Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kardan Atlar Çekiyor Buzdan Tabutları
bazen vatan… bazen bir gaye-yi hayâl uğruna kardeş kardeşi vurmuş, insan insanı boğmuş insan kanında. henüz bıyığı terlememiş bir oğul getirmişler bembeyaz kefeniyle, elleri ayakları yok, kurşun yarası kızıl karanfil gibi açmış alnında delikanlılara ölümü hiç yakıştıramadım…! . hiroşima ne ki, bütün gönderip parçaları gelen oğlu yerine ölmek isteyen ana yüreğinin yanında düşündüm, şu deniz hangi ananın gözyaşı, bu insan çölünün ortasında . hangi buluta baksam çığlık yağıyor hangi ananın kapısını çalsam… acı biriktiriyor, ölüm sağıyor oysa hangi ana günahkârdır, cennet ayağının altında? analara ölümü hiç yakıştıramadım…!
Konfor ve Öğrenme Kodlaması; Acı ve Zevk
Ertelediğiniz bir durumu düşünün. Bir parçanız harekete geçmelisin derken diğer parçanız ertelemek için direnmektedir. Hangi parçanın üstün geleceğini belirleyecek olan şey, acı ve zevki bu parçalara nasıl kodladığınız olacaktır.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Yaşlı Adam ve Deniz
"Artık acı duyuyorsun, balık" dedi. "Tanrı biliyor ya ben de."
Buradan alın beni! Fırtına gibi hızlı bir troyka verin bana! Otur, arabacı, çal çıngırağımı, kanatlanıp uçun atlar, götürün beni bu dünyadan! Uzaklara, çok uzaklara, hiçbir şeyin, hiçbir şeyin görünmedigi yerlere. İşte gökyüzu karşımda yükseliyor, küçük bir yıldız parıldıyor uzaklarda; koyu ağaçlarıyla ve ayla birlikte geride kalıyor orman; mavi bir sis seriliyor ayaklarımın altına; sisin içinden müzik sesi geliyor; bir tarafta deniz, diğer yanda İtalya ; işte Rus köyleri de görünüyor. Şu uzakta görünen benim evim mi? Pencerede oturan annem mi? Anacığım, kurtar şu zavallı oğlunu! Şu ağrıyan başına bir damla gözyaşı dök, bak oğluna nasıl eziyet ediyorlar! Bas bağrına zavallı yetimini! Dünyada gideceği yer yok! Her yerden kovuyorlar! Anacığım! Acı şu hasta yavruna!. Bu arada, Fransız Kralı'nın burnunun altında bir şiş olduğunu biliyor musunuz?"
*** Aslında her acı: "Uyan, kendini, Hakikâti hatırla. Sen sadece nöron yığını değilsin..." diye bağıran Ruhunun çırpınışından başka bir şey değildir. ***
Reklam
Gözyaşlarımı yapayalnızken deniz kıyısındaki kumlara gömsem daha iyi olmaz mı? Ama ben asla ağlamadım, çünkü gözyaşları düşüncelere dönüştü, gözyaşları kadar acı düşüncelere.
(3 yaş 3 aylık bir kız çocuğu, ilk deniz yolculuğunu yapı­yor. Yolculuğun sonunda gemiyi terk etmek istemiyor ve acı acı ağlamaya başlıyor. Yolculuğun kısa sürdüğünü düşünüyor. Ertesi sabah şunu anlatıyor: "Dün gece denizde yolculuk yap­tım." S.54) Rüyanın uya­rıcı arzusu şöyle: "𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧𝑑𝑒 𝑦𝑜𝑙𝑐𝑢𝑙𝑢𝑘 𝑦𝑎𝑝𝑚𝑎𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟𝑑𝑖𝑚." Rüyanın içeriği ise şöyle: "𝐷𝑒𝑛𝑖𝑧𝑑𝑒 𝑦𝑜𝑙𝑐𝑢𝑙𝑢𝑘 𝑦𝑎𝑝𝚤𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚." Demek ki görülen rüya ile gizli rüya düşünceleri arasındaki bu farklılığın, gizli rüya düşüncesinin bu çarpıtmanın -bu yaşanmış olay olarak düşüncenin değişimi- basit sayılabilecek çocuk rüyalarına kadar dayandığı anlaşılıyor. 𝐑𝐮̈𝐲𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦𝐥𝐚𝐧𝐦𝐚𝐬𝛊𝐧𝐝𝐚 𝐨̈𝐧𝐜𝐞𝐥𝐢𝐤𝐥𝐞 𝐛𝐮 𝐤𝐮̈𝐜̧𝐮̈𝐤 𝐝𝐞𝐠̆𝐢𝐬̧𝐢𝐦𝐢𝐧𝐢 𝐬𝐨𝐲𝐮𝐭𝐥𝐚𝐦𝐚𝐤 𝐠𝐞𝐫𝐞𝐤𝐢𝐫.
Sayfa 57 - CEM YAYINEVİ 3. Basım: Ağustos 2016 çevr. A. Can İdemenKitabı okudu
Gezgin rüzgarların savurduğu o korkunç acın nerede? Üç deniz, yedi ırmak, kırk çöl geçsen de Kurtulamadığın o acı nerede?
Sayfa 210 - Ötüken Neşriyat
Acı neredeyse orada kalmalı.
Sayfa 90 - Bilgi Yayınevi (40. basım)Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.