Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En sevdiğim ağaç, Ağlayan Bilgin ağacıydı. Japonya’dan gelmiş olmalıydı bu ağaç. Japonlar insan ruhunun derinliklerini anlarlardı. Herhangi bir şey ters gittiğinde bağırsaklarını deşerek öldürürlerdi kendilerini.
Sayfa 142
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
Reklam
Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebâlimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın.
kapısında 1. Yedi adam biri bir gün bir kan gördü gereğini belledi yari alsa koynuna
Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın.
ve yeşil bir ağaç gibi gülen ve merasimsiz ağlayan ve ana avrat küfreden ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır. Demir, kömür ve şeker ve kırmızı bakır ve mensucat ve sevda ve zulüm ve hayat ve bilcümle sanayi kollarının ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus ve kederli nehir yollarının, sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş olur, bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman.
Reklam
Aşk Mektubu
Ne diyebilirim bilmiyorum. Yaptığın değişime. Bakma şu anda yaşadığıma ölüydüm o zamanlar, Yine de yakınmıyordum bundan, bir taş gibi. Boyun eğmiştim yazgıma. Şu kadarcık anlayış göstermedin bana, hayır - İzin bile vermedin, küçük, saydam gözümü gökyüzüne dikip (Umutsuzca tabii) maviliği ya da yıldızları kavramama. Böyle olmadı. Uyuyordum beyaz
"Onlar ki toprakta karınca suda balık havada kuş kadar çokturlar, korkak cesur cahil hakim
Sayfa 179Kitabı okudu
326 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.