kumanlar, Oğuzlar ve Tatarlar bin seneyi aşkın bir zaman Türkistan anayurdundan kalkarak Fransa ve Roma içlerine kadar fetihler yapmışlardı. Fakat bu fetihlerin hepsi maksatsız ve milli menfaatlerden uzak fetihlerdi. Avrupalılar ve Asyalı Çinliler fethettikleri
Haymana'ya doğru ilerlemeğe bütün gayretleriyle uğraşıyorlardı. Top seslerigecenin ıssızlığında Ankara'dan duyulabiliyordu. O zaman Ankara'yı Kayseri'yenakletmek düşünülüyor. Mebuslar, büyük memurlar ailelerini çocuklarınıpeyderpey Kayseri'ye gönderiyorlardı. Ziraat Mektebi daha bazı müesseselerdahi Kayseri'ye göç
Reklam
73 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.